English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ M ] / Maske

Maske translate French

1,799 parallel translation
Neye benzediğini bilmiyorum, yüzüne bir maske geçirmiş.
Je ne sais pas a quoi il ressemble. Il porte un masque.
Anlaşılan, maske ya da benzer bir şey takıyormuş, külotlu çorap gibi.
Apparemment, il porte un masque, une sorte de collant.
Ateş eden buraya sabah 6 : 30 civarında gelmiş maske takıyormuş, bir 9 mm sallıyormuş, muhtemelen diğer olaylardaki gibi bir Beretta.
Le tireur est arrivé à 6 h 30, muni d'un masque avec un Beretta 9 mm comme pour les autres.
Tamam, sıra sende bay maske. Haydi.
À toi maintenant, le clodo des neiges.
Bitkilerden yapılmış organik mineral maske. Dünyanın bazı yerlerinden toplanmış deniz tuzu ve meyve özleri.
C'est un masque minéral organique à base d'herbes, de sel marin et de fruits.
Marslı gibi görünmek için yeşil bir elbise giyer ve maske takardı. Ama bizim gibi bembeyazdı.
Elle portait une combinaison verte et une cagoule bouse de vache pour faire croire qu'elle venait de Mars, alors qu'en dessous, elle était blanche comme toi et moi.
- Yine mi maske takacağız!
Encore les masques!
Öyleyse neden maske takmıyorsunuz.
Pourquoi vous portez pas de masque?
Siz bizi mal mı sandınız? - Maske bir işe yaramaz.
- Ils servent à rien...
Travma 2'deki adam kırmızı mercan balığı öksürüyor mutlaka maske takın.
Le mec en Exam 2 tousse rouge. Pensez à porter un masque.
Maske takmıştı, ama beyaz olduğunu söyleyebilirim.
Il portait un masque, mais je sais qu'il était blanc.
Cadılar Bayramın'da maske taktığında ancak ağız kısmından bakabiliyorsun.
Quand tu portes un masque d'Halloween, tu regardes par la bouche.
Maske gibi bir şey taktığını söyledi.
Non. Elle a dit qu'il portait un genre de masque.
Bir de, bazılarının her gün kullandıkları bir maske vardır.
Il y a enfin le masque que certains portent chaque jour.
Herkes, bir çeşit maske takar altında yatan gerçeği görmek için, dikkatlice bakmanız gerekir.
Tout le monde porte un masque. Il faut donc regarder de près pour découvrir la vérité qui se cache dessous.
Baskalarinin olmani istedigi gibi gorünmek icin maske takman gerekmiyor.
Inutile de faire semblant, de feindre ce qu'on attend de vous.
Japonya'ya ilk gittiğimiz zaman,... Ric O'Barry oldukça sinirli görünüyordu. Benim de maske takmamı söyledi.
À notre arrivée au Japon, Ric O'Barry était déjà à cran.
Bakın, maske falan takabilirim, değil mi? tedbirleri alabiliriz.
Je pourrais porter un masque, on prendrait nos précautions.
Zorbalar maske takmış.
Ils ont pris des bijoux valant 175 000 $.
Tek söylemeye çalıştığım, neden defosuz veya deli olmayan veya sahte Afrika maske koleksiyonu yapmayan birileriyle tanışamıyorum. Ne sorunum var?
Pourquoi ne puis-je pas rencontrer un mec qui ne soit ni atteint, ni dingue, ni collectionneur de faux masques africain... qu'est-ce qui ne va pas chez moi?
Adamlar eğer Afrika maske koleksiyonları yüzünden devre dışı kalıyorlarsa...
Si les mecs se font descendre pour avoir une collection de masques africains,
Yüz bakımı, maske, çamur...
- Soins du visage, bains de boue.
Birinin onun yüzüne ucunda maske olan bir tüple bastırdığını düşünüyorum.
Je crois que quelqu'un l'a attaquée avec un masque relié à une bouteille.
O da iskelet şeklinde bir maske takıyordu.
Je n'ai vu qu'un homme armé et il portait un masque de squelette.
Maske takmış iki adam bir çantayı arıyordu.
Deux hommes, avec des masques. Ils cherchaient quelque chose.
Ayrıca Çığlık maskesi de takabilir miyim? Çığlık filmindeki maske?
Et je peux porter le masque de Scream?
Tüm saygımla efendim, maske için hazır olduğumu düşünmüyorum.
Désolée de vous décevoir, mais je ne mérite pas ce masque.
- Maske ne kadar?
- Combien pour le masque?
Bu maske 600 dolardan fazla eder ama sana 400'e veririm.
Ce masque vaut plus de 600 dollars, mais je pourrais te le laisser pour 400 $.
Neden o sargı kullanıyor ve diğerleri maske takıyor?
Pourquoi porte-t-il des bandages et les autres des masques?
Hayır, maske takmıştı.
Non, il portait un masque.
Bandaj değil de maske olduğundan emin misiniz?
Ce n'était pas plutôt des bandages?
İşçi kıyafeti giyip... maske ve eldiven takıyorlar.
Il portent des habits de travailleurs... des masques et des gants.
Hep maske takarlar.
Ils portaient des masques.
Maske takıyorlardı.
Ils portaient des masques.
- Bayıldığım zaman, maske takmış silahlı adamların ofise girdiğini gördüm.
- Dans mon flash, des hommes masqués étaient dans les bureaux.
- Maske takıp, canavar kostümü giyip...
Pas de masques en plastique, pas de déguisements...
Katilimiz simsiyah giyinip maske taktığından, Sadece boynundan tırmıkladığını anladım.
Puisque le tueur portait un masque, ça ne pouvait venir que du cou.
Az önce maske taktıklarını belirttim, değil mi?
J'ai dit qu'ils portaient des masques.
Maske, siyah kıyafetler, pompalı tüfekler,... gayet sakin hareket eden ve oldukça profesyonel.
Cagoules, combinaisons, fusils à pompe, gestes précis, sang-froid...
Maske.
The Mask.
Yeni Dünya Düzeni'nin yüzüne sadece kara bir maske koydular, ve hepimiz mutlu olduk.
Ils ont mis le visage d'un noir sur le Nouvel Ordre Mondial et on est tous content
- Maske... - Bill!
Le masque...
Maske. Maske.
Le masque.
Maske.
C'est le masque!
Biz de maske takmalıyız.
On va mettre des masques aussi.
Saklamak için ne kadar maske taksanız da bir önemi yok.
On peut enrober la vérité tant qu'on veut, la déguiser.
Maske takıyordu.
Il avait un masque.
Maske takarız.
On porte des masques.
Maske takmanın nasıl bir şey olduğunu bilirsin değil mi?
Tu sais ce que c'est que de porter un masque.
- Maske takman gerekmiyor mu?
Et ton masque?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]