Loco translate French
298 parallel translation
Küçük Casey rayda ilerliyor
Casey la loco Est sur les rails
Küçük Casey dönüyor. Küçük Casey dönüyor.
Casey la loco revient!
Bir Loco gibi davrandı. Ama ben bir uzmandım.
On aurait dit qu'il était Ioco, mais je ne me suis pas laissé faire.
CO'daki eski kömür kazanımdan çok daha gelişmiş bir model bu.
Ça me change de ma vieille loco à charbon!
Kafayı yemediysem, ben de duyuyorum.
Si je ne suis pas loco, ça y ressemble.
- Loco'yu arayayım.
– J'appelle Loco.
- Loco kim?
– Qui ça, Loco?
- Adının Loco olduğunu söylemedin.
Je ne savais pas qu'elle s'appelait Loco.
Sen bir salağı cezbediyorsun, ben bir hamburgerciye davet ediliyorum ve Loc her gece eczanede tanıştığı birini getiriyor daha çok duş başlığı ve bir kutu aspirinle.
Un petit malin qui te prend pour une poire. On m'invite à dîner au Paradis du Hamburger... et Loco se pointe tous les soirs avec un type rencontré au drugstore... et un stock de cachets d'aspirine. Et où tout ça va nous mener?
Herhalde Bayan Perth Amboy'dur, bir tutam mendilledir yine.
Ça doit être Loco avec un tas de kleenex publicitaires.
- Tanrı aşkına, hayır. - Sıra sende Loc. - Hay Allah!
À toi, Loco.
- İlk geldiğim günü hatırlıyor musun? - Evet. Göze batmayan, yaşlı bir dul erkek olarak geldim.
Quand je suis venu ici avec Loco j'étais un veuf d'un certain âge... installé dans la vie jusqu'à la fin de ses jours.
- İşte Loco! - Selam!
Voilà Loco.
Kimse karşı çıkmaz. Loc ve Pola ile konuşmak ister misin önce?
Voulez-vous voir Loco et Paula?
Ben küçükken babam, bir kereliğine onunla sürmeme izin vermişti ancak o zaman, lokomotif vardı.
J'ai accompagné mon père, quand j'étais petite. C'était une loco à vapeur.
Şu eski şurubu için ve onu saatte 30 mille uçurun.
Recule et lance ta loco à fond!
Ama Yaşlı Fırtına pes etti, ve sonra da böyle gitmeye başladı. Yaşlı bir eşek gibi, bilirsiniz işte.
Mais Vieux Tonnerre a abandonné, et puis il marchait comme ça, comme un loco burro.
Bu Loco.
Loco.
Bana taa New Orleans'a kadar lokomotif kullandıracak.
Il va me laisser conduire la loco jusqu'à la Nouvelle-Orléans.
Bu yerde delireceksin.
Tu deviendras "loco" ici.
Yüzbaşının olmaktan daha iyidir. Bu, çılgının teki.
On est mieux là qu'avec ce "loco" de capitaine.
Geri gel Loco, gel buraya!
Tu es fou? Reviens!
Taw aklını bozdu herhalde.
Je suis d'accord. Taw doit être loco.
Gel, gidip payımıza düşeni alalım, Loco.
Tu viens encaisser, Tigrero?
İnan bana Loco, ben hiçbir şey bilmiyorum.
Crois-moi, Tigrero, je ne sais rien!
İnan bana Loco!
Crois-moi!
Mesela dostum Loco da, kenara her zaman biraz para koyar. Ama bütün bu karın içinde para biriktirmeye çalışırken, kıçını dondurma ihtimalin de var.
Mon ami Tigrero, par exemple, arrive à se faire un paquet de fric, mais avec cette neige... y a de quoi crever de froid.
Haklı olabilirsin ama tetiği çeken, Loco oldu.
Peut-être, mais Tigrero est le vrai assassin.
O, ödül avcısı Loco. Aynı arabayla geldiniz.
Il s'agit de Tigrero, le chasseur de primes.
Kanun, kesin kanıt istiyor. Bay Loco da her zaman için, kesin kanıt olarak cesetleri getirir. Aynen kanunda söylendiği gibi.
Monsieur Tigrero, conformément à la nécessité de produire des preuves, livre toujours les cadavres et les avis correspondants.
Paranı getirdim Loco.
Voilà l'argent, Tigrero.
Hep sen kazanıyorsun Loco, ha?
Tu es en veine, hein Tigrero?
Tutuklusun Loco.
Je t'arrête.
- Kapa çeneni! Şerif, bunlar Loco'nun eşyaları. Bu da, masanın üzerindeki para.
Voilà les affaires laissées par Tigrero, et l'argent laissé par les joueurs sur la table.
Kısacası şerif : Loco'yu eğer siz serbest bırakmazsanız, arkadaşları serbest bırakacaklar. Boştan yere, bela çıkmasına hiç gerek yok.
En bref, shérif, si vous ne le libérez pas, ses amis le feront et ils risquent de mettre tout à feu et à sang.
Bodo Schulz'a gelince... Loco'yu o kadar çok istiyorsa, Tonota'daki hücresinde rahat dursun.
Quant à Bobo Schultz, il aura beaucoup de mal à libérer Tigrero car il sera à la prison de Tonofa.
Patron! Haydutlar yaklaşıyor ve şerif Loco'yu götürüyor.
Patron, on a aperçu les bandits, et le shérif s'apprête à emmener Tigrero!
Loco, aklını başına topla!
Arrête, tuer un shérif coûte cher!
Loco yeniden kasabaya döndü.
Tigrero arrive avec 5 types.
Ama buraya dönerken Loco beni de yakaladı.
J'ai voulu fuir mais Tigrero m'a rattrapée.
Rowdy, sen tam bir loco'sun.
Tu dois être complètement fou!
Hey, sen kaçıksın.
- Espèce de loco? - Tu n'as aucun souci à te faire.
Şimdi şu motoru kuleye götür... ve su doldur, anladın mı?
Alors, tu conduis la loco à la tour. Tu la remplis d'eau. Compris?
Shack! Shack, tren eski.
La loco est vieille.
O lokomotif, iki vagonla birlikte bir uçurumun dibinde... tepe taklak halde duruyor, bu ülkede kereste treni işlediğinden beri...
La loco est couchée au bas d'une côte avec deux wagons depuis que les trains à bois ne roulent plus!
Hoc loco et hic et hic.
Hoc loco et hic et hic.
- Loco.
Tigrero.
- Sana söylüyorum Loco.
Alors, Tigrero, c'est fait?
Hey, Loco!
Salut, Tigrero.
Olduğun yerde kal Loco!
Halte, Tigrero!
Denedim ama Loco onları çoktan yakalamıştı.
J'ai essayé mais il les avait déjà capturés.