Magnitude translate French
109 parallel translation
Sık görülmeyen büyüklükte bir deprem!
- C'est un séisme d'une magnitude rare!
Demir-silika yapılı, gezegen boyutunda, çapı ise 1-E.
Corps composé de fer et de silice de la taille d'une planète, magnitude 1-E.
Dördüncü büyük güneş.
C'est un soleil de magnitude 4.
Yine de, yaptığımız her manevrayı yapıyor. Artan büyüklükte bir enerji algılıyorum.
Mais il copie chaque manoeuvre que nous exécutons et je reçois une magnitude énergétique croissante.
Manyetik alanda 20 katlık bir artış olmuş.
Un pic de magnitude 20 dans le champ magnétique.
O, değişimlerini gözlemlemek için yıldızların poziyonunu ve büyüklüklerini ilk kataloglayan kişiydi...
Il est le premier à lister... la position et la magnitude des étoiles... afin de détecter si elles subissent des changements.
Nasıl olur da insan 6,5 şiddetinde bir depremi hissetmez?
Je sais. Comment peut-on dormir quand on a une magnitude de 6,5?
Güzel. Fazerler hakkında bir şeyler duymuşsunuz. Şimdi, oraya geçin.
Mais il n'y a aucune vitesse, d'aucune magnitude, qui puisse nous entraîner où nous sommes.
Güneş parlamalarının büyüklüğü ve sıklığı artıyor.
L'embrasement astral augmente en magnitude ainsi qu'en fréquence.
Kara-madde yoğunluğu benzer başka bir nebulaya göre... neredeyse bir kat fazla.
La densité de la matière obscure atteint une magnitude de plus que pour une nébuleuse similaire.
Manyetik alanımızdaki gücün yön ve büyüklüğünü belirten bir vektör niceliği... -... kısa süreli olarak....
Et le vecteur permet de quantifier la magnitude... à chaque point du champ magnétique et...
Şimdi haberleri almaya başlıyoruz... -... 7.4 şiddetindeki bir depremle... - Dunphy yayında.
Voici les 1ères informations sur le séisme de magnitude 7,4 qui vient de se produire.
Daha düşük kadirde bir yıldız seçmek akıllıca olurdu.
Une étoile de moindre magnitude serait plus sûre.
"yarışmacılar, kendilerini nefeslerini tutarak yürekten alkışlayan seyircilerin karşısında buluyorlar."
"un athlète affronte des épreuves d'une telle magnitude " que même le spectateur le plus blasé "se retrouve à l'encourager à pleins poumons."
Çözünürlüğü arttırıp, büyütün 500... 1, 000... 5,000... 10,000.
Augmentez la résolution, magnitude 500. 1000... 5000... 10000.
Bu büyüklükte bir enerji atışını nasıl yapabiliriz?
Comment envoyer une impulsion énergétique de cette magnitude?
Depremin şiddetiyle ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Aucun commentaire officiel n'a été fait sur la magnitude de cette secousse...
Merkez ve ölçek?
Epicentre et magnitude? Qui veut se faire dix dollars?
... sismologlardan sarsıntının boyutu hakkında bilgi almayı umuyoruz.
.. On espère obtenir confirmation de la magnitude du séisme parles sismologues.
Artçı şoklar bu sabah hissettiğimiz şiddete kadar çıkabilir.
et elles pourraient atteindre Ia magnitude de ce matin...
Bu büyüklükte sinyal için çok düşük.
La magnitude est trop faible.
Sekiz şiddetinde koku.
Odeur, magnitude 8.
12 şiddetinde.
Magnitude 13.
31 şiddetinde!
Magnitude 31!
Büyük Sigorta Hizmetleri.
Assurances Magnitude.
Evet, siz bir şey diyordunuz Haşmetlimiz?
Vous disiez, Votre Magnitude?
Sadece 4.0 büyüklüğündeydi.
Il était de faible magnitude.
İlk mekiği keşfetmeden iki gün öncesine kadar böyle bir ikilemle karşı karşıya kalacağım... aklımın ucundan bile geçmezdi.
il y a deux jour de ça, quand nous avons découvert le vaisseau alien, je n'avais pas la moindre idée que j'allais faire face à un dilemme de cette magnitude.
Değişim kesinlikle önemli. O yüzden formül..... A üssü B kere K üssü D. Bu durumda K...
On passe de la magnitude relative à l'absolue en faisant A sur B factorielle K sur D.
Haçimaki, Dünya'dayken sadece 4 büyük yıldızı görebilirsin, değil mi?
Sur Terre, on ne voit que jusqu'aux étoiles de magnitude 4!
Elektrik kesildiğinde ya da o büyüklükte bir şey olursa otomatik olarak kapanıyor.
C'est automatique avec une panne de courant de cette magnitude.
Biraz belirsizliğe hakkım var. Birini hayatımdan çıkarmanın ne anlama geldiğini anlamaya yetecek zamana ihtiyacım var.
J'ai le droit à un peu d'incertitude, à un moment pour saisir la magnitude d'un geste qui effacera une personne de ma vie.
Haydi, 8.2 şiddetinde bir deprem yaratalım.
Essayons un tremblement de terre d'une magnitude de 8,2.
Güney Kulesi 2.1 şiddetinde bir sarsıntı kaydı veriyor.
La Tour Sud laissa une trace équivalente à une secousse sismique de magnitude 2.1.
Kuzey Kulesi 2.3 şiddetinde bir sarsıntı kaydı veriyor.
La Tour Nord, une secousse de magnitude 2.3.
Bu patlamalar, yaklaşık olarak 36 ton amonyum nitratın neden olabileceği ve magnitüt değeri 1 ila 2 arası yer sarsıntıları doğuran türden patlamalardır.
Ces détonations sont causées par 36 tonnes d'ammonium de nitrate et cela a pour effet de causer des tremblements de terre locaux de magnitude 1 à 2.
Dünkü 6.4 şiddetindeki depremden en çok zararı ilk belirlemelere göre 100'den fazla kişinin öldüğü ve bir o kadar kişinin de yaralandığı Long Beach, Compton ve Huntington Park alanları gördü.
Les plus gros dégâts du séisme d'hier, de magnitude 6,4, se situent dans les quartiers de Long Beach, Compton... où le bilan s'élève à plus de 100 morts et de nombreux blessés.
Santa Monica kıyısında birkaç ufak deprem kayıt edildi. Her birinin şiddeti öncekinden yüksek.
De petits tremblements de terre ont été enregistrés au large de Santa Monica, chacun avec une magnitude croissante.
- Değil mi? - Bu büyüklükteki bir çatlak katlanarak büyümeye devam edecek.
- Une faille de cette magnitude va continuer à grandir exponentiellement.
Ayrıca CalTech'deki deprembilimcilerin ilgisini de çekmiş durumdayız, anladığım kadarıyla, hipnoz hastanın çığlığının şiddetini ölçmeye hevesliler, tabii ki daha sonra gelecek olan artçı çığlıkların da.
On a aussi reçu l'intérêt d'un sismologue qui pourra calculer la magnitude du cri émis par ta patiente hypnotisée, et bien sûr tous les après cris qui suivront sûrement.
9,4 şiddetinde bir deprem Puerto Rico kıyılarının 150 mil açığını vurdu. İnanılmaz tsunamiler yarattığı bildirildi.
Un trenblement de terre d'une magnitude de 9.4 c'est produit à 150 miles de la cote de Porto Rico créant ce que le service de météoroligie appelle un tsunami.
9,4 şiddetinde bir deprem, Puerto Rico kıyılarının 150 mil açığını vurdu. Depremin inanılmaz tsunamiler yarattığı bildirildi.
Un séisme d'une magnitude de 9,4 à frappé à 240 Kilomètres de la côte de Porto Rico créant ce que le Service de Météorologie national appel un Mégatsunami.
Bu boyutta bir felaket için acil durum planın ne?
Quel est votre plan pour une tempête de cette magnitude?
Diliniz, yıldız parlaklığının tadını geri çeviremeyecek!
Vos langues ne pourront résister à un goût de cette magnitude.
Senin burnun bu seviyedeki kokuları kaldıramaz. Yol açın.
Elles ne supporteront pas une odeur d'une telle magnitude.
16 derecenin altındaki hava sıcaklığı ve hakim rüzgarın etkisiyle topun üzerindeki kuvvetler sakıncalı bir büyüklük ve yön teşkil ediyor.
Avec une température en dessous de 15 degrés et un vent contraire, la force exercée sur la balle crée une magnitude défavorable.
Depremin merkezi Tokyo Körfezi'nin aşağısı olarak gösteriliyor ve deprem şiddetinin 4,6 olduğu tespit edilmiştir.
L'épicentre était sous la baie de Tokyo. Magnitude de 4,6 sur l'échelle de Richter.
Bu düzeydeki bir dava için yeterli niteliklere sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Vous pensez avoir les compétences pour prendre un dossier de cette magnitude?
- Evet. Venüs şurada. En azından, eksi 3,5 derece görünür büyüklükte.
Oui, j'ai trouvé Vénus, qui a une magnitude apparente de moins 3,5.
Pekala... İşte bu yüzden büyük beyinlerin bağışlayıcılığını göstermesi gereken sen olmalısın.
Bien... c'est pour ça que c'est vous qui devez montrer la magnitude d'un grand esprit.
İleride 7 parlaklığında kuyruklu yıldız var.
Comète de magnitude 7, droit devant.