Lular translate French
222 parallel translation
Ayağa kalkın, Sherwood'lular.
Debout, gens de Sherwood.
Var, Majesteleri. Sherwood'lular için af.
L'amnistie des hommes de Sherwood.
Tabii, Boston'luların Bay State Power dedikleri şirket imza atarsa.
Tout dépend de ce que fera Bay State Power, de Boston.
Yöneticiler, burada, şehir dışına çıkmak isteyen New York'lular için.. .. şehir-dışı açılış denilen açılışlar düzenliyorlar.
C'est là que les producteurs font des premières en dehors de la ville, à savoir des premières pour les New-Yorkais voulant sortir de la ville.
- Morales Porto Riko'lu demek. - Belki Porto Riko'luları sevmiyorsundur.
- Vous n'aimez peut-être pas les Porto-Ricains?
Bazı Porto Riko'luları severim, bazılarını da sevmem.
J'aime certains Porto-Ricains, pas tous.
Siz Chicago'lular beladan başka bir şey değilsiniz.
- Du balai. A Chicago, tout le monde me cherche des noises.
20-50 yaş arası New York'lular yılda ortalama 2,5 defa nezle oluyorlarmış.
Le New-Yorkais moyen entre 20 et 50 ans a environ deux rhumes et demi par an.
Onlar hep bizimleler ; devler ve Lilliput'lular.
Ils sont toujours là, géants et Lilliputiens.
Hem de feci yağıyor. Milano'lular yerde kar görmek istemezler.
Les Milanais veulent pas de neige dans les rues!
Rodos'lular kölelige karsi çikarsa.. kralin niyeti kan dökmek, özgürlestirmek degil. Iste gerçek!
Si le peuple de Rhodes est réduit à l'esclavage, s'il verse sa sueur et son sang pour les desseins démesurés de son roi, c'est qu'il ne sait pas qu'on peut mourir pour la liberté.
Rodos'lular krallari gibi, naiftir.
Les gens de Rhodes sont naïïfs, autant que leur roi, d'ailleurs.
Thasus'luların hâlâ yaşadığı efsanesine inanıyor musun?
Croyez-vous que les Thasians existent toujours sur cette planète?
Kayıtlarımıza göre Thasus'lular objeleri değiştirebilir, görünmez hale getirebilirler.
Les Thasians sont connus pour pouvoir transformer les objets ou les rendre invisibles.
Aslar, 10'lular.
Deux as, deux 10.
Chicago'lular İsviçre'den geldiğini söyledi.
Les gens de Chicago disent qu'il vient de Suisse.
Boston'luların, eşi görülmemiş bir kalabalık ile katılım gösterdiği bu coşkulu karşılamada, Al Shepard ve Gus Grissom iltifatlarını Merkür Projesindeki astronotlarla paylaşıyorlar.
Une foule de Bostoniens enthousiastes... se presse autour de Shepard et Grisson... pour rendre hommage aux astronautes du Projet Mercury.
New Mexico'lular da aynı fikirdeydi.
C'était l'avis de ces gens, au Nouveau Mexique.
Bir hayvanat bahçesi. - O New York'luların düşüncesi.
- C'est ce qu'on dit à New York.
Kennedy'de Ohio'luları bulmasaydım, meteliksizdim.
J'aurais été raide, si j'avais pas chargé des provinciaux à Kennedy.
Ülkenin geri kalanı New York'luları nasıl görüyor sanıyorsun... Hepimizi komünist, Yahudi, eşcinsel ya da pornografi düşkünü sanıyorlar.
Le reste du pays s'imagine que New York est gauchiste, juif, homosexuel et pornographe.
New York'lular bunu sevmezse, yapacak bir şey yok.
Ça ne passe pas à New-York. Tant mieux.
Arkansas, Colorado, Seattle, Washington Los Angeles, Aberdeeen, Washington'lular.
Ils sont de Washington, Seattle, de l'Arkansas, du Colorado, de Los Angeles, d'Aberdeen, de Washington.
Sonra Vietkong'luları ezdik.
Et écrasé le Vietcong.
Her taraf cesetlerle doluydu. Kuzey Vietnam'lılar, Viet-Kong'lular, Kamboçya'lılar...
Partout des cadavres, nord-vietnamiens, viêt-công, cambodgiens.
Biz San Francisco'lular bu eski şehirle gurur duyarız.
Nous sommes très fiers de notre vieux San Francisco!
New York'lular!
Les New-Yorkais!
New York'lular.
Les gars de New York.
Vietkong'luların helikopteri yoktur ki.
Les Viets n'ont pas d'hélicos.
Önemli olan ise, Fred New york'luların bizim tamamen durumu kontrol altında tuttuğumuz, ve başkent gücünün tamamen etkili olduğunu düşünmeleri.
L'important, Fred... c'est que les New-Yorkais croient que la situation est sous contrôle... et que leur police métropolitaine est un modèle d'efficacité.
Böylelikle, Juniper'in görevlerini ifa etmiş bulunmaktayım! Hemen kankardeşimin şehir surlarına dayandığı isyankar Stoke'luların üzerine gidiyoruz. Yeni atlar!
Voilà qui en est fini avec les devoirs de la Ste-Genièvre.
Viet-Kong'luları durdurmak için bir hava saldırısı çağrısı yapıldı.
Un bombardier a été envoyé pour stopper les Viêt-Congs.
New York'luların hepsi sapık.
Les New-Yorkais sont névrosés.
- Daha da kötüsü, internette. New York'luların seyahatte olma ihtimalini düşünerek 52 eyaletteki kalabalık yerlere zeplin gönderiyor.
Ses clips passent dans les 52 Etats pour les new-yorkais en vacances.
Kapıların kapandığını anons ettiğimizde bütün Chicago'luların Johnny B. Goode'a elveda demek için kornalarına basmalarını istiyoruz.
Nos portes sont bel et bien fermées. Klaxonnez tous, habitants de Chicago... en signe d'adieu à Johnny B. Goode.
New York'lular New York'tan şikayet ederler ama kimse harekete geçmez.
Beaucoup de New-yorkais se plaignent, mais personne ne part.
Dışarıya çıktığım zaman, Bu geceyi herkese anlatacağım. Tüm Remington'lular öldü,
Quand je serai dehors, je dirai à tout le monde que, ce soir, tous les Remington sont morts et ont été damnés.
Dostlar, öğrenciler, Welton'lular!
Ami, élève, garçon de Welcon.
Bedbaht olup, birbirlerine kötü davranmak NewYork'luların hakkıdır.
Les New-Yorkais ont le droit d'être malheureux et de traiter leurs prochains comme de la merde.
New York'lular için hayatın bir parçası haline geldi
Les New-yorkais la considèrent comme faisant partie du paysage.
Bazı New York'lular beni kurtarmaya geldi.
Des citoyens de New York sont en fait venus à mon secours.
White Oaks'lular burayı bir batakhane olarak görüyor.
Jane Greathouse, les citoyens ont déclaré que ceci était un lieu de débauche.
Nilbog'lular vejeteryandır.
On est tous végétariens ici à Nilbog.
Biz Nilbog'lular turistleri severiz.
On adore les touristes ici à Nilbog.
Tüm Nilbog'lular olarak size bir parti düzenlemeye karar verdik.
Tous les habitants de Nilbog ont décidé de vous organiser une petite soirée.
Sonra bunu Vietkong'lular üzerinde denediler.
Ils nous ont alors forcé à essayer sur des Viets.
Son zamanlarda sette, Ifugao'luların kelle avcısı oldukları yönünde dedikodular dollaşıyor.
La rumeur court sur le plateau que jusqu'à récemment, les Ifuago étaient des coupeurs de têtes.
Port Rico'luları bilmem ama beyazlar kesinlikle istenmez.
Les portoricains je sais pas. C'est du racisme à l'envers.
Porto Rico'lular mı?
Des Portoricains?
Bak, New York'lular...
Tu vois les New-Yorkais...
- Bu New York'lular nasıl insanlardı?
Comment ils sont, les New-Yorkais?