Maddy translate French
602 parallel translation
- Evet dört. Senin adına çok sevindim.
Maddy, j'en suis si heureuse.
Maddy. Arthur. Cinsel devrimi kaçırmak nasıl bir duygu?
Quel effet ça fait, de louper la révolution sexuelle?
Bu Carol Heath ve bu Maddy Nagle, en eski ve en iyi dostlarım.
Carol Heath et Maddy Nagle, mes très vieilles et très chères amies.
Maddy saçlarına ne yaptın?
Qu'as-tu fait à tes cheveux?
- Maddy'nin partisi için tabii!
- La surprise-partie de Maddy.
Maddy en iyi arkadaşın.
Maddy est ta meilleure amie.
Maddy, gözünü aç artık.
Maddy, t'as plus 10 ans!
Maddy ve Arthur, Carol ve Walter... ve Richard Norvik.
Maddy... Arthur, Carol et Walter. Richard Norvik.
Gerçekçi ol. Tipi değilsin.
Maddy, tu rêves, t'es pas son genre.
Maddy?
Maddy?
Maddy'nin tırnağından "O" harfi çıktı.
La lettre "O" sous l'ongle de l'annulaire.
Leland, Maddy'nin ailesine nasıl ulaşacağımızı biliyordur.
Leland sait où joindre la famille de Maddy
Maddy buradaydı.
Maddy était ici.
Laura'yı da, Maddy'i de o öldürdü.
Il a tué Laura Et Maddy
Bu kaset Maddy için.
C'est pour Maddy,
Maddy bana vermişti.
Maddy me les a donnés.
Elbette, Maddy'i otobüs garına ben götürdüm.
Bien sûr, j'ai amené moi-même Maddy jusqu'au bus.
Maddy?
- Maddy?
- Maddy.
- C'est Maddy.
- Peki Maddy'i öldürmesi?
- pourquoi avoir tué Maddy?
Maddy ayrılıyordu, belki de ondan vazgeçmeyi göze alamadı.
Maddy allait rentrer, il ne voulait pas être séparé d'elle
Olanları yeniden yaşamak istemişti ya da Maddy, Bob'ın farkına varmıştı.
Il a voulu revivre l'expérience ou peut-être savait-elle qu'il était le tueur, et il s'en est rendu compte
Laura, Maddy ve Sara Palmer.
Laura, Maddy, Sarah Palmer.
Arkadaşlarım bana Maddy der.
Mes amis m'appellent Maddy.
Bana Maddy deyin.
Appelez-moi Maddy.
Ben Maddy.
C'est Maddy.
Maddy çok cesur davrandı.
Elle est si courageuse.
İlk önce Laura, ardından Maddy.
D'abord Laura, puis Maddy.
Maddy ile vedalaşmaya geldik.
- Bonjour. On est venus dire au revoir à Maddy.
Maddy Ferguson.
C'est Maddy Ferguson.
Sen ve Mady'den bahsetmedim.
Ni de toi ni de Maddy.
Mady nasıl?
Comment va Maddy?
Laura'nın kuzeni Maddy'nin son üç günde iki kez bu adamı gördüğünü söyledi.
Elle a appelé ce matin pour dire que Maddy avait vu cet homme deux fois en deux jours, chaque fois dans une vision.
Kuzenin Maddy burada.
Ta cousine Maddy est ici.
Ne benim, ne James'in ne de Maddy'nin sorunları.
Pas les miens ni ceux de James ou de Maddy. Les tiens.
Ben Maddy.
Je suis Maddy.
Seni deli gibi özleyeceğim! Ama sen uzaklara gidecek ve döndüğünde harika şeyler anlatacaksın! Ve hiçbiri, Laura, Maddy ya da Evelyn hakkında olmayacak.
Tu vas vraiment me manquer, mais tu vas t'en aller et tu reviendra avec de belles histoires et aucune d'elle ne parlera ni de Laura ni de Maddy ni d'Evelyn... et je serai là.
İki kez çift vardiya çalıştıktan sonra Maddy ile zaman geçirmeyi dört gözle bekliyorum.
Après deux services consécutifs, je suis très impatient de passer du temps avec Maddy.
- Beni öldüremezsin, Maddy.
Tu ne peux pas me tuer.
Hadi Maddy, unut çocuğu.
Oublie la môme.
Merhaba, ben Maddy. Dışarıdayım.
Maddy est absente.
Maddy, selam, ben Kimberly.
C'est Kimberly.
Maddy, ben David.
Maddy, c'est David.
İmkanı yok... Maddy'nin kız kardeşinin annesinin abisinin oğlu söyledi varmış.
Impossible, le fils du frère de la mère de la soeur de Maddy dit qu'il y en a une.
Maddy, çok üzgünüm. Şarkını duyamayacağım için üzgünüm. Tamam mı?
Désolé, je peux pas rester pour ta chanson.
Maddy!
Madeleine?
Maddy yardımın gerek.
J'ai besoin de ton aide.
Seni istiyorum... yüreğimde hiç durmadan. Maddy gidiyor.
Maddy s'en va.
Maddy!
Maddy!
Maddy!
Madison...
Sen misin Maddy?
C'est toi, Madeleine?