English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ M ] / Managers

Managers translate French

130 parallel translation
Bu sektörde bir sürü menajer var lâkin tek bir şeyle ilgilenirler ;
Il y a beaucoup de managers dans le milieu qui ne pensent qu'à une chose :
Peki menajerler?
Que pensez-vous des managers?
Menajerler kalır, ama boksörler kısa süre dayanır.
Les managers ça reste, mais les boxeurs ça dure pas.
- Menajerler geliyor.
- Les managers arrivent.
- Menajer olduğunuz kesin.
- Vous êtes des managers, c'est vrai!
Boksörler geçici, menajerler kalıcıdır.
Les boxeurs passent, les managers restent.
- Öyleyse menajerler nedir?
- Et les managers alors?
Boks dünyası, dolandırıcıların ve namussuz menajerlerin şeytani nüfuzundan kurtulmalıdır, bunun için Kongre kararı gerekse de.
PLUS DURE SERA LA CHUTE La boxe devrait se débarrasser... des organisateurs et des managers marrons... même s'il faut que le Parlement vote une loi.
Seni Maish Rennick'le tanıştırayım. Bu işteki en akıllı adam.
Maish Rennick, le plus malin des managers.
Takım yöneticilerinin yağmur taktiklerini görmek ilginç olacak.
Il sera intéressant de voir les tactiques que suivront les managers.
Belki Paul Hanlon'a hayranlık beslemem ama size şunu söyleyeyim... Paul Hanlon bu alandaki en parlak yöneticidir.
Je ne suis peut-être pas un grand fan de Paul Hanlon, mais sachez que c'est l'un des managers les plus qualifiés.
Bilseydik, başka bir grup kurar ve menajer olurduk.
Sinon, on ferait un autre groupe, on serait managers.
Dövüşçüler, menajerler, umursamıyor.
Les boxeurs, ils s'en foutent. Les managers, pareil.
Phil. Menajerlerini ve kız, arkadaşlarını getirdiler.
Y a leurs managers et leurs copines.
Daha da kötüsü içerideki kaynaklarımız bize aklını oynatmaya başladığını ve her işini menajerlerinin yürüttüğünü söyledi.
de tous les sens, de la responsabilité personnelle, et de la responsabilité de la communauté, aussi. Et le pire, c'est que selon des sources intérieures dont nous disposons, est qu'il commence à perdre la raison, et que se sont ses équipes de managers qui font tourner le business.
Büyük müdürler, menajerler belki birkaç aktör.
Des gros managers, des agents, quelques acteurs.
Parası var diye, çoluk çocuğu başkan yapıyorlar. - Sonra ukalalar da, yalakalık yapıyorlar. - Hamdi abi!
Lls s'en mettent plein les poches avec ces blancs-becs devenus managers.
Seni almam, menajerlerin ve avukatların canını neden sıkıyor?
Tu n'aimes pas les avocats et les managers que je t'ai trouvés?
Kontratım çıktığında, siyahî menajer ve avukat istedim.
Quand le contrat a expiré, je voulais des managers et des avocats noirs.
Eminim onlar sana destek çıkıyordur.
Et vos managers? ils doivent vous soutenir.
Yöneticilere kimi alıp alamayacaklarını söylüyorlar.
Ils disent aux managers quels joueurs ils peuvent acheter.
Haejoo, yöneticiler seni bekliyor.
Hye-ju, les managers te cherchent.
Serbest Yazılımın yararları fazlaydı ama desteğin maliyeti fazlaydı ve ah, yöneticileri kızdırıyordu ve bu yüzden temel fikir, benim fikrim bir model yapabilirsek 2 ye 4 kez destek olabilirdi.
Les avantages des logiciels libres sont très importants mais le coût du support interne euh... rend les managers très très nerveux et l'idée fondamentale que j'avais était que nous pouvions créer un modèle qui pourrait apporter de 2 à 4 fois plus de support
Tam olarak emin değilim Jim ve diğer yöneticiler kararlarını ne zaman verdiler bilmiyorum.
Je ne sais pas exactement quand Jim et les autres managers ont pris la décision,
- Menajerler ne yaparlar?
Que font les managers?
16 ayımı boksör, menajer ve hocalarla boğuşarak,.. ... daha liseyi bitirememiş adamlara yağ çekerek geçirdim.
J'ai passé 16 mois de ma vie à amadouer des boxeurs, des managers, des entraîneurs, et à lécher le cul de types pas vraiment futés.
Bu beyler CooperWebb'den yönetim eğitim danışmanları. Bu Ray, Jude.
Voici les gens de Cooper Webb, les consultants en formation pour managers, avec qui je négocie.
Şehirdeki tüm diğer menajerler, hatta ailem bile, bir gün benim çabalarımla bir yerlere gelirsen beni bırakacağını ön görmüştü.
Tous les autres managers en ville, et même ma famille, avaient prédit que tu me virerais si tu réussissais grâce à moi.
Eğer insanlar rodilerle ve menajerlerle düzüşmek için sıraya girmişse, buna güzel iş diyebilirdin.
On sait qu'on a du succès quand les fans font la queue pour coucher avec les roadies et les managers.
Uyanık olduğun her saat çalış, geçinmek için kafana yumruk ye ve kazandığın bütün para ahlaksız bir müdür tarafından çalınsın.
Tu t'entraînes de longues heures, tu te fais taper dessus pour gagner ta vie, et tout l'argent que tu gagnes est volé par des managers corrompus!
Her hafta diğer menajerlerden telefon alıyorum.
Des managers m'appellent chaque semaine.
Danışmanlar, menajerler falan.
Des agents, managers, ce genre de gens.
Başka bir menajerle konuşmayan bir dövüşçün olduğunu bilmek isteyeceğini düşündüm.
Sache que t'as un boxeur qui snobe les autres managers.
Frankie, ona maç ayarlamak için elini cebine atmak zorundaydı dışarıdan idarecilere para ödeyerek ödülü cazip hale getirdi.
Frankie dut y mettre de sa poche pour lui en décrocher. Allongeant la monnaie pour attirer les managers.
Aptal aşağılıklar. Niye her seferinde bunu yapıyorlar?
Putain d'enculés de managers!
Söylesene, menajerler, ajanslar, farkınız nedir ki?
Dis-moi un truc. Managers, agents... C'est quoi exactement, la différence?
Pek çok menajer yıldızlarını kaybetmekten korkar.
La plupart des managers ont peur de perdre leurs stars.
Eğer menajerinize ya da diğer çalışanlarınıza gönderilmiş başka mektuplar varsa onları da incelemeliyiz.
Et, uh, s'il en existe d'autres qui ont pu être envoyées à vos agents ou managers ou à n'importe qui d'autre, nous devrons aussi les examiner.
Yapımcı şirket yöneticilerinden, ajanslardan, gazetecilerden, menajerlerden ve tüm yazılı basından önce bu haberi duyması gereken ilk kişi sensin.
Et en dehors des producteurs, des publicistes, des managers, et des banquiers, tu vas être le premier à l'entendre.
Yöneticimle görüşmem var.
- J'ai rendez vous avec mes managers
Oradaki bir yönetici, programı basarken Dennis'in onları durduğunu söyledi.
Un des managers nous a dit qu'ils allaient faire les copies, Et Dennis les a arrêtés.
Brass menajerlerini araştırıyor.
Brass contacte ses managers.
Böyle samimi bir patron?
Au niveau des managers?
Ve bu olursa, en iyi durumda, ikiniz Vadide menajerlik yaparsınız.
Et si cela arrive, au mieux, vous vous retrouverez managers en banlieue.
Örneğin, iki sene önce, arasında eski patronun Ed Truck'ın da olduğu bir kaç yaşı ileri şube müdürlerini paket verip işten uzaklaştırmak istediğimizde bizi kıdem davası açmakla tehdit ettiler.
Il y a deux ans, on a essayé de forcer les plus vieux managers de filiale à prendre leur retraite, et Ed Truck, ton ancien patron, nous a menacé de poursuites. On a dû faire machine arrière.
Eğitmenlerin en dikkat ettiği şeyler.
C'est ce que tu montres aux managers.
Biz aile yöneticileriyiz.
On est des managers des familles.
Dinle, menajerlerin annesi. Stef Vanneste'ye söyle, bizi Feministler, Ostend'li dört engelli adam diye anons etsin.
Mère de tous les managers, va dire à Stef Vanneste de nous annoncer comme The Feminists, 4 handicapés d'Ostende, OK?
Menajerler, gazeteciler, fotoğrafçılar...
Des managers, des journalistes, des photographes.
Menajerler dışında elbette.
Je n'inclus pas les managers.
Başka bir menajerle konuşmayan mı?
Qui snobe les autres managers?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]