Lişi translate French
76 parallel translation
Bir ürürünü 5000 kişi üzerinde test edersin birşey olmaz ve sonra ürünü 500 000 lişi üzerinde test edrsin birileri ölüverir.
On teste les produits sur 5 000 patients, aucun souci, puis on les teste sur 500 000, et soudain on a quelques morts.
Orada oturmuş, sakallı bir adamla iskambil oynuyordum ona verdiğim kart sinek 7'lisi çıktı.
J'étais assis et je jouais aux cartes avec un homme barbu. Je lui distribuais les cartes. Je lui ai donné un sept de trèfle.
- Clambake 7'lisi... - Bay Hitman.
Herr Hitman.
Bu arada Lisi ile konuştum ve yarın akşam onun için uygunmuş.
Au fait, j'ai parlé à Lisi, elle est libre demain soir.
Sana bir şey diyeyim mi Lisi, hiç tahmin etmezdim bu filmin...
Franchement... - Je ne pensais pas que le film...
- Lisi bir başka...
- Lisi, c'était vraiment...
Lisi ile konuştum ve sana büyük bir sürprizi varmış.
J'ai parlé à Lisi. Elle te réserve une belle surprise :
Lisi. Lisi, beni içeri al.
Laisse-moi entrer.
Ray Lisi olabilir Meşhur dangalaklardan biridir.
Ça pourrait être Ray Lisi. Un crétin de première classe.
Lisi bugünlerde nerede?
Où est-ce qu'on peut trouver ce Lisi ces temps-ci?
Onu tutuklayan polise yumruk sallamış.
Il paraît qu'il a frappé le flic qui est allé le chercher. Ray Lisi?
- Ray Lisi mi? Scotty sorguluyor.
Scotty est avec lui dans la salle d'interrogatoire.
Ray Lisi adında biri, ortadan kaybolduğu gece Jimmy'nin yanında olduğunuzu söyledi.
Un certain Ray Lisi dit que vous étiez avec Jimmy la nuit de sa disparition.
Sanki Shawn'un iki s'lisi gibi.
C'est comme dire "Shawn" avec trois "s".
Çaylak 15'lisi kutuda.
Elle va grossir.
Kupa 2'lisi.
Deux de coeur.
Karo 7'lisi.
Sept de coeur.
Lisi Miller gelemeyecek.
Lisi Miller ne peut pas le faire.
Ve ben Dee, tanrıların bu tuhaf ve sorunlu kentine daha yeni gelmiştim. Da Lisi'deki görev yerime gitmeliydim.
C'est à ce moment-là que moi, Dee, j'arrivai en ville pour me rendre au Temple Suprême.
Yalnızca gideceğim yolu değil, bir şeyi soruşturmak üzere görev başında olan Da Lisi'nin resmi memurunu da engellemiş oluyorlardı.
Je fus pris dans la cohue. Tout comme une patrouille du Temple Suprême, sans doute chargée d'une enquête.
Sen Da Lisi'nin başkanısın. Neden müdahale etmedin?
Le Temple Suprême n'a pas son mot à dire?
Efendim, Da Lisi'nin görevi soruşturma yapıp tutuklamaktır.
Nous luttons contre la criminalité.
Yuchi, Da Lisi olayları çabuk sonlandırmasıyla ünlüdür.
Yuchi. On dit que votre Ordre est efficace.
Efendim, Bing Eyaleti'nden Da Lisi'deki görevimde hazır bulunmak üzere geldim.
Je viens de la province de Bing, je suis affecté ici.
Da Lisi ~ Adalet Bakanlığı ~
Temple Suprême
Da Lisi görevi!
Temple Suprême, laissez passer!
Neden Da Lisi kimliği taşıyor?
Avec un de nos insignes?
Buraya gelemezsin. - Da Lisi görevi! Uzaklaş!
Je suis du Temple Suprême.
Bundan sonra Memur Yan'ın tavsiyesi ile Da Lisi'de çalışmaya başlayacağım.
L'officier Yan m'a recommandé auprès du Temple Suprême.
Hem neden bir Da Lisi kimliği taşıyorsun?
Et que fait cet insigne en ta possession?
Da Lisi için çalışıyorum.
Je suis du Temple Suprême.
Ben Da Lisi'nin başkanı Yuchi.
Je suis Yuchi du Temple Suprême.
Da Lisi
Temple Suprême
Savsaklarsak Da Lisi'deki herkese bulaşacaktır.
Si on attend, l'épidémie va se propager.
Buraya gelmeden önce geçmiş senelerdeki Da Lisi kayıtlarını okudum.
J'ai lu toutes les archives du Temple Suprême.
Yani tahminime göre Da Lisi'de 6 aydan daha az bir süredir çalışıyorsun.
J'en déduis que tu es ici depuis moins longtemps.
Diyorsun ki Da Lisi kayıtlarını okudun ve hepsini hatırlıyorsun, öyle mi?
Si je comprends bien, tu as appris par cœur toutes les archives du Temple.
Da Lisi'de çalışmam için beni önerdi.
Il m'a recommandé auprès du Temple Suprême.
Da Lisi çok bürokratik.
Le Temple se perd en procédures.
Bunlar Da Lisi görevlileri.
Il est du Temple Suprême.
En güvenlisi benimle Da Lisi'ye gelmen olabilir.
C'est dangereux dehors.
Şef, Yuchi'nin yanı sıra Da Lisi'de kuvvetli başka bir dövüşçü var.
Maître. Le Temple Suprême s'est doté d'un autre champion.
Hakkında araştırma yapmamız gerekmez mi? Da Lisi'de ne işi olduğunu öğreniriz.
On devrait enquêter sur sa présence ici.
Yolu açın! Da Lisi görevi!
Laissez passer le Temple Suprême.
Shatuo diğer saray memurlarıyla geri gelmezsem Ruiji Hanımı Da Lisi'den çıkar.
Shatuo, si tu ne me vois pas revenir, pars et emmène Yin avec toi.
- Da Lisi'de gizli bir hain var. - Ne dedin?
- Le Temple compte un traître.
Ruiji Hanım için Da Lisi güvenli bir sığınak değil.
Yin ne peut pas rester au Temple Suprême.
Kaçan maymundan bir kol alabildiğimden benim için iyi bir kol bulabilmen için Da Lisi'ye gitmene izin verdim!
Tu devais me rapporter une main pour remplacer celle-ci.
Ben Da Lisi'nin başkanıyım.
Je suis Yuchi, du Temple Suprême.
Majesteleri, Da Lisi'nin başkanı Yuchi acilen sizi görmek istiyorlar.
Votre Majesté, Yuchi du Temple Suprême sollicite une audience.
Da Lisi'den... yeni işe alınan.
C'est une nouvelle recrue du Temple Suprême. Il s'appelle Dee.