Lrma translate French
48 parallel translation
Hoş geldin, lrma.
Heureuse de vous revoir.
lrma, alemsin!
Irma, vous me tuez!
- lrma. Bana "lrma la Douce" derler.
On m'appelle Irma la Douce.
"Tatlı lrma" anlamına gelir. Neden öyle diyorlar bilmiyorum.
Je ne sais pas trop pourquoi.
Benden bunu saklaman hoş bir davranış mı, lrma?
Tu trouves ça bien de me cacher ça?
lrma, biz ortağız. Beni kazıklamak istemezsin, değil mi?
On est associés et tu voudrais m'arnaquer?
lrma, işim yeni bitti. Düşündüm de meşgul değilsen...
Dis, j'ai terminé, alors si t'es libre...
lrma!
Irma!
lrma...
Irma...
Neredesin, lrma?
Où es-tu, Irma?
lrma, beni anlamıyorsun.
Tu ne comprends pas.
- lrma'yı arıyorum.
- Je cherche Irma.
Pek çok kadınla tanıştım ama hiçbiri lrma gibi değildi.
J'en ai rencontré des madames, mais aucune comme Irma.
lrma, burada kal.
Irma... reste.
Sen parayı bana vereceksin, ben lrma'ya vereceğim. Irma tekrar bana verecek..... ve ben de sana vereceğim.
Tu me donnes l'argent, je le donne à Irma, Irma me le donne, et je te le rends.
lrma'nın zengin bir aşığı olacak. Ve o kişi ben olacağım.
Irma va avoir un riche amant et ce sera moi.
Bir lort, lort olduğuna inanmaz ama belki lrma inanabilir.
Mais ça passera peut-être auprès d'Irma.
- İsmim ne demiştiniz? - lrma.
- Comment vous appelez-vous?
Bana "lrma la Douce" derler.
- Irma. Irma la Douce.
- lrma'yı gördün mü?
- T'as pas vu Irma?
- Peki, lrma'nın parasını nasıl vereceğim?
- Comment vais-je payer Irma?
lrma?
Irma?
Sen lrma'yla görüşen İngilizsin.
Vous êtes l'Anglais d'Irma.
Biliyor musun, lrma, beni biraz hayal kırıklığına uğrattın.
Tu sais, Irma, tu me déçois un peu.
Ama sana karşı..... tamamen dürüst olmadım, sevgili lrma.
Je n'ai pas été franc avec vous, ma chère Irma.
Şimdi de İngiltere'ye kaçıyorlar. lrma ve Lort.
Irma et son lord veulent s'enfuir en Angleterre.
Oh, hadi, lrma. Bundan iyisini yapabilirsin.
Tu peux faire mieux, Irma.
lrma,...
Irma, je...
Aslında pezo da değildin geceleri halde çalışıyordun. Çünkü istediğinde para vermeden sevişebileceğin kız arkadaşınla..... sevişebilmek için 500 frank kazanmak zorundaydın. Ama kazandığın parayı sana vermesi için, lrma'ya vermek üzere Lort X'e vermekten çok yoruldun.
Mais tu n'étais pas mac, tu travaillais au marché pour gagner de quoi coucher avec ta propre poule, avec tu aurais pu coucher gratis, si tu ne t'étais pas tué à gagner l'argent de lord X, pour Irma, qui te le rendait.
lrma'yı o kadar çok seviyordu ki, herhangi bir erkeğin ona dokunmasına dayanamıyordu.
Il était si amoureux d'Irma qu'il ne supportait pas qu'un autre la touche.
Söyle bana lrma nasıl?
Comment va Irma?
Onu lrma'nın evinde arayarak boşa vakit kaybediyorlar.
Ils perdent leur temps. Il n'est pas chez Irma.
lrma, Nestor'ı kutsal annemiz ve kilise huzurunda yasal eşin..... olarak kabul ediyor musun?
Irma, voulez-vous prendre pour époux Nestor, ici présent, au nom de notre Sainte Mère l'Église?
Bu Elsa, bu da lrma.
Voici EIsa et Irma.
İki hizmetçi, Elsa ve lrma.
Deux bonnes, elsa et Irma.
Elsa'yla lrma, Yahudiler diye mi kovulacak?
Renvoyées parce qu'elles sont juives?
- Elsa'yla lrma'yı mı?
- Elsa et Irma?
Neden Erma'yı arayıp eşyalarını toplamasını ve buraya getirmesini istemiyorsun? Böylece burdan hiç gitmek zorunda kalmazsın.
Appelle lrma et dis-lui d'apporter toutes tes affaires, pour que tu ne doives jamais plus partir d'ici.
Bu lrma Johnson.
Cette femme s'appelle Irma Johnson.
lrma'nın kocası Dan, Teksas, Houston'daki Amegy Bant'ta orta kademe yönetici olarak çalışıyordu. - Sürmek ister misin?
Dan, son mari, était cadre à la banque Amegy à Houston, au Texas.
lrma, çalışanlarını bu şekilde sigortalayan şirketler üzerine çalışan yerel bir avukat olan Michael D. Myers ile bağlantı kurdu.
Irma contacta Michael Myers, un avocat qui avait déjà enquêté sur ces assurances souscrites au nom des salariés.
Kırmızı Daf model bir araba. Plakası, Isparta, Fatih, Denizli 681.
Voiture rouge de la marque Daf immatriculée lrma, François, Danny 681.
lrma, herkes ondan daha iyiydi.
Nous l'étions toutes.