Marsha translate French
260 parallel translation
Etrafta gezen Gestapo var mı bak. Eğer Marsha gelirse yukarı çıkartma.
À l'hôpital St Pancraz, vite!
Ne şanssızlık, Marsha.
C'est un coup dur, Marsha.
Marsha, sana sadece şunu söylemek istiyorum...
Marsha, je veux te dire...
Bir alış-veriş mağazasında, dokuzuncu kata ekspres asansör... Bayan Marsha White'ı en olağan, alelade, sıradan bir işi için taşıyor.
Un ascenseur direct jusqu'au 9e étage d'un grand magasin qui transporte Mlle Marsha White en route pour des emplettes tout à fait ordinaires.
Bayan Marsha White dokuzuncu katta... Özel Ürünler Bölümünde altın yüksük arıyor.
Mlle Marsha White, au 9e étage, le rayon des articles spécialisés, en quête d'un dé en or.
- Bana Marsha dediniz.
Vous avez dit "Marsha"?
Kimi kandırdığını sanıyorsun, Marsha?
Tu crois tromper qui, exactement?
Hatırlıyorsun, Marsha.
Souviens-toi, Marsha...
- Hatırlıyorsun, Marsha.
- Souviens-toi. - Ouvre les yeux!
Marsha, tatlım.
Marsha chérie.
Gel haydi, Marsha.
Viens avec moi.
Biliyorsun, Marsha. Bu çok bencilce, tatlım.
C'est très égoïste de ta part, Marsha.
- Sanki ne, Marsha?
- Comme si quoi, Marsha?
Eğlenceli miydi, Marsha?
Tu t'es bien amusée?
Marsha White, normal ve doğal haliyle.
Marsha White, dans son état le plis naturel
Bir şişe çevirme partisinde onu öpmüştüm.
Marsha... 13 ans et demi.
Çin diyarı boyunca olan gezi...
Lors de son périple, le groupe a rencontré Marsha Winfield...
Bir dakika.
Fais attention, Marsha.
Bunu yapacağını bilmiyordum.
Hé, vieux, je ne savais pas que Marsha ferait ça. Ça ira.
Ne oluyor burda?
- Que fais-tu, Marsha? - Quoi?
Aspirin nerde, Marsha?
- Où est l'aspirine, Marsha? - Dans ton tiroir.
Dikkat et, Marsha.
Fais attention, Marsha.
Haydi Marsha, devam et.
Allez, Marsha, dépêche-toi.
Marsha, isim künyeni tak.
Marsha, remets le badge avec ton nom.
- Marsha orada mı?
- Marsha est là?
Marsha nerede?
Où est Marsha?
Ünlü aktris Marsha MacNeil gerçekten annen mi?
Votre mère est Marsha MacNeil, l'actrice?
Merhaba, Marsha. Nasılsın?
Bonsoir Marsha, comment ça va?
- Hayır. Marsha'dan birçok şey öğrendik.
Non, nous pouvons beaucoup apprendre de Marsha.
Marsha yemek pişirmeyi sever.
Marsha adore cuisiner.
Donna ona Adam-yiyen Marsha diyor.
Donna l'appelle "Marsha la Mangeuse d'hommes".
- Şu Marsha denilen kızla mıydın?
Tu es allé avec Marsha, c'est ça?
"Quist, Marsha."
"Quist, Marsha."
İşe yaramazsın, Doc.
- Marsha! - Tu es fini, Doc.
Marsha Kirk de oradaymış, bana her şeyi anlattı.
Marsha Kirk y était, elle m'a tout raconté.
- Bu çok ilginç, Marsha. - Teşekkürler.
- C'est très intéressant, Marsha.
- Bu bana Marsha Shenkin'la beni hatırlattı.
Oui. Quelle beauté!
Marsha Shenkin.
Et là, ils ont annoncé :
- İyi geceler Willy!
Marsha. Marsha Shenkin.
1... 2... 3... 4... 5...
Kate. J'étais très épris de Marsha Shenkin. Quand j'ai trouvé le courage de l'inviter à sortir,
Marsha ile gece görevlisi Marvin arasında bir şeyler var.
Marcia se tape Marvin. C'est le chef de nuit.
Marsha halandan eve dönüyorduk.
On revient de chez Marsha.
Marsha'yı özel okula gönderecektik çünkü bazı nedenlerden, yeterince öğrenemiyorlar, sanırım.
Notre fils de 14 ans. Quant à Marsha, nous pensons l'envoyer dans l'école privée. Je pense qu'on y apprend davantage.
Benzin istasyonu kartı bile alamıyor.
Paul, Jamie, voici Masha. Mon cousin s'appelle Marsha.
Frank ve Marsha'yı davet ettim.
J'ai invité Frank et Marscha.
Tuhaf olan nedir, Marsha?
Quoi donc, Marsha?
Marsha.
Marsha...
Marsha, yapma.
Marsha, trésor, tu veux bien arrêter?
Bazen sadece dinliyorum. Mesela, Marcia Blair bir tek notayı bile düzgün söyleyemiyor.
Marsha Blair chante faux.
Marsha Shenkin'a gerçekten vurulmuştum.
Sayonara, Melmac, et sayonara, Rhonda.
Ne kötü!
Ça me rappelle ce qui m'est arrivé avec Marsha Shenkin.