Lorde translate French
60 parallel translation
Lorde, ne yapıyorsun, Chad makyaj için hazır.
Chad attend qu'on le maquille!
Defol! Çık git buradan!
Sors d'ici Lorde, dehors!
Olman gereken yer Callen-Lorde.
L'endroit où vous devez être c'est Callen-Lorde.
Lorde Romeo'yu arıyorum
Je cherche Monsieur Romeo.
Ve bu. Lord Riot'ın ta kendisi.
Et ça c'st Lorde Riot lui-même.
Biletleri kazandı. Lorde konser biletleri tükendi.
Jose de Stockton est notre 9ème appel, tu gagnes les tickets pour le concert à guichet fermé de Lorde.
Bütün gün Lorde biletlerini kazanmayı deniyorum.
J'ai essayé de gagner des billets pour Lorde toute la journée.
Neden lorde olmasın?
Pourquoi ne pas prendre Lorde?
lorde tanıyor musun?
Tu connais Lorde? !
! Sofia lorde'yi sever.
Sofia adore Lorde.
Bütün hafta lorde biletlerini kazanmaya çalıştım.
J'ai essayé de gagner des billets pour Lorde toute la semaine. Vraiment?
lorde için!
Pour Lorde!
Bak, Bu akşam hepimiz lorde'ye gidiyoruz, neden sende cooper'un extra biletini almıyorsun ve belki sofia ile sen işleri yoluna koyarsınız.
On va tous voir Lorde ce soir, pourquoi tu ne prendrais le ticket de Cooper et Sofia et toi pourrez mettre les choses à plat.
Bütün bu şeyler maskarılık mıydı- - Lorde görebilesin diye.
Tout ceci n'était qu'une mascarade pour que tu puisse voir Lorde.
Lorde'yi görmekten vazgeçtin?
Tu vas bien?
Ne olduğu önemli degil, Ne önemli- - hayır hayır, senin için ne önemli, ve sensiz hayatımdan nefret ediyorum
Tu as renoncé de voir Lorde? Ça n'a pas d'importance, ce qui en a... Non, non, ce qui importe c'est toi, et je déteste ma vie sans toi.
Ve teori konuşmamız, Audre Lorde'nin efendinin araçları ve efendinin kale fırtınası hakkındaki yorumları.
Pour parler des commentaires de Audre Lorde. [poétesse en lutte contre le sexisme] à propos de l'assaut du château du maître. Avec les propres outils du maître.
Öyle, ah, evet, ben ve Audre Lorde gittik ve zaman geçirdik.
Elle est comme moi et Audre Lorde, Nous avons traîné...
Nicki Minaj. Ve, Lorde.
Et Lorde!
Buna ihtiyacın var, Lorde. Oradaki kızların da sana ihtiyacı var.
Tu en as besoin, Lorde, et les filles là dehors ont besoin de toi.
- Ama anne, Lorde sahneye çıkıyor.
Mais maman, Lorde va jouer!
Shelly, Lorde'nin sahneye çıkmaması kuvvetle muhtemel.
Shelley il est fort probable que Lorde ne fasse pas d'apparition
Çıkmaz zorunda. Onu göremezsem kendimi öldürürüm. Peki, oraya gidersen ve Lorde gerçekte o kadar da iyi değilse?
Elle se doit d'être là et si j'arrive pas à la voir, je me tuerais et si t'y vas et que Lorde ne chante pas si bien en vrai?
Onu gerçek olduğu için seviyoruz.
On aime Lorde car elle est vraie!
Sanırım, Lorde yarın sahneye çıkacak.
Je pense que Lorde va jouer demain
Ve en son sen çıkacaksın, Lorde.
Et enfin toi, Lorde.
Siktir git, Lorde.
Oh, va te faire foutre, Lorde.
Bu kadar uçuk ve gizemli olmanın sebebi bu mu Lorde?
C'est pour ça que tu est très arrogante, Lorde...
Sikik internet sanatçısının tekisin, Lorde.
Tu es une artiste de merde d'internet, Lorde.
Çok yanlış. Lorde, tam bir mükemmeliyetçisin.
Oh, Lorde, tu es très pure.
Yeni Zellanda'dan gelen kız için elleri görelim.
Et maintenant, faites du bruit pour la fille de Nouvelle-Zélande Lorde!
Lorde, Lorde.
♪ Lorde, Lorde ♪
Ben Lorde'um. Ya ya ya.
♪ Je suis Lorde, ya, ya, ya ♪
Asla Lorde olamayacağız. Lorde, Lorde.
♪ et on sera jamais Lorde, Lorde, Lorde ♪
Lorde sifonu çekiyor. Lorde, Lorde, Lo...
♪ Lorde tirant la chasse d'eau, Lorde, Lorde, Lorde, Lo... ♪
Müziğimin... Olay müzik değil, Lorde.
Ma musique est supposée être... ça n'a rien à voir avec la musique, Lorde.
Şu sıralar bir sanatçının aslında ne olduğunu biliyor musun, Lorde?
Savez-vous ce qu'en un artiste maintenant, Lorde?
Lorde'nin içinde bulunmayı istediği bir dünya değil bu.
Bon, ce n'est pas le monde dont Lorde voulait faire partie.
Aksine Lorde, bu gece Jimmy Fellon Show'a çıkacak ve herkesin çıldırması için göt deliğini ifşa edecek.
Au contraire, Lorde ira au "Jimmy Fallon show" ce soir. et exposera son trou du cul à n'importe qui pour en paniquer
Babanın Lorde'u tanıyan bir arkadaşı olduğunu söylememiş miydin?
ton père connaît pas un proche de Lorde?
Evet, iş yerinden birisi Lorde'n amcasıymış neymiş.
je crois.
- Tanrım, sahneye Lorde'u getirmeliyiz.
– Lorde jouera en live!
Uyduruyor musunuz bu parti işini? Hayır! Yiyebileceğiniz pizzalar, 20 farklı pasta ve Lorde sahne alacak.
Vous inventez tout? et Lorde jouera en live.
- Şu an sadece elimizde Lorde var. - Haklısın, hâlâ Lorde var.
on a encore Lorde.
Tamam baba. İşyerinden birisi Lorde'un amcası falan demiştin ya bana? Sana dokunamam, sarılamam ama burada seninle birlikteyim.
l'oncle de Lorde ou un truc comme ça? mais je suis avec toi.
Lorde'la ilgili söylediğin şeyi hatırlasan, şarkıcı olan, amcasıyla birlikte çalıştığın?
T'avais dit que l'oncle de Lorde était l'un de tes collègues. Comment va ta mère?
Baba, Lorde'u tanıyan iş arkadaşın kim?
Quel est ton collègue qui connaît Lorde?
Lorde'u sahneye çıkması için ayarlayamadınız, değil mi?
n'est-ce pas?
lorde anlat bana.
Donc à propos de Lorde.
Biz hala lorde görmeye gidiyoruz.
On va toujours voir Lorde.
Otur, Lorde.
Asseyez-vous, Lorde.