Mccluskey translate French
162 parallel translation
McCluskey'i hatırladın mı?
Mc Closkey, tu te souviens?
Mccluskey hakkında bazı şeyler öğrendim.
- J'ai des tuyaux sur McCluskey. - Lesquels?
Mccluskey, Türk'ü korumaya soyunmuş.
Le flic est devenu le garde du corps de Sollozzo.
- Sana bir şey sorayım. Ya, Mccluskey?
Alors dis-moi, et ce fameux McCluskey?
Ben, McCluskey ve Sollozzo, üçümüz beraber olacağız.
Il y aura donc moi, McCluskey et Sollozzo.
- McCluskey'nin yanındaki adamım.
- D'un flic de McCluskey.
McCluskey'nin ölümünden sonra polis operasyonlarımızı baltalamaya başladı.
Depuis la mort de McCluskey, la police met le paquet. Ca freine nos opérations.
Gazetelerdeki adamlarımız kanalıyla bazı şeyler yayınlattık. McCluskey'nin de uyuşturucu işine karıştığını.
Grâce à nos contacts dans la presse, on a publié des articles prouvant que McCluskey trafiquait avec Sollozzo.
Merhaba Syd, programını gördüm. McSorley, McCluskey ve Shane'le görüşecekmişsin.
Syd, d'après votre agenda, vous allez rencontrer les 3 de Detroit?
McSorley, McCluskey ve Shane beni deliye çevirdiler.
J'ai totalement perdu mon calme avec les 3 de Detroit.
FRANK McCLUSKEY MUMYALAMA, TABUT, MEZAR TAŞI
EMBAUMEMENT, CERCUEIL, PIERRE TOMBALE
Bir gün kötü komşusu Karen McCluskey... düşüp ölebilir... ve evi tapılası ikiz kızları olan sevimli bir İsveçli aile tarafından satın alınabilir.
Un jour, son horrible voisine Karen McCluskey tombe dans les pommes et meurt. Sa maison est achetée par une charmante famille Suédoise, qui a d'adorables jumelles.
Evet, Lynette ufak düşünden zevk alıyordu, ama Bayan McCluskey'nin her zaman... onu gerçeğe geri getirecek bir yolu vardı.
Oui, Lynette adore sa petite rêverie, mais Mme McCluskey a une façon bien à elle de la ramener à la réalité.
Oh. Bayan. - - Bayan.
Mme McCluskey!
Bayan. McCluskey, iyi misiniz?
Vous allez bien?
McCluskey. Kısa bir süre için, Lynette ilginç seçenekelerle karşılaştı.
Pendant un moment, un éventail de possibilités s'offrit à Lynette.
Hastaneye, Bayan Mccluckey.
Vous allez à l'hôpital, Mme McCluskey.
Bayan McCluskey, zaten hastahaneden dönmediniz mi?
Mme McCluskey, vous êtes déjà sortie de l'hôpital?
Oh, bayan McCluskey, hiç - -
- Mme McCluskey, ce n'est pas la...
Bayan McCluskey, teşekkürler.
Merci, Mme McCluskey.
Bayan McCluskey, Yarın hiç vaktim yok.
Je passerai demain. Mme McCluskey, je n'aurai pas plus de temps demain.
Komşunuz için bir paket getirdim. Karen McCluskey.
J'ai un colis pour votre voisine, Mme McCluskey.
"O, evet," Bayan McCluskey'nin ölmesine göz yumdum "
Oh oui, j'ai laissé Mme McCluskey mourir.
Bayan McCluskey. İyi misiniz?
Mme McCluskey, vous allez bien?
McCluskey! Doktora geç kalacağız.
Mme McCluskey, on va être en retard chez le docteur.
Bayan McCluskey, benim saksımı neden götürüyorsunuz?
Mme McCluskey, pourquoi prenez vous ma plante?
Daha da kötüsü : beni Bayan McCluskey önünde küçük düşürdünüz, ki onun annenizin can düşmanı olduğunu biliyorsunuz.
Et pire encore, vous m'avez ridiculisé devant Mme McCluskey et vous savez que c'est mon ennemi juré.
İlk suçunuz olduğu için, yemin ederseniz, bir daha asla, ama asla çalmayacağınıza dair, ve Bayan McCluskey'e bir özür mektubu yazarsanız,
Pour une première infraction, si vous jurez de ne plus jamais, jamais voler, et si vous écrivez une lettre d'excuses pour Mme McCluskey,
Tamamdır, "Sevgili Bayan McCluskey" diye başlayacaksınız.
Commencez par "Chère Mme McCluskey"
Ama Lynette, keşfetmek üzereydi ki, eğer komşunuz Bayan McCluskey ise, çitlerin dikenli telden olması gerektiğiydi.
Mais Lynette était sur le point de découvrir que les clôtures avaient besoin de quelques barbelés si le voisin s'appelle Mme McCluskey.
Resmi olarak savaş ilan eden Bayan McCluskey olmasına rağmen, Yaylım ateşini başlatmaya kadar veren Lynette'ti.
Bien que ce soit Mme McCluskey qui ait officiellement déclaré la guerre, c'est Lynette qui a tiré la première salve.
"Komşunu sev." sloganını kim söylemişse, kesinlikle Karen McCluskey'in yakınında yaşamıyordu.
Celui qui a inventé le slogan "Aime ton voisin" n'a certainement jamais vécu près de Carolyn McCluskey.
Bakın, Bayan McCluskey, ben de mahalledeki herkes kadar endişeleniyorum ama ortalıkta dolaşan birkaç adamın...
Ecoutez, McClusky, je suis aussi inquiète que vous - mais des types qui se promènent avec des armes...
Selam, Bayan McCluskey.
Mme McCluskey!
Mahallede milyonlarca genç dururken, sen McCluskey'i mi tuttun?
Le quartier grouille d'ados et tu choisis McCluskey?
McCluskey'yi gönderirsen, başımız belada demektir.
Si tu vires McCluskey, on est coincés.
Bayan McCluskey, selam.
Mme McCluskey, bonjour.
Bayan McCluskey.
Mme Mcclusky.
- Hey, Bayan McCluskey.
- Hé, Mme McCluskey.
Bayan McCluskey ile konuştum, ve tanrı aşkına, Parker, insanlara böyle şeyler soramazsın.
J'ai parlé à Mme McCluskey, bon sang, Parker Tu ne peux pas demander ces choses là aux gens.
Selam, Bayan McCluskey. Lynette'i gördünüz mü?
Vous n'auriez pas vu Lynette?
Yukarısı Bayan McCluskey'in ortancalarından daha iyi.
Ici, c'est mieux que les hortensias de McCluskey.
Biraz açabilir misin bunu Dr. Mccluskey?
Ça vous ennuierait de développer, Dr.
Hazır çocukları McCluskey'e postalamışken eski arkadaşımı, yakaladım ve burnundan getiriyorum...
J'ai embobiné Mccluskey pour qu'elle s'occupe des enfants pour pouvoir me relaxer et renouer avec une vieille amie
Karen McCluskey her zaman başkalarına yardım etmesi gerektiğine inanmıştır, Başkaları bunu istese de istemese de..
Karen McCluskey avait toujours pensé qu'on devait aider les autres, qu'ils le veuillent ou non.
Evet, Bayan Mccluskey, herkese yardım elini uzatan biri olarak bilinir Wisteria Lane'de..
Oui, l'aide de Mme McCluskey était connue dans tout Wisteria Lane.
Evet, Karen McCluskey başkalarına yardım etmesi gerektiğine inanırdı...
Oui, Karen McCluskey pensait qu'on devait aider les autres.
Bayan McCluskey'nin en sevdiğin yemeği hazırlamasına yardım ettik.
On a aidé Mme McCluskey pour ton déjeuner favori.
Bayan McCluskey?
Mme McCluskey?
Bayan McCluskey, hiç tandığınız var mı? Size yardımcı olabilecek- - bir akraba, arkadaş?
Il y a quelqu'un qui pourrait vous aider?
Kocam 36 yıl boyunca sigortacılık yaptı ve bir gün,
Mccluskey?