Liquor translate French
33 parallel translation
JR Whiskey Liquor Lads'e ait olanlardan bir tanesi.
Une bouteille de whiskey JR.
Spider Mike Liquor Sirki ne erken gitti.
Spider Mike est allé au magasin d'alcool.
Bisikletle Liquor sikine gittin mi?
T'es allé au magasin en vélo?
- King's Liquor, Soledad Canyon Yolu. -
Oui, King's Liquor sur la Canyon Road depuis la route 14.
Jenko Liquor'daki kamera kayıtları.
La caméra de chez Jenko.
ne istiyorsunuz? Liquor 43 veya votka?
Liqueur 43 ou vodka?
Orada Liquor Barn var.
Il y a un bar à vin là-bas.
Birincisi, iki içki dükkanında silahlı soygun. Broadway 7 ve Chinatown'daki Hill Liqour dükkanları.
Deux vols a main armée dans des magasins d'alcools, coin Broadway et 7 e et chez Hill Liquor dans le quartier chinois.
Eve dönerken onu hep Kwikys'in önünde görürüm.
Je l'ai déjà vu traîner devant Kwiky's Liquor en rentrant.
Onu birkaç gece önce Halstead'deki Benny'nin dükkanının önünde gördüm galiba.
Je pense l'avoir vu il y a deux nuits devant Benny's Liquor sur Halsted.
Yakında Likör Kurulu'nda üç yeni koltuğun olacak.
Vous avez trois sièges à la Liquor Board.
Clay, Likör Kurulu'ndaki iki oyla neler yapabileceğini düşündükçe tüylerim ürperiyor.
J'ai peur rien qu'en pensant aux dégâts que vous pouvez faire avec deux sièges à la Liquor Board.
Nerese benden başkanlık tavsiyesini kopardı.. ... ve Clay Davis de mezarından çıkıp likör kurulundan iki koltuk kaptı.
Nerese m'a forcé la main pour obtenir mon soutien, et Clay Davis, de retour parmi les vivants, m'a pris deux sièges à la Liquor Board.
Süt ve gevrek fişini sizin için cüzdanınızda saklayacak kadar önemli hâle getiren nedir?
Pourquoi un reçu de chez "Al's liquor" pour des céréales et du lait est-il aussi important pour que vous l'ayez gardé dans votre portefeuille?
Ya Hardy Time Liquor?
Et, euh, Hardy Time Liquor?
Birinci operasyon noktası için Schlitz Malt Likör.
Et pour notre O.P. 1, Schlitz Malt Liquor.
Schlitz Malt Likörü duyduğumuzda, ikinci aşama için Bagram'a geri dönüyoruz.
Quand on entendra "Schlitz Malt Liquor", on revient à Bagram pour la phase deux.
Schlitz Malt Likör'e geçtim.
J'ai passé Schlitz Malt Liquor.
Liquor Doughnuts ile öğrenirsiniz.
Les donuts à la liqueur.
Liquor Doughnuts, Size bi sorum daha var?
Les donuts à la liqueur, que demander de plus?
Soyguna teşebbüs
Tentative de cambriolage à Liquor Doughnuts.
Liquor Doughnuts ihbar var. Raporda domuz çetesinin elemanları - ve ekranda iri bir kurt
On rapporte un gang de cochons et un grand loup sur les lieux.
Liquor Doughnuts ta bir olay çıkmış.
Il y a eu un incident à Liquor Doughnuts.
Liquor and Doughnuts.
Liquor and Doughnuts.
Evet burası Liquor Palace.
Oui, c'est le palace des liqueurs.
Benny'nin Likör Dünyası adında bir yer.
Un endroit appelé, euh, Benny's World o Liquor
Benny's World of Liquor'da 10-70 durumunda bir korucu öldü.
J'ai un Ranger à terre, un 10-70, au Benny's world of liquor sur la 83.
- Hudson Liquor'a yazılan çek karşılıksızmış.
Le chèque pour "Hudson Liquor" n'est pas passé. Quoi?
Aramızda, aynı şişe Liquor Shack'te 700 bin dolar.
- Honnêtement, au coin de ma rue, j'ai vu la même à 700000.
Bir kaç gece önce... BRN içki dükkanından bir şişe şarap aldın.
Vous avez acheté du vin fortifié à BRN Liquor il y a quelques jours.
Tabii ki Liquor Barn'da bu geçmez.
Évidemment que tu t'es fait pincer.
Buyurun. İki Yalak Likörü.
Et voilà. 2 "Liquor Doodles"