English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ M ] / Mcpherson

Mcpherson translate French

171 parallel translation
- Senatör McPherson.
- Sénateur McPherson.
McPherson.
McPherson.
Mark McPherson - Long Island'taki şu Babylon kuşatması.
Mark McPherson, l'attaque de Babylon, Long Island.
McPherson, insanları yüzlerinden tanıyabiliyorsanız, benimkine bir bakın.
McPherson, si vous saviez lire sur un visage, regardez le mien.
McPherson, bunu anlayamazsınız ama ben dünyadaki en içten, en nazik ve en sempatik kişi olmayı deniyordum.
McPherson, vous ne pouvez pas comprendre... mais je me suis efforcé de devenir le plus doux, le plus sensible.
- Bu Teğmen McPherson.
- Lieutenant McPherson.
Bu bir suçluluk mu yoksa masumiyet göstergesi mi McPherson?
Signe de culpabilité ou d'innocence?
Ben cinayet bürosundan Teğmen McPherson.
Inspecteur McPherson, police criminelle à l'appareil
- Merhaba, McPherson.
- Bonjour, Lieutenant.
- Bu amma da kalabalık bir delegasyon olmuş, ben sadece seni çağırmıştım Carpenter.
- Bonjour, McPherson. C'est une délégation!
Ben McPherson.
McPherson.
McPherson, hiç çok garip davranışlar gösterdiğini fark ettin mi?
McPherson, savez-vous que votre comportement est étrange?
Kendine dikkat etsen iyi olur, McPherson, yoksa sonunda kendini bir akıl hastanesinde bulacaksın.
Méfiez-vous ou vous finirez à l'asile, McPherson.
Mark McPherson.
Mark McPherson.
McPherson bunu biliyor mu?
McPherson est au courant?
Kendi karakterimi incelemekle fazla vakit harcamadım Bay McPherson.
L'étude de mon caractère n'est pas mon passe-temps favori.
Çok hayalcisin, McPherson.
Vous êtes fantastique, McPherson.
Fikirlerin değişmesinden söz etmişken Bay McPherson buraya gelmeden hemen önce avukatımla görüştüm.
À propos de changements, je sors de chez mon avocat.
Eee, McPherson sana önerdiğim teklifi düşündün mü?
Bien, McPherson... Avez-vous songé à ma proposition?
Çabuk, McPherson, kelepçeler.
Je peux vous arrêter tout de suite.
Eee, McPherson, Laura'nın yeniden hayata dönmesi sana ne ifade ediyor?
la résurrection de Laura?
Görevini yap, McPherson.
Faites votre devoir, McPherson.
Belki dostumuz bazı eksik noktaları da tamamlayabilir. Ha, McPherson?
Notre ami pourra peut-être changer ses doutes en certitudes.
McPherson, Shelby'den şüpheleniyor.
McPherson soupçonne Shelby.
McPherson ile onun seninle ilgilendiği kadar ilgileniyor musun?
Il t'intéresse, ce McPherson?
McPherson, kaslı ve yakışıklı biri olmasaydı onun gerçek maksadını saniyesinde anlardın.
Si McPherson n'était pas si musclé et piètrement élégant, tu l'aurais déjà démasqué.
Tebrikler, McPherson.
Félicitations, McPherson.
Andy MacPherson'a aşıksın sanıyordum
Je te croyais mordue pour Andy McPherson
- McPherson.
McPherson.
Marslının buzunun yanındaki Teğmen Mcpherson hakkında.
C'est à propos du lieutenant, il est dans la salle avec le bloc de glace.
McPherson endişeli.
Nouvelles du front : McPherson a un souci.
İşte Kanadalı Profesör McPherson.
Voilà le Pr McPherson, de l'Institut météorologique canadien.
Omuzları kepek dolu cepleri delik çılgın tipler. Anahtar deliğinden dikiz yapıp, gecenin ortasında insanları Aimee Semple McPherson hakkında ne düşünüyorsunuz diye kaldıran insanlar.
Une bande de fouineurs avec des pellicules sur les épaules et des pantalons troués qui regardent par les trous de serrure, réveillent les gens la nuit pour savoir ce qu'ils pensent des femmes évangélistes.
Tutankhamon McPherson, bakıyorum tez gelmiyorsun, havalar uygun olmadığı için mi, yoksa Haziran'ın 13'ü olduğu için mi?
Touthankamon McPherson, vous arrivez juste à temps... le temps n'est-il pas magnifique et n'est-ce pas là les Ides de juin?
Siz Rahip McPherson olmalısınız? Evet.
Révérend Macpherson?
Başka çaremiz yok. McPherson'ın evini yıktılar. Birkaç evi daha.
Ils ont détruit la cabane de McPherson... et quelques autres.
Joe McPherson Butte, Montana'dan. Yarıştaki tek Amerikan.
Joe McPherson de Butte, dans le Montana, est le seul Américain de la course.
- Clay McPherson'u arayacağım ve... - Yo, yo, yo.
- Je vais appeler Clay McPherson...
Bu Hadley resmen madrabazın teki. Aynen "Aimee Semple McPherson" usulünde. Tıpkı Swaggart gibi, onun da...
Ce Hadley est un défenseur de religion façon pasteur véreux et pervers.
Bu gece Zeke McPherson'ı uyandırmadı.
Ça n'a pas réveillé Zig McPherson, ce soir.
Luke'u Elle McPherson'a benzeyen bir kızla hiç düşünmemiştim.
Je n'ai jamais imaginé Luke avec une beauté à la Elle MacPherson.
Birleşik Devletler Yargıtay Baş Savcısı Jane McPherson az önce Lester McKenna'nın infazına tanıklık etmek üzere yeni Alkadraz hapisanesine indi.
Le juge Jane McPherson de la Cour suprême vient d'atterrir... à Alcatraz pour assister à l'exécution de Lester McKenna.
McKenna'yı, McPherson yargılamış ve onu 200 milyon dolarlık altın külçesi çalmak suçundan, mahkum etmişti.
C'est elle qui a condamné McKenna... pour le célèbre casse au cours duquel il a volé 200 millions de $ en or.
Şu anda, Bayan McPherson elektrikli sandalyeye bağlı.
Mlle McPherson est, en ce moment même, ligotée à la chaise électrique.
- McPherson ellerinde mi?
Moins les trois que j'ai eus. - lls ont McPherson?
Bayan McPherson'ı çözecek ve onu serbest bırakacaksın.
Vous allez détacher Mlle McPherson et on va l'emmener.
- Jane McPherson'ın hayatına...
- Sans risquer...
-... zarar vermeden?
- la vie de Jane McPherson?
O burada, McPherson, hizmetçi kız yani.
La bonne est là, McPherson.
Teğmen McPherson bizi çağırtmış.
- Bonjour.
Michelle Pfeiffer gibi mi, yoksa... - Elle McPherson gibiydi aslında.
Elle avait une beauté à la Elle MacPherson.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]