Marian translate French
458 parallel translation
Öyle değil mi, Leydi Marian? Nottingham'lı dostlarımızın yiğitliğini görmek için Londra'dan kalkıp gelmeye değdi mi?
N'est-il pas bon d'être venue de Londres voir ces solides gaillards?
Sör Robin, bu Leydi Marian Fitzwalter.
Sire Robin, je vous présente lady Marian.
Duydunuz mu beyler? Aşığı Gisbourne, Marian'a karşı ağzını bile açamazken bu terbiyesiz adam sözünü hiç sakınmıyor.
Guy de Gisbourne est transi d'amour pour Marian et se tait.
Sör Guy ve Leydi Marian'la geri getirdiği vergi parasını kılıcımla ve canımla korumak için Kenworth Şatosu'na giden birliğe şahsen kumanda etmiyor muyum?
Je commande l'escorte de sire Guy et lady Marian, et je protège l'argent des impôts au risque de ma vie.
- Gelin Leydi Marian.
Venez.
- Ama Leydi Marian.
- Et Marian?
Leydiyi Kara Rahipler Manastırı'na götürün.
Menez lady Marian à l'abbaye.
- Majesteleri ne bekliyordu? Yanımızda Leydi Marian vardı ve Locksley'nin adamları fazlaydı.
Que voulez-vous, avec lady Marian et notre infériorité numérique...
Oku kendi elleriyle verecek olan Leydi Marian tek yem değil.
Il y aura un autre appât : lady Marian remettra le trophée.
Leydi Marian?
- Lady Marian?
Leydi Marian Fitzwalter'ın zarif elinden ödülünü alacaksın.
Et de ces gracieuses mains, tu vas recevoir ton prix.
- Bir hanım, efendim. Leydi Marian.
- Lady Marian!
- Marian, benimle gelir misin?
Marian, vous venez avec moi?
Leydi Marian'ı Büyük Salon'a götürün.
Escortez lady Marian.
Utanç duymuyor musunuz, Leydi Marian?
N'avez-vous pas honte, madame?
- Leydi Marian. O duymuş.
- Lady Marian l'a entendu.
Sana ilk emrim, kontum Leydi Marian'ı eşin olarak alman.
Je vous ordonne, baron, de prendre lady Marian pour épouse.
Çok yaşa Leydi Marian! Buna ne diyorsun, Locksley Baronu?
Eh bien, baron de Locksley?
Marian, hayatım, ikinize de mutluluklar dilerim.
Oncle Austin. Je vous souhaite du bonheur à tous deux.
Catherine demin Elizabeth'e, Marian baş nedimem olur mu diye sordu.
Catherine vient de demander à Elizabeth d'avoir Marian comme fille d'honneur.
Biz idare ediyoruz değil mi, Marian?
Pas vrai, Marian?
- Ne oldu, Marian? - Hiçbir şey.
- Qu'y a-t-il, Marian?
Marian, bu kütükle bir buçuk yıldır uğraşıyordum.
Depuis deux ans, je m'attaque à cette souche.
- Marian, güzelsin hadi gel. - Geliyorum!
Ça va, Marian, vous êtes assez belle comme ça.
- Merhaba Marian! - Demiryumruk nerede?
Stonewall ne vient pas avec nous?
Büyük bir eğlence yapalım olmaz mı, Marian?
On devrait célébrer le 4 juillet. - Oui, fêtons ça en grand.
Senin için de Marian.
Ce n'était ni sa place ni la tienne.
Bu kadar yeter Marian, iyi.
Pas la peine, Marian.
- Marian!
Vous aussi, Marian.
- Marian, ben gidiyorum.
- J'irai!
Neyin doğru olduğunu Joe'ya söyleyemem, Marian.
Ce n'est pas à moi d'en juger.
Tartışmak anlamsız, Marian.
Ne discute pas.
Marian, böyle konuşma!
- Ne dis pas ça.
Al, Marian. Bunu sakla.
Cachez ça.
Senin için, Marian ve Joe ve küçük Joe.
Pour vous, Marian... pour Joe et le petit.
Bir daha çok uzun bir zaman, Marian.
Jamais, c'est bien long, Marian.
- Marianın bir babası yok. - Biliyorum.
- Maria n'a pas de papa.
George Washington Carver, Marian Anderson, Joe Louis.
N'oublie pas leur leçon!
Yıllardan sonra Marian'le ilk tatilimiz.
Ce sont nos premières vacances depuis bien longtemps.
Bu ucuz numaralarla parayı ödemekten yırtacağını sanıyorsan... Benim adım, Arthur Curtis.
Je suis marié avec Marian, nous avons une fille.
Eşimin adı Marian. Tina adında küçük bir kızım var.
Nous habitons au au 22437 Ventner Road, à Woodland Hills.
- Marian. - Tanrım.
Je t'ai appelé toute la journée!
- Marian, sen terzi değil miydin? - Evet.
Vous étiez tailleur avant, Mariam?
Bizim Marian, o bir hata yaptı!
Mon orchestre?
Marian?
Marian?
Marian WaIsch!
Marian Walsch!
Marian üç gündür ortalarda yok.
Marian a disparu depuis trois jours.
Marian'ı mı?
Marian?
Yapmayın, sevgili Leydi Marian.
Allons, ma chère.
- Joe, dans etmek istiyorum.
Lls m'ont bouclé, Marian.
Marian Curtis, 33.
Marian Curtis, 33 ans.