Malt translate French
389 parallel translation
Bir malt burbon!
Un bourbon malté!
Hadi Sayın Marslı, gel de biraz İskoç kanı iç.
Venez M. Martien, on a du bon sang. C'est du pur malt.
Sadece arpanın saf taneleri ve tatlı öpücüğü var.
Rien que du grain et du malt.
Gerçek Scotch viski.
Du pur malt.
Canım siyah malt bira istiyor.
- Je le sais. Mais j'ai envie d'une gueuse.
Ekşi malt lütfen, çok tatlı olmasın.
Mais pas trop sucré.
- Malt viski olsun.
Merci, non.
- Malt viskisi ve kaynak suyu lütfen.
- Un whisky à l'eau, s'il vous plaît.
Yol kenarındaki büfelerden içecek şeyler almıştık.
On s'était arrêtés pour boire un date malt.
Malt içki.
Petite bibine!
Kilerden, arpa ve mayadan yapıldım.
De la cave, je suis faite de malt et de houblon.
Kont Do Maltır.
Comte de Monnaie.
Kont Do Maltır.
Comte de Monnaie!
- Kont Do Maltır
- Comte de Monnaie.
Kont Do Maltır
Ah, le comte de Monnaie.
Doğru ben Kont Do Maltır...
Exact. Je suis le comte de Monnaie...
- Babam zengin, annem de güzel.
- Tout baigne dans le malt.
İki porsiyon kızarmış patates, iki malt içeceği... iki de kremalı elmalı tart.
Deux frites, deux boissons au chocolat, et deux tartes aux pommes avec de la chantilly.
Mesela hayaları sıcakta kalmış bir dondurma gibi eriyordu.
"Ses tripes suintaient comme du malt fondu."
Ben de seni düşünüyordum. Sandy elbisen çok güzel. Annenle baban izin verirse malt dükkanına gidelim.
Je pensais justement à vous... et vous voilà. "Dites donc... vous portez une jolie robe ce soir." Merci. "Si vos parents sont d'accord... voudriez-vous aller dans une taverne manger un cheeseburger?" Oui.
Malt viski alayım.
Je vais prendre... un whisky pur malt.
- Malt olarak ne var?
Vous avez quoi, en pur malt?
Hazır yiyecek satan restoranlardan birine gitmişler ve kadın memur bir malt almış.
Ils étaient allés dans un fast-food et elle avait pris un milk-shake.
Malt aldığını hazır yemek satan bir yerde durduklarını, bilmem ne burgerı hatırlıyordu.
Elle se rappelait le milk-shake. Ils s'étaient arrêtés à un fast-food. Un Whataburger.
Ama malt birasını ilk üreten Mısırlılarmış...
Les Egyptiens perfectionnèrent la fermentation du malt
Bütün herifler hâlâ malt içip yarış arabası kullanıyor ve karı gibi ağda yapıyorlar.
Les gars boivent tous du whisky... conduisent des voitures trafiquées et se graissent les cheveux.
Malt viskisi.
C'est du whisky pur malt.
Gel bakalım. Bu, çok iyi bir malt viski.
Ce pur malt est excellent.
Bu F-o-u-l. Foul.
Là, c'est P MALT.
Hatta malt likörüne bile razı olurdum.
J'aurais même pris la sale bière.
- O ve Bay Simpson bir kasa likör içti.
M. Simpson et lui ont bu une caisse de liqueur de malt.
- Tekrar malt likörü banyosu yapmak gibi mi?
- Un bain au whisky?
Şu malttan bir fırt versene.
Un whisky pur malt.
- Vur ve kaç Malt.
Tope là, Malt.
Kahrolası bir kafedeyiz.
On est chez Malt, ici.
Tekne içkileri Malt!
Boissons à bord, Malt.
Herhangi bir viski bunu yapar, karışım olmadığı sürece, tabi ki. Yalnızca malt.
Un Scotch n'importe lequel, mais pas de mélange.
Glenlivet, Glenfiddich muhtemelen.
Du pur malt.
Baksana, bana tek malt, Glengarry getirin... ve bir tane de adamım Mikey için.
amène-moi un Glen pour moi et un pour Mike.
Tek mayalı Glendronach yardımcı olur mu acaba?
Un petit single malt Glendronach aiderait?
Tek malt İrlanda viskisi.
Un petit whisky irlandais pur malt.
arpadan yapılan viski sanırım.
Single malt, à mon avis.
Tercihen Highlands'den ve sek olsun.
Un pur malt, si possible de la région des Highlands.
Malt.
Un bourbon malté.
Gerçek malt viski.
Pur malt.
Saf viski.
Ca, c'est un "single malt".
Arkadaşıma bir J.T.S. Brown daha ver.
Un autre malt miellé et une salade.
- Bu saf bir viski.
Du "Single Malt"...
Saf olsun, karışım değil.
Du Single Malt.
Özür dilerim.
Désolé, Malt.
Hey Malt.
Malt?