English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ L ] / Lyon

Lyon translate French

442 parallel translation
- Hayır, Lyons'da değildi ama çok şevklisin.
- Lyon? - Non, ce n'était pas Lyon, mais vous vous rapprochez.
- Lion'dan gelmemiş miydi? - Hayır.
- Il n'est venu de Lyon?
Lion'a gideceksin.
Vous allez à Lyon.
Lyon'da Gnome'da çalışmıştım.
J'ai travaillé chez Gnome à Lyon.
Üzgünüm, yarın sabah Lyon'a gitmem gerekiyor.
Désolé, je pars demain matin pour Lyon.
- Lyon Ekspresi 6'da geliyor.
- À six heures, par l'express.
Biliyorum, adı Mme Bonheur.
Oh, je sais. Une madame Bonheur, de Lyon.
Aptal olma. Bu bir Lyon Healy.
N'importe quoi, c'est une lyon healy.
Bağışlayın, Monsieur Gaston. Babanız sormamı istedi : Paris-Lyon-Méditerranée Demiryolu'nu almış olabilir misiniz?
Monsieur Gaston, votre père aimerait savoir... si vous avez acheté le Paris-Lyon-Méditerranée.
Paris-Lyon-Méd...?
Le Paris-Lyon...
10 yıl önce babamla birlikte Lyon'da geçirdiğimiz kışı hatırlıyor musun?
Tu te souviens, il y a dix ans, à Lyon?
Dört gün sonra Lyon garında Lebel'le buluşacağım.
Lebel m'attend dans 4 jours à la gare de Lyon. Ravi de t'avoir connue.
- Bir sorun mu var?
- On sait : ta gare de Lyon.
Özetliyorum.
Demain matin 8h05, gare de Lyon..
Acaba Lyon'da durup ona bir telgraf mı çeksem?
Je devrais m'arrêter à Avignon, lui envoyer un télégramme.
- Lyon sosisleri sıcak mı? - Evet efendim.
- Saucisson de Lyon, c'est chaud?
Lyon sosisi. Milan sosisi, soğuk servis, değil mi?
Saucisson de Lyon, de Milan... froid?
Yeğeni Lyon Burke burada.
Il ne reste que son neveu Lyon Burke.
- Merhaba, Frank. - Lyon.
- Lyon.
- Lyon!
- Oh, Lyon!
O yatak evliler için, Lyon.
Hé bien c'est un lit de noces.
Lyon Burke, lütfen.
- Lyon Bure, je vous prie.
Lyon.
Lyon.
- Jennifer.
- Jennifer. - Lyon.
- Lyon. - Tony, seni görmek güzel.
- Tony, je suis content de te voir.
- Seni de öyle, Lyon.
- Et moi aussi, Lyon.
- Lyon Burke, Kevin Gillmore.
- Lyon Bure, Kevin Gillmore.
Geç kaldın Lyon.
Trop tard, Lyon.
Lyon'ın şu yönetmenle konuşmasını istiyorum.
Je veux que Lyon parle à ce.
Gidemedim, Lyon. Kötü bir gece geçirdim.
Je n'ai pas pu, Lyon, j'ai eu une nuit horrible.
Lyon, ben 26 yaşındayım.
Mais Lyon, j'ai 26 ans! .
Lyon kazara olduğunu söyledi.
- Lyon a dit que c'était un accident.
Lyon, lütfen gönderme beni oraya.
Lyon, je t'en prie, ne m'envoie pas là-bas.
Lyon, bırakmayın beni burada!
Lyon, ne me laisse pas!
Ben de öyle. Lyon doktorlarla görüştü, onlar da yapabileceğini söylüyor.
Lyon a verifié avec les docteurs et ils disent que vous êtes en état.
Lyon, çok iyi durumdayım.
Lyon, je suis vraiment en pleine forme.
İstediğim şeyler var, Lyon.
Il y a des choses que je désire, Lyon.
Lyon sana bir iş bulur.
Lyon te trouvera un job.
Lyon mı?
Lyon?
- Lyon Burke'e kalmış.
Cela dépend de Lyon Bure- -
Lyon Burke'e kalmış, dedim.
J'ai dit, cela dépend de Lyon Bure.
Lyon, sen de ayağını denk al.
Et toi, Lyon, tu ferais bien d'ouvrir l'œil.
Lyon?
Lyon?
Evliliğimiz yürümez, Lyon.
Ça ne marcherait pas, Lyon.
Bir gün belki, Lyon.
Un jour peut-être, Lyon.
"Paris, Marsilya ve Lyon'da banka soygunları..."
" Cambriolages de banque :
En azından karşıma çıkan insanlar burjuvaydı bizim Lyon veya Marsilya'daki insanlar gibilerdi.
- Les gens que je fréquentais étaient bourgeois, comme on peut l'être à Lyon ou à Marseille.
Lyon'dan haber aldık!
Nous venons de recevoir un message de Lyon!
Lyon'daki yazı hatırlıyor musun?
Te souviens-tu de cet été à Lyon où on avait gagné de l'argent et acheté une maison?
Hayır Lyon, şu an yok.
Non, Lyon, pas maintenant.
"...
Paris, Marseille, Lyon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]