English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ L ] / Lottie

Lottie translate French

171 parallel translation
- Sorun nedir, Lottie?
Tu as l'air inquiète.
Lottie, Lottie!
Regarde! Je viens de le lire.
Bu belirsizlik beni öldürüyor!
Courage, Lottie. N'imaginons pas le pire.
- ( LOTTIE ) : Betty, izninle... - ( BETTY ) :
Ramasse tout!
Biz bu durumla kararlılıkla yüzleşmeliyiz. ( LOTTIE ) :
Il faut avoir du cran.
Kabahat benim! Üzme kendini, Lottie.
Tout est de ma faute.
Belki, sandığımız gibi kötü durumda değildirler.
Allons, Lottie. Ce n'est peut-être pas si grave que ça.
- Lottie!
- Fermez-la!
İşte beni yakan da bu. - Otur yerine, Lottie.
Ça me met en boule!
( LOTTIE ) : Gününü göstereceğim sana, seni "Çölün Oğlu" seni. Kongreye gidersin, öyle mi?
Je vais t'en montrer moi, des banquets et des Compagnons de la Nouba!
- Her şey yolunda mı?
- Comment va, Lottie?
Lottie için bir üniforma aldıysan ki başka biri için aldığını düşünemiyorum onu neden giymesin?
Tu l'as bien acheté pour Lottie, car je ne vois pas qui d'autre pourrait le porter.
Üniformayı Lottie'ye verdiğinde benim olduğunu biliyordun.
Que cet uniforme est le mien.
- Seni de Lottie.
- Moi aussi, Lottie.
- Lottie, bu kadar yüksek sesle değil.
Lottie, pas si fort!
... ve Lottie'nin partisini unutma.
Et n'oublie pas la fête de Lottie.
Bana Brian ve Lottie ile birlikte... en azından partide boy göstereceğine söz ver.
Laisse faire l'avion. Promets-moi que tu vas au moins aller à cette fête.
Niye, onunla yeniden kavga etmek istemiyorum.
Avec Brian et Lottie qui vivent au-dessus de nous... je ne veux pas encore me disputer avec elle.
... ve böylece Lottie'nin partisine gittim...
Et je suis donc allé à la fête de Lottie.
Sen ve Lottie Bütün bu insanları nerede tanıdınız?
Mais où diable Lottie et toi avez-vous rencontré tous ces gens?
- Lottie'nin arkadaşı mısın?
- Vous êtes une amie de Lottie?
Evet.Ben o partiye gittim.Lottie ile ayni binada yaşamak tam bir dertttir.
J'y suis allé. C'est le problème quand on vit dans le même immeuble que Lottie.
Lottie'nin partisi ve Nancy Ordway ile buluşmam... Haziranın 6'sındaydı.
La fête de Lottie et ma rencontre avec Nancy Ordway eurent lieu le six juin.
Lottie'nin kokteyl partisinden yaklaşık bir ay önce, Mayısın başları... Lottie'nin oynadığı ve benim prodüksiyonum olan "Yükselen Yıldız" a 45.caddedeki tiyatroya gitti...
8E AVE O. 45E RUE Débutmai... environ un mois avant le cocktail de Lottie... elle avait atteint la 45e rue... et le théâtre où Lottie triomphait dans ma production de Etoile montante.
Lottie nerede?
On est pris. Lottie est prise?
- Bunu Lottie'ye söyleme.
Ne le dis pas à Lottie.
Trajedi'nin gerisindeki gerçek olarak... Nancy Ordway ile olan arkadaşlığımın öyküsünü anlatayım.. Lottie'nin partisindeki tanışmadan 10 gün sonra...
La toile de fondde la tragédie étant maintenant tendue... je vais continuer l'histoire de mon amitié avec Nancy Ordway... dix jours après que nous nous soyons rencontrés à la fête de Lottie.
Lottie, Miss Ordway'i hatırladın m?
Lottie, tu te souviens de Mlle Ordway?
Lottie, çok özür dilerim, ama Miss Ordway'yi şimdi eve götürmem lazım.
Lottie, je suis désolé, mais je dois raccompagner Mlle Ordway chez elle.
Oh, Peter'e sevgilerle, Lottie.
Pour l'amour de Pete, Lottie.
Lottie her zaman ki gibi mi davranıyor?
Lottie reste sage?
- Oh, Tanrı aşkına. sen henüz Lottie'yi ürkütücü bir prodüksiyonda oynatmadın, değil mi?
Tu n'as pas laissé Lottie organiser un spectacle de bienvenue j'espère?
Lottie, kız öldü.
Lottie, elle est morte.
Oh, aptal olma, Lottie.
Ne sois pas une sotte, Lottie.
Lottie'nin dairesinden 1-2 saat uzaklaşması lazım... ki, ben de Brian'la konuşabileyim.
Je veux que Lottie sorte de chez elle pendant une heure environ... pour que je puisse parler à Brian.
Selam.Lottie orada mı, Brian?
Allo. Lottie est là, Brian?
Zavallı Lottie.
Pauvre Lottie.
Lottie dışarı çıktı - Iris'i görmek için, aslında.
Lottie vient de sortir - Pour voir Iris, justement.
Iris Lottie'e söyleyecek mi?
C'est ce qu'Iris va dire à Lottie?
Lottie gibi birisiyle evli olmanın ne demek olduğunu bilemezsin. ama sana her şeyi söyleyeceğim.
Tu ne sais pas ce que c'est d'être marié à une femme comme Lottie... mais je vais te dire quelque chose.
ona, Lottie'den boşanmamın imkansız olduğunu... Anlatmaya çalıştım.
Inutile de chercher à lui faire accepter que Lottie ne divorcerait jamais.
Lottie asla kabul etmezdi. Biliyorum.
Lottie n'aurait jamais accepté en mille ans et je le savais.
Lottie'siz, açlıktan ölürüm.
Sans Lottie, je serais chanceux de ne pas crever de faim.
Lottie'e söyleyecekti.
Elle allait tout dire à Lottie.
- Ah, Lottie!
Lottie!
- Sorun nedir, Lottie?
Si Oliver n'était pas à Honolulu, j'aurais juré que c'était lui.
Metanetini koru, Lottie.
Je fais de mon mieux.
( LOTTIE ) : Bekle!
Attends!
Vesta Victoria, Eddie Foy, Ward Vokes, Lottie Collins, Charlie Case...
Un instant.
- Şeyy, Lottie nerede? - Oh, buralarda bir yerde...
- Eh bien, où est Lottie?
- Oh, kes şunu, Lottie.
Arrête, Lottie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]