Ludo translate French
145 parallel translation
Ludo ise tek cüce'Beyaz Palyaço'dur.
Ludo est le seul clown blanc nain.
Ludo aşağıda.
Ludo descendre.
Ludo?
Ludo?
Ludo, canın yandı mı?
Ludo, ça va?
Evet bu doğru, Ludo.
C'est ça, Ludo.
Ne düşünüyorsun, Ludo?
Qu'en dis-tu, Ludo?
Gel, Ludo.
Viens, Ludo.
Ludo Korktu.
Ludo peur.
Bak, Ludo.
Tu vois, Ludo.
Ludo, nerdesin?
Ludo, où es-tu?
Bu Ludo.
C'est Ludo.
- İyi misin, Ludo?
- Tu vas bien, Ludo?
Sör Ludo, artık ben, Sör Didimus, sana bağlı olacak.
Maintenant Sieur Ludo, je, Sieur Didymus, me rend à vous.
- Ludo kardeş kazandı.
- Ludo avoir frère.
- İyi karşılaşmaydı, Sör Ludo.
- Au plaisir, Sieur Ludo.
Ama Ludo senin kardeşin.
Mais Ludo est ton frère.
- Bu inanılmaz, Ludo.
- C'est incroyable, Ludo.
Dikkat et, Ludo.
Attention, Ludo.
Sör Ludo, beni bekle.
Sieur Ludo, attendez-moi.
Ludo.
Ludo.
- Hoggle ve Ludo arkadaşlar.
- Hoggle et Ludo amis.
- Ludo nasıl girecek?
- Comment va Ludo entrer?
Ludo, çatıyı tut!
Ludo, appelle les pierres!
Zoé ve Ludo'yu gördün mü?
T'as pas vu Zoé et Ludo?
Yedi yaşındasın, Ludo.
T'as 7 ans, Ludo.
Sen Ludo, bir şey getirmedin mi?
Et toi Ludo, t'as rien apporté?
Dinle Ludo, hiç sözümü tutmadığım oldu mu?
Ecoute Ludo, est-ce que j'ai jamais trahi une promesse?
Ama biliyorsun Ludo... erkekler, erkeklerle evlenemez.
Mais tu sais, Ludo... un garçon, ça se marie pas avec un autre garçon.
Güle güle Ludo.
Salut, Ludo.
Sonra Ludo, doktora cevap ver.
Mais enfin Ludo, réponds au docteur.
Ludo tamam mı?
Ludo, ça va?
- Merhaba Ludo.
- Salut, Ludo.
Görüşürüz Ludo!
Salut, Ludo!
Ludo bazen garip davranıyor ama kötü biri değildir.
Ludo c'est parfois un drôle de gamin, mais il voulait pas faire de mal.
Ne var Ludo?
Qu'est-ce qu'il y a, Ludo?
Haydi Ludo, önemli değil.
Allez, c'est pas grave Ludo!
Ludo, Zoé, yatağa kahvaltı servisi yapılmaz bu evde!
Ludo, Zoé, la maison ne sert pas le petit déjeuner au lit!
Merhaba, Ludo.
Salut, Ludo.
Elbette, Ludo.
Mais bien sûr, Ludo.
Gidelim, Ludo.
Ça va aller, Ludo.
Ludo'yla karşılaşmamız biyoloji dersinde olmuştu.
- Ludo... Je l'avais remarqué en cours de biolo.
Ludo'dan babası bile umudu kesmişti.
- Même son père savait plus quoi en faire.
Bir yandan da Ludo'nun babasını anlamıyor değildim.
- Je le comprenais.
Ludo tek başına Mısır'ın yedi belası gibiydi.
Ludo, c'était les 7 plaies d'Egypte. Mais c'était mon ami.
Clémence, Ludo ona suşi götürmüş ve öyle tanışmışlardı. Söylediğine göre kapıyı yarı çıplak vaziyette açıp, önünde diz çökmüş.
- Clémence, une fille rencontrée en livrant des sushis, qui, soi-disant, avait ouvert en déshabillé, et qui, soi-disant, s'était mise à genoux...
Üç kuruşluk elma şarabı.
Putain, Ludo, du cidre à 10 balles.
Lütfen kusurumuza bakmayın... " Bu yazı ne böyle.
Encore un plan galère à Ludo.
Ama gelin görün ki partilerde kavga etmeden duramıyor. Çık dışarı.
- Ludo est le prototype du mec cool, mais en soirée, il peut pas s'empêcher de se battre.
- Ludwig!
Ludo...
Lüdo!
- Ludo!
Ludo soğukkanlı çocuktur, kuzu gibi uysaldır.
C'est toi, Clémence? - Oui.