Lords translate French
214 parallel translation
Kitty, o önemli lordları ve leydileri kocaman, güzel evlerinde... görmek istiyor.
Kitty veut voir les lords et les ladies! Dans la jolie maison!
Navy altı kaleye karşılık 428 yapmış. Lords'da Army'ye karşı.
La Navy a fait 428 pour 6 guichets, contre l'armée, à Lord.
Dün Lords'da Navy'nin Army'ye etttiğini gördün mü?
- La Navy a battu l'armée.
Makamımın getirdiği ayrıcalıklardan vazgeçmem için bir neden göremediğimden ... davamın Lordlar Kamarası'nda görüşülmesi hakkımı kullandım.
Ne désirant pas renoncer aux privilèges de mon rang j'obtins d'être jugé à la Chambre des Lords.
- İyi günler Lordlar.
Bonjour, mes lords.
Amirallik onu ve ondan önceki iki kaptanı meslekten men etti.
Les lords de l'Amirauté l'ont brisé, comme les deux capitaines précédents.
Amirallikteki lordlar isyanı tasvip etmez.
Les lords de l'Amirauté n'encouragent pas les mutineries.
Amiraller diyeceklerimi duyunca sizin de işiniz bitecek.
Quand les lords entendront ce que j'ai à dire, vous serez fini.
Oh, evet. Bizi şu an görebilmesi için bir, hatta iki bacağımı feda edebilirdim.
Les Lords de l'Amirauté vont le regarder comme un biscuit ranci.
Bazı lortlar yaşamak için dilenmek zorunda kalıyor.
Certains lords vivent aux crochets d'autrui.
İyi günler lordlarım.
Bonne journée, My Lords.
Şimdi lordlarım... izninizle.
Maintenant, Lords, si vous voulez me pardonner.
Hoşgeldiniz lordlarım.
Bienvenus My Lords.
Farkında mısınız bilmem, şimdi bile Kilise'yle, üniversitelerle... Lordlar ve Avam Kamaralarıyla fikir birliğine varsanız... Majesteleri sizden hiçbir şerefi esirgemez.
Et pourtant, savez-vous que même maintenant, si vous pouviez être d'accord avec l'Église, les universités, les Lords et les Communes, il n'y aucun honneur que Sa Majesté vous refuserait?
Amma, William'ların evinde iyi vakit geçireceksin, değil mi? Şu bey ve hatunlarla.
Mais tu t'amuseras mieux chez William, avec les lords et les ladies.
Ben teşrifatçıyı.
J'aime l'huissier de la Chambre des Lords.
Lordlar Kamarasının mutfağında 17 kavanozun kırıldığı bir patlama sesi duyduk.
Une explosion dans les cuisines de la Chambre des Lords a entraîné la destruction de 17 bocaux à conserve.
Lordlar Kamarası ile Pentonville Hapishanesi arasındaki mesafe, çok ama çok kısadır.
La frontière qui sépare la Chambre des Lords de la prison est minuscule.
Sözümü unutma Saddy, bir gün gelecek bu insanların hepsini Earlleri markizleri toprak ağalarını havaya uçuracaklar
Mais je te le dis : un jour, les humilié s se libé reront du joug de l'oppresseur, des lords, des comtes et marquis et la clique!
Ayrıca Lortlardan earllerden ve markizlerden bahsettik
Et aussi de lords et de comtes et de marquis.
Başkan mı? Lortlar kamarasına katılacaksın
Vous irez à la Chambre des lords!
Saygıdeğer üyeler, ve Deniz Kuvvetleri Kumandanlığı komiserleri, doğrudan okuyorum : Mahkeme, Teğmen William Bligh tarafından komuta edilen, Majestelerinin silahlı gemisi Bounty'nin zaptedilmesinin... neden ve koşullarını soruşturmak ve adı geçen Teğmen William Bligh'ı olaydaki davranışından ötürü sorgulamak üzere toplanmıştır.
La cour de la Commission des Lords de l'Amirauté est rassemblée, je cite, " pour enquêter sur les causes et les circonstances de la prise du vaisseau de Sa Majesté, le Bounty, commandé par le lieutenant William Bligh,
Kadınlar, köylüler, şempanzeler, akıl hastaları ve Lordlar...
femmes, culs-terreux... chimpanzés... aliénés... lords...
Düşünsene, vaktiyle, bir gün Lordlar Kamarasına gitmenin hayalini kuruyordun.
Dire que vous rêviez de finir à la Chambre des lords!
- Ne? - Lordlar Kamarasının.
La Chambre des lords...
Lordlar Kamarasını unutmuştum!
Bien sûr, j'avais oublié les lords!
Vicdanlarının onlara tembih ettiği şekilde oy vermeleri sağlamak üzere, bir kaç Lorda rüşvet de teklif edilebilir.
Il serait prudent de soudoyer quelques lords, pour être sûrs qu'ils votent selon leur conscience.
Lordlara söz geçirmek için gerekli olan dört yüz bin hakkında.
Et les 400 000 livres pour suborner les lords?
Tüm lordların, hanımefendilerin, Vekiller ve tanıdıkların.
Vos Lords et Ladies. Vos députés et têtes couronnées.
Bu yaşından sonra, bir lord olarak.
Pas à son age, et pas en étant des Lords.
Who sent those goons to their lords, why Prince Ali!
Qui les a tués sur-le-champ? Le prince Ali!
Evet, Jim, Pat veya Mick olması hiç umurumda değil. Lords'da olmadığını hatırla yeter.
Je me fous que ce soit Jim, Pat ou Mick, tant que tu te rappelles que t'es pas au Lord's.
Avam Kamarasında size ihtiyaç yok mu Sir Danvers?
Et la Chambre des Lords, Sir Danvers?
Niye Lords'dan birşey alamıyoruz? Buraya yakın bir yer.
Passons chez Lords, juste en bas.
Promosyon Traci'de.
Traci Lords l'organise.
Ingiltere'nin lordlar ve leydiler ülkesi olduğunu sanıyorduk çünkü Kral ve Kraliçe ve iki küçük prenses çok hoşumuza gidiyordu.
Pour nous, l'Angleterre était un pays de lords et de ladies. Le roi, la reine et les deux princesses nous subjuguaient.
Lord Henry Dashwood Lordlar kamarasındaki, kalıtsal yerini halktan biri olarak seçimlere katılmak için bıraktığını açıkladı.
Lord Dashwood vient d'annoncer... qu'il abandonnait son siège à la chambre des Lords... pour se présenter aux élections.
İtiraf etmeliyimki, Lordlar kamarasındaki yerini bırakmaya karar verdiğini duyduğumda....... akıl sağlığını merak etmiştim.
J'avoue que lorsque tu as abandonné ton siège à la chambre des Lords... j'ai cru que tu étais fou.
Sadece an meselesi ve büyük ihtimalle. Bittiği zamanı nasıl bileceğiz? Tehdidin geçtiğini nasıl bileceğiz?
En décembre de l'année dernière, les juges de la chambre des Lords ont déclaré à 8 contre 1 la détention sans procès préalable illégale, en accord avec la Convention européenne des droits de l'Homme.
İçinde bulunduğumuz düşünce şekline göre bittiğini söylediğimiz an kesinlikle saldıracaklarına inandığımız zaman olacaktır.
Verdict de la chambre des Lords : Un terroriste supposé ne pourra plus être emprisonné sans procès préalable... L'un deux, Lord Hoffman alla encore plus loin.
O parayla seni hemen Lordlar Kamarası'na sokarız.
Avec cette somme, nous t'aurons à la Chambre des Lords en un rien de temps.
Ekselans, lordlarım, leydilerim ve beyler.
Votre Grâce. Mes lords, mesdames et messieurs.
Majesteleri, lordlarım, leydilerim ve centilmenler lütfen oturun.
Votre Majesté, mes lords, mesdames et messieurs, veuillez vous asseoir.
Son altı Lord Marshal burayı evi bildi.
Les six derniers Lords Marshals s'y sont senti comme chez eux.
Lordlar, bayanlar baylar, yarışma başlıyor.
Mes lords, mesdames et messieurs, que le quiz commence.
Ama burada hazır bulunan bazı lordların aklında şu soru belirecek, benim gerçekten de iyi bir Protestan olup olmadığım hakkında.
Mais, certains lords ne pourront s'empêcher de se demander si je suis vraiment un bon protestant.
Dansların Efendisi.
Lords of the dance.
Ve gerek Lordlar, gerekse Avam Kamarası ölüm fermanını imzalamanız için Majestelerine müracaatta bulunuyorlar.
Les Lords et les Communes demandent humblement à Votre Majesté de la condamner à mort.
Hayır efendim, "hıçkırık". Yoksullaştırılmanız hakkındaki teklif az önce Lordlar Kamarasına gönderildi.
Le décret qui vous destitue va à la Chambre des lords.
Meclis Muhafazakar lideri.
Lord Hailsham, leader conservateur de la Chambre des lords.
Hayır, Lordlar Kamarasında.
Non, à la Chambre des lords.