Macera translate French
1,825 parallel translation
Biz de kendi çapımızda macera yaşıyoruz.
Tu sais, on a aussi nos aventures.
Macera düşkünü gezginlerdik.
On voyageait en routard, vous savez.
"Tatlım, kadına benzeyen biriyle kamyoncuların takıldığı bir barda" "macera yaşamış ve gazetelere manşet olmuş bir adamın sevgilisi olmak nasıl bir his?"
"Ma chérie, qu'est-ce que tu dirais si tu étais la petite amie d'un homme qui est sur le point d'être dans tous les potins pour avoir été sucé par un travelo dans une station essence?"
Macera niyetine seyahat.
voyager à l'aventure.
Bir macera olacak.
Partons à l'aventure!
Hayır, gitmiyoruz. Ama tam bir macera olacak.
Non, mais c'était bien.
Aslında bence sıkı macera yaşıyor olmalısınız. Yani kazara akrabalarınızın olması.
Bien que ce soit toute une aventure, d'avoir des parents par accident.
Sanırım macera adamımız somut bir şeyler istiyor.
On dirait que M. Aventure a besoin d'un peu d'action.
Seninle her sohbetimiz yeni bir macera gibi.
Chaque conversation avec toi est... une nouvelle aventure.
Çantam her zaman hazırdır, macera ve yeni ufukların keşfi için her zaman da hazırımdır.
Mon sac est toujours fait. Je suis pret pour l'aventure et pret a explorer de nouveaux horizons.
Haritalarımızda bir kaç bilinmeyen yer bırakmak beyhude bir istek olabilir, ama insanın macera anlayışı özgün nitelikte anlamını yitirmiş, Guinness Rekorlar kitabının konusu haline gelmiştir.
Il est peut-etre futile de souhaiter conserver quelques zones blanches sur la mappemonde, mais l'aventure humaine a perdu sa signification et est devenue un prétexte pour le Livre des records Guinness.
Bana macera hikayeleri okurdu.
Elle me lisait souvent des récits d'aventures.
Renkli ve macera dolu ödül avcıları olduğumuz için teşekkürler, Shawn.
Je voudrais te remercier pour cette journée de chasseur de primes très pittoresque et sans incidents, Shawn.
- Sanal macera oyunu.
Euh, jeu de rôle.
Macera mı?
Une aventure?
Macera aramak için tatile çıkmış kaşarın biri o.
C'est une cruche en manque de vacances et d'aventures.
Macera.
Aventure, Spiderman 3.
Quasi macera isterdi. Dünyayı görmek isterdi.
Quasi voulait de l'aventure, il voulait voir le monde,
Ben, macera düşkünüyümdür.
Je suis un chercheur d'aventure.
Ben macera istedim.
J'aimais l'aventure.
Hayat o zamanlar daha heyecan vericiydi. Bir macera gibiydi.
Notre vie était plus exaltante, comme une aventure.
Henüz 2 günlük olmalarına rağmen müthiş bir macera yaşadılar.
Nés depuis seulement deux jours et déjà une grande aventure derrière eux.
Biraz macera yaşarız.
Partir à l'aventure.
Sanırım bu macera benim benim için fazla büyük.
Cette aventure est... un peu trop énorme pour moi.
O zaman, birlikte son bir büyük macera yaşamayı kaçırırdık.
Et rater notre dernier grand périple tous les deux?
Siz turistler, buraya gelip havuzun yanındaki gösterişli çadırlarda kalıp... geri döndüğünüzde macera öykülerinizi sanki hayvanat bahçesini gezer gibi anlatıyorsunuz.
Vous, les touristes, vous flânez au bord de la piscine, puis vous racontez votre voyage comme si vous rentriez du zoo.
Evet, tabii ki. Bu bir macera gibi olacak.
Oui, ça sera un peu comme un défi.
- Macera mı?
- Un défi?
Eskiden macera yaşayan insanları izler.
J'observais les gens qui avaient des aventures.
Hayatım ve işim macera gibi olacaktı. Anladın mı?
Ma vie, mon boulot devaient être une aventure.
Sana bir şey diyeyim. Bu gezinin macera olması gerekiyordu!
On devait faire ce voyage pour l'aventure.
Ben biraz macera yaşayalım diyorum.
Vivons-la, l'aventure.
Onun için harika bir macera aramıyorum ben. Kalbini kırıp gidecek yakışıklı bir müzisyen.
Je cherche pas une liaison pour ma fille avec un musicien qui lui brisera le cœur.
Ben gitmeden biraz macera olsun istiyorum
Pouvoir m'amuser avant de partir.
Long İsland Macera Diyarı'nda.
Le parc familial de Long Island.
Teşekkürler, Macera Diyarı.
Merci, Adventureland. Merci.
Burası, macera sonrası heyecan yaşamak için favori alanım.
C'est un de mes endroits favoris pour me détendre, après une quête.
Tabiri caizse, her macera öncesi.
Chaque fois qu'on part à l'aventure, en fait.
Her seferinde bütün ailemle beraber yeni bir macera gibiydi.
C'était alors l'aventure avec une nouvelle famille.
Biraz macera yaşamak ister misiniz?
- Vous voulez de l'aventure?
Bir macera, bizim için farklı olan bir şey.
C'est un aventure, ça nous change.
Sanırım macera turizmi.
Du tourisme d'aventure, je suppose.
Angelica ve Anne B. Biraz macera sadece ne yapacağımıza karar verene kadar.
Angelica et Maman B vont aller se balader un peu le temps de réfléchir à quoi faire par la suite.
Macera.
Aventure.
Macera mı istiyorsun?
L'aventure?
Bir macera olacağını söylemiştim.
Lui disant que ce serait une aventure.
Hep beraber bir macera.
Une aventure ensemble.
Macera arıyorum ben. Kısa ve keyif verenlerini.
J'ai envie d'avoir que des aventures, j'ai envie d'éphémère, de me laisser porter par le plaisir.
Oh, macera yeniden başlıyor.
Oh, et l'aventure recommence.
Tam bir macera oldu.
Quelle aventure!
Ansly Timsah Macera Parkı.
"Ferme aux Crocodiles Ainsley".