English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ M ] / Madison

Madison translate French

1,863 parallel translation
- Neler olduğunu öğrenmem lazım. - Sence Madison yalan mı söyledi? Hayır.
Tu prétends que Madison a menti?
Babanın kim olduğunu mu? Madison'ı onun kaçırmadığını mı?
De qui est ton père et qu'il n'a pas kidnappé Madison?
Madison'la Shea bekliyor.
Madison et Shea attendent.
Yani Madison'ı kaçırmak, cinayetler.
Les meurtres... enlever Madison.
Madison, kimse seni Şerif'in yaptığını söylediğin için suçlamıyor.
Personne ne t'en veut d'avoir dit que c'était le shérif.
Madison, yapma.
Madison, pas ça.
Madison tatlım, gidip diğerlerini bulacağız ve sizin için geri döneceğiz, tamam mı?
Ma chérie, on va chercher les autres, et on reviendra pour ta mère et toi.
Shea ve Madison'ı Şerif'in tavan arasında bıraktık. İyiler.
Shea et Madison sont dans le grenier du shérif.
Tamam, ben de babamın evine gidip Shea ve Madison'ı alayım.
Je vais chez mon père chercher Shea et Madison.
Sanırım herkesinkini aldım. Benimkini, Shea'nınkini ve Madison'ınkini.
La mienne, celles de Shea... et Madison.
Madison, tünelde bir başkasının daha olduğuna emin misin?
Madison... t'es sûre... qu'il y avait quelqu'un d'autre?
İçinde, Shea Allen ve kızı Madison var.
Shea Allen et sa fille Madison sont à bord.
- Shea ve Madison adadan ayrıldı mı?
J'ai bien entendu? Shea et Madison ont quitté l'île?
Candlewick'de herkes etrafta koşuşturup Madison'ı ararken Katherine'ı bile bıçakladım.
- Arrête ça! J'ai même poignardé Katherine au Candlewick pendant que tout le monde était en train de chercher Madison.
Bayan Allen, Ajan Perez Madison'ı birkaç dakika dışarı çıkarsa sorun olur mu?
Mrs Allen, ça vous dérangerait si l'agent Perez emmenait Madison quelques minutes?
Shea ve Madison adadan kurtuldular.
Shea et Madison se sont échappées de l'île.
Shea mutlu ve Madison da her zaman bakılacak.
Shea est heureuse, et je prendrai toujours soin de Madison.
Madison, ne yapıyorsun?
Que fais-tu, Madison?
Madison, lütfen onları elleme.
- Ne touche pas.
- Madison. - Ben yapmadım.
J'ai rien fait!
Benim, Madison.
C'est moi, Madison.
Böylece herkes- - Üzgünüm, Madison.
- pour que les gens croient...
Madison burada mı?
Madison est là?
Madison uyumaya çalışıyor.
Madison essaie de dormir.
Kızım Madison ile birlikteydim.
Avec ma fille Madison.
Peki, teşekkür ederim Madison.
Bien, merci, Madison.
Madison'a Şerif'e yalan söylemesini onunla birlikte olduğunu söylemesini tembihlemiş.
Il a demandé à Madison de dire au shérif qu'il était avec elle.
9 yaşlarında küçük bir kız gördünüz mü? Adı Madison.
Avez-vous vu Madison, une fillette de 9 ans?
Madison, gidiyoruz tatlım.
Chérie, on part.
Madison, gidiyoruz!
On part!
Madison kayıp.
Madison a disparu.
Madison'ı bulacağız, tamam mı?
On va trouver Madison, OK?
Madison'ı bulmak için yardıma ihtiyacımız var.
Faut de l'aide pour retrouver Madison.
Madison'u asla kaçırmaz.
Il n'a pas pu l'enlever.
Madison'ın buraya gelmiş olma ihtimali yok.
Madison ne serait jamais venue ici.
Madison değil.
C'est pas Madison.
Madison? Sana söylemem gereken bir şey var. Eğer adadan ayrılan birileri olursa öleceğim.
si quelqu'un quitte l'île... je vais mourir.
- Bilmiyorum. - Madison yaşıyor.
Madison est en vie.
Madison aradıktan sonra çekmez oldu.
Madison a appelé, et plus rien. J'en sais rien.
Neden Madison aileden biri yerine seni aradı?
Pourquoi Madison t'a appelée plutôt que sa famille?
Madison, yeni arkadaşın kim?
Qui est ton nouvel ami?
Madison'ı orada bulmuştuk.
C'est là qu'on a retrouvé Madison.
Madison, koş!
Madison, viens!
Madison nerede?
Où est Madison?
Madison?
Madison?
İşim var.
- Désolé, Madison, je suis occupé.
Madison. JD nerede?
Où est JD?
Madison uyudu.
Madison s'est endormie.
Madison...
de Madison.
Madison? - Burası Malcolm'un odası değil mi?
C'est la chambre de Malcom?
Madison neredesin?
Où es-tu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]