Lourdes translate French
832 parallel translation
Onun için savaştım. açlık çektim, her gün onun için ölüyorum... 5 bin dolar, hepsi parlak ve ağır.
Je me suis battu pour lui, ai été affamé pour lui, et je meurs pour lui chaque jour. Cinq mille dollars, toutes brillantes, et lourdes pièces.
Baksana, Smith daha ağır kelepçe bulamadın mı?
Dites-moi, Smith... Vous n'auriez pas des chaînes encore plus lourdes?
Gece geç saatte oraya ağır bir şeyler taşıdığını gören biri.
Je t'ai vu y porter de lourdes charges la nuit.
- Ağır zincirlerle bağlanmışsın.
- Vous portez de lourdes chaînes.
Bir parça beceriksiziz galiba?
Ne sommes-nous pas trop lourdes?
- Düşman ilerlemeye devam ediyor. " - Budala üç alayı kaybetti.
" Les attaques des 7e, 6e et 5e ont été repoussées avec de lourdes pertes.
Bu kütükler senin tahmin ettiğinden daha ağırdır.
Ces bûches sont assez lourdes.
Evet, gerçekten ağırlar.
Oui, elles sont lourdes.
Biraz ürkekler fakat o kadar iri ve hantallar ki kanatlanmayı hiç sevmezler.
Elles sont peureuses, mais trop lourdes pour voler.
Bu herifin günahları korkunç olmasına korkunç ama öç almış olur muyum, ruhunu arındırırken, büyük yolculuğa hazırken vursam?
mais je crains qu'elles n'aient été lourdes. Le tuerai-je quand il est prêt pour le voyage?
Kalasları ve kayaları taşıyacağız böylece bütün yerin üzerimize çökmesini önleriz.
à bouger ces lourdes plaques et ces pierres afin que la hutte n'écrase ni lui ni nous.
Tahmin edebiliyorum. İriyarı, şişman şeylerdir herhalde.
Lourdes et solides, sûrement.
Bazen bir gazetenin ölmesinin birden fazla etkisi olabilir.
La mort d'un journal a de lourdes conséquences.
Önceden zor kararlar verme durumu olan hastalarınız olmuş muydu?
Avez-vous déjà eu des patients ayant eu de lourdes responsabilités?
Ağır para cezaları ve hapis cezaları.. .. itaatsiz madencileri cezalandırma!
Elle prévoyait de lourdes amendes et de la prison pour les récalcitrants.
Zarar ağırdı.
Nos pertes étaient lourdes.
Göz kapakların ağırlaşıyor.
Vos paupières se font lourdes.
Sana ardı ardına zor görevler verdim.
Je vous ai assailli de lourdes tâches.
Göz kapaklarınız ağırlaşıyor.
Vos paupières sont lourdes.
Çok ağır.
Très lourdes.
Kasalarda para kalmadı. Harcamalar için...
Les caisses sont vides, les dépenses lourdes...
# Dallar ağlıyormuşçasına boyunlarını büktü
Comme les épis aux têtes lourdes,
"Prut Nehri'nde düşmana ağır kayıplar verdirdik."
"Lourdes pertes infligées à l'ennemi."
Jüri beni çağırıyor! Lourdes, gel!
Lourdes, viens avec moi.
Bu sorumluluklar ağır olabilir.
Elles seront peut-être lourdes.
Ülkede 100'den az makinalı tüfeğimiz var.
Il y a moins de 100 mitrailleuses lourdes dans le pays.
Ama şu anda çok zorlanırsın.
Les rames sont trop lourdes.
Liderlerini hapse göndererek onlardan yardım alamazsın.
Et on ne l'obtiendra pas en condamnant ses dirigeants à de lourdes peines.
Havan topları ve ağır makineli tüfekler kanun kaçakları ve ayrılıkçı fanatiklerin küçük ordusunu korurlar.
Mortiers et mitrailleuses lourdes protègent la petite armée de bandits et de séparatistes fanatiques.
Göz kapaklarınız ağırlaşıyor.
Vos paupières deviennent lourdes.
Üçüncü dalga bocalıyor. " Ağır kayıp var, efendim.
La troisième vague patauge. " Lourdes pertes.
Ağır muharebe, ağır kayıplar.
Violents combats, lourdes pertes.
Burası Lourdes değil.
Ce n'est pas une cuvette d'eau salée.
Eğer ki buradan çıkabilirsek, eğer ki iyileşirsem,... sizinle Lourdes'ye gitmek isterim.
Si nous nous en sortons, si je guéris, je veux aller à Lourdes avec vous.
Lourdes'ye gittiğimizde,... kendime yıkanabilir plastik Bakirelerden almaya niyetim var.
Quand nous serons à Lourdes, vous m'achèterez une Vierge en caoutchouc lavable.
Gözyaşlarımız içerisinde kendi acımızı ve günahlarımızı hatırlıyoruz.
Dans ce voile de larmes... Nos souffrances sont lourdes, nos péchés sont lourds, pourtant la promesse du pardon éternel... nous réconforte.
Büyük masraflarım var ve düşündümde... Şey...
Mais j'ai de lourdes charges et j'ai pensé...
Roberts ve Stevens'ı hafif görevlere vermemeniz çok yazık oldu, efendim.
Dommage que vous n'ayez pas exempté Roberts et Stevens des punitions lourdes.
Göz kapakların ağırlaşıyor.
Vos paupières sont lourdes.
Kurşun kadar ağırlar.
De plus en plus lourdes.
'Kapatmamayı deneyeceksin ama başaramayacaksın'
Lourdes. Vous ne pouvez ouvrir les yeux.
Neredeyse filonun yarısına mal oldun.
Par votre faute, on a de lourdes pertes.
Bacakların gittikçe ağırlaşıyor.
Tes jambes se font lourdes.
Göz kapakların gittikçe ağırlaşıyor.
Tes paupières se font de plus en plus lourdes.
Kurşun kadar ağır.
Lourdes comme du plomb.
Kaşıklar amma da ağır!
Qu'elles sont lourdes, ces cuillères!
Bavullar ağır mıydı?
Les valises étaient lourdes?
İkisi de alacakları kadar ağır değildir.
Elles seront plus lourdes à la sortie.
Diğerlerinden ağır görünmemeliler.
Elles ne doivent pas paraître lourdes.
Boka, çok ağırlar!
Boka, elles sont très lourdes!
Gözleriniz giderek ağırlaşıyor.
Vos paupières sont lourdes.