English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ L ] / Lyman

Lyman translate French

264 parallel translation
Ben Dr. Lyman Sanderson. Dr. Chumley'nin asistanıyım.
Je suis le docteur Lyman Sanderson, l'assistant du docteur Chumley...
Biliyorum Lyman.
Je sais, Lyman.
Kes artık!
Lyman! Wilson!
Lyman! Wilson!
Par tous les saints!
- Peki Lyman.
- Très bien, Lyman.
Lyman, duydun mu?
Oh, Lyman, vous avez entendu ça?
"YAŞASIN BAŞKAN LYMAN"
VIVE LYMAN!
Hoşça kal Horace. Haydi Ray, Lyman sürünmesini yaparken beni seyredebilirsin.
Venez voir mon "crawl présidentiel"!
Kutuda ne taşıyorlar, biliyor musun? Kodları... Benim tarafımdan, Jordan Lyman tarafından... emir verilerek bizi nükleer savaşa sokmana neden olacak kodlar.
Sa valise contient... les codes me permettant de nous lancer... dans une guerre nucléaire!
25 yıllık arkadaşlığımızı bir kenara koyuyorum, bir gün gelecek... "akıllılık" ın ifadesi ile Jordan Lyman adı tek bir kelime olarak ortaya çıkacak.
Le jour viendra où... on associera Lyman et santé.
Günaydın General.
Bonjour, général... Ici Lyman.
Ben, Jordan Lyman. Günaydın.
Vous êtes aussi matinal que moi.
Ve mezartaşlarında şu oymalar olacak : Jordan Lyman'ın barış anlayışı yüzünden öldüler.
'Mort pour Jordan Lyman, le pacifiste!
General, elinde kanıtı olsun olmasın, eğer bizi isyana kalkışmak ile suçlarsa... bu çok pis bir iş olabilir.
S'il nous accuse de sédition... ça risque de devenir dangereux. Lyman est un homme fini!
Riley burayı aradı. Size ulaşmaya çalıştı. Lyman, bir şekilde Barnswell'in beyânnamesini ele geçirmiş.
Lyman s'est procuré une déclaration écrite de Barnswell.
Ross, avukatı Sam "Küçük Harf" Lyman olmadan hiçbir yere gitmez.
Ross ne voyage jamais sans son ami et avocat, Sam Lyman, alias "le Combinard".
Şu anda sadece bir dedikodu Lyman. - Ama havada bir şey var.
Ce n'est qu'une rumeur, mais il y a anguille sous roche.
Ben Bayan Lyman, Brian'nın okul müdürüyüm.
Zut, pourquoi suis-je aussi curieux?
Bayan Lyman.
Mais avant que tu n'aies une attaque, laisse-moi te montrer quelque chose.
Bayan Lyman, bu olanların hepsi korkunç bir yanlış anlaşılma.
Maman, et si Alf avait raison? Tu vois ce que tu fais? Tu rends tout le monde dingue.
Bayan Lyman, eğer projeyi olduğu gibi bırakıp göstersek ne olur?
Il se dirige vers Willie. Je le savais! Appelez la police!
Onları neden satmak istiyorsun?
Je suis Mme Lyman, la directrice de Brian.
Hadi Alf, sadece bana 6 binlik ver,
J'attends. Mme Lyman aussi.
Ben, Gordon Shumway, aklımın sesi ve vücudum...
Mme Lyman, il s'agit là d'un terrible malentendu.
Senin bahisçinle bahis oynamış... Ve 6000 dolar kaybetmiş!
Mme Lyman, pourquoi ne pas exposer le projet tel quel?
Ben mi? Bana at yarışını sen öğrettin,
Attendez une minute, Mme Lyman, vous êtes une éducatrice.
Ben Bayan Lyman, Brian'nın okul müdürüyüm.
Et puis un jour, à leur réveil, ils se sont retrouvés infestés d'asticots-morphes.
Bayan Lyman, bu olanların hepsi korkunç bir yanlış anlaşılma.
C'est une urgence. Passez-moi les pompiers ou la police ou les secours, n'importe qui!
Bayan Lyman, eğer projeyi olduğu gibi bırakıp göstersek ne olur?
Dans ce cas... je suis un chat coincé dans un arbre!
Lyman, bu da senin başka bir pisliğin mi?
Encore une de tes conneries, Lyman.
Lyman, durumu anlıyor musun?
Tu comprends ce concept, Lyman?
- Hayır, Lyman.
- Non, Lyman.
Lyman, bize bir dakika ver.
Un petit moment, Lyman.
Lyman, kontrolü kaybettik.
On a perdu le contrôle du système, Lyman.
Lyman, sanırım gitme zamanı.
Lyman, je crois qu'il est temps qu'on fiche le camp.
Allah aşkına, Lyman!
Mais c'est pas vrai, Lyman!
Yapamam Lyman.
Ce n'est pas une bonne idée, Lyman.
Lyman bitti.
C'est fini, Lyman. C'est fini.
Hayır Lyman!
Non, Lyman!
- Lyman Ne zaman bitecek?
- Mais jusqu'où tu veux aller, Lyman?
PauI Shannon ve Lyman CoIIier.
Paul Shannon et Lyman Collier.
Lyman, sana demedim. Fakat emekliliğin ayarlandı.
En fait, je ne t'avais pas dit, Lyman, mais ta retraite était déjà prévue.
Lyman'ı görünceye kadar silah sesini TV'deki sanıyordum sevdiği koltuğa yayılmıştı.
J'ai cru que c'était la télé, mais en revenant, Lyman était là, en sang... écroulé dans son fauteuil préféré.
J. Lyman Stone adına.
- Au nom de J. Lyman Stone.
"DOĞUŞTAN GELEN AYRICALIKLARIMIZI SATMAYIN"
A MORT LYMAN!
"LYMAN'IN POPÜLARİTESİ ANKETLERDE DİBE VURDU"
Sondage Gallup...
İşçilerin böyle eylemlerde bulundukları sırada... yönetim işleri oldukça netleşir.
La popularité du Président Lyman en baisse.
Bütün yüksek kıdemdekiler değil... Ne Başkan Lyman, ne de ben...
Pas au Président Lyman!
Jordan Lyman bitti.
Peu importe ce qu'il dira ou fera.
Bir dakika, Bayan Lyman, siz bir eğitimcisiniz.
Qu'est-ce qui vous arrive?
Bayan Lyman.
- Maintenant, dis-moi que tu m'aimes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]