Medication translate French
107 parallel translation
Deney acı verici değil, ilaç da verilmeyecek.
L'experience est sans douleur. Pas besoin de medication.
İlacı bırakınca bunların olması gayet normal.Bill?
C'est très normal au terme d'une médication.
3 hafta önce, biz ilaçları kesmeden Albert kimse ile iletişim kurmuyordu.
Il y a trois semaines, avant de cesser sa médication...
Çünkü doktor işini kaybeder ve bizde ilaç tedevisine geri döneriz..... burada da jeton suyunu çeker, sebep bu! ...
Parce que le docteur perdrait son poste et on nous remettrait... sur médication en moins de deux, voilà pourquoi.
İlacın belirtileri görülüyordu.
Une médication était indiquée.
Tedavi olmayacak- - yalnızca elektrik şoku.
Aucune médication, seulement la décharge électrique.
Tedavi edilebilir kimyasal bir dengesizlik.
Ca se soigne trés bien par médication.
Gerekli çevre koşulları ve uzun süreli bir ilaç tedavisiyle siz de benim gibi olabilirsiniz.
Avec un environnement approprié et un programme de... médication à long-terme, vous pouvez devenir comme moi et pas comme les autres Eve.
Son birkaç yıldır baş dönmesi var... o da ilaçlarını takip ediyor, iyi yemesini sağlıyor, bu tip şeyler.
Elle a des étourdissements depuis une couple d'années... et il contrôle sa médication... s'assure qu'elle mange bien et ainsi de suite.
Don Juan'ı ne zaman ilaç tedavisine almak niyetindesin?
Tu as l'intention de commencer la médication de Don Juan quand?
Ona ilaç vermek niyetinde misin?
Tu as vraiment l'intention de commencer sa médication?
Şimdi, lütfen, Jack çocuğu ilaç tedavisine al.
Maintenant, s'il te plait Jack... mets le garçon sous médication.
İlaç tedavisindeyse, olabilirim.
S'il est sous médication, je le serai.
İlaç tedavisinde olacak.
Il sera sous médication.
... veya ona ilaç verip, acısını azaltıp doğanın kurallarına boyun eğebiliriz.
Une machine, qui peut maintenir son corps en vie, ou bien encore donner une médication pour qu'il ne souffre pas et laisser faire la nature.
Ona hiç ilaç verildi mi?
Elle est sous médication?
İlaçlar.
La médication.
İlaçsız tedaviyi tercih ederim.
Je préfére une thérapie sans médication.
Mark, ilaç almayı reddetmenin nedeni içinde yaşadığın dünyayı gerçekliğe tercih etmen mi?
Mark, refusez-vous de prendre la médication car vous préférez votre monde à la réalité?
İlaç almayı kabul etmelisiniz yoksa burada kalmanız gerek.
Vous devez accepter de prendre votre médication, ou vous resterez ici.
Bildiğimiz diğer bir sebep ise PİTTA Dosha. Eğer Pitta Dosha da bir dengesizlik olursa mevcut kan şekeri artar.
En traitant le diabète à la racine, on contrôle Pitta Dosha par une médication anti-Pitta.
KES
ARRÊT de LA médication
İlaç alıp sakinleşelim.
Repos et avec une médication.
Meditasyon odası, medikasyon değil.
Pièce de méditation, pas de médication.
- Bir şey mi alıyor?
Elle est sous médication? J'espère bien.
Evet, fakat. Direkt sebep yanlış ilaç.
Mais la cause directe de la mort est une mauvaise médication.
Bazen asırı kronik acı ilaç tedavisine tepki vermez.
Parfois des douleurs chroniques intenses ne répondent plus à la médication.
- Belki de çocukların sadece yarısı ilacı aldığı içindir.
Seule la moitié des jeunes était sous médication.
Fakat ergenlik çağındakiler için ilaç geliştiriyorsanız ki bu benim.. ... uzmanlığıma girdiği için Dr. Rainey beni de araştırmaya davet etti, üç aşamayı aynı anda yürütürsünüz.
Mais quand on met au point une médication pour ados, ma spécialité, ce pourquoi le Dr Rainey m'a fait participer à cette recherche, on étudie les trois phases en même temps.
İlaçlarını alacaksın. Bu bir emirdir.
Vous prendrez votre médication, c'est un ordre.
Efendim, kendisi yoğun bakım altında.
- Mais il est sous lourde médication.
Kafana göre ilaç almak yoktu, hatırladın mı?
Plus d'auto-médication, tu te souviens?
Kusursuz bir bakım ve doğru ilaç kullanımı ile daha iyi olur.
Certaines sont très bien, .. avec une médication équilibrée.
Yapamayacağımı sanıyordun.
La médication a fonctionné.
Saçın her katmanını, tedavinin farklı aşamaları için inceledim ve köke yakın kısmında, yaklaşık yarım santimetrelik kısmında kullanılan ilaç miktarının önemli ölçüde azaldığını gördüm.
J'ai examiné tout le cheveu pour les différents niveaux de médication. et près de la racine, un demi-centimètre montre la réduction du niveau des médicaments.
Bazen ilaçlardan daha çok işe yarar.
parfois plus grand que la médication.
Hasta olan kişide, önce hemen ilaç kullanmak yerine, zihninde bunu yaratan düşünceyi araştırma seçeneği vardır. Eğer ölümcül akut bir durum sözkonusu ise tabii ki zihinsel nedenleri araştırmak yerine hemen ilaç kullanmak daha akıllıca olacaktır.
Si quelqu'un est malade et peux choisir entre la possibilité d'explorer les capacités de l'intellect et la médication, si il est dans un état critique et risque de mourir, alors il est évident que il sera plus avisé de prescrire des médicaments,
ilaçları hemen silmemek lazım, her türlü tedavinin bir yeri vardır.
Il ne faut pas renier la médication, chaque thérapie a sa place.
İkinci ateş depresyonun eski usül tedavisine bağlı.
La seconde fièvre venait de son auto-médication contre la dépression.
Çok Biçimli Işık İsiliği hastalarının kullandığı bir ilaç.
C'est une médication pour les personnes atteintes de lucite polymorphe. - Photoxicité?
Üstünde fototoksisite ilacı çıkmadı.
Oui les échantillons sont négatifs aux tests de médication pour photoxicité.
Davranış değişikliği, ilaç tedavisi.
Modification du comportement, médication.
İnanın doktor.
vous êtes LA RAISON pour laquelle j'ai besoin DE MÉDICATION
İlaç kullanmazsa kafasını birine takar ve onu elinde tutamayacağını düşünürse aşırı kıskanç olur.
Sans médication, elle sera obsédée par quelqu'un et deviendra extrêmement jalouse si elle pense perdre son emprise.
Bazıları kendini ilaca verir.
Certains en viennent à l'auto-médication...
Hayır.
Thérapie intensive, médication lourde?
Bildik ilaçlar.
Médication standard.
Ya da haplar. Onlar da sadece ölümü geciktirmenin başka bir yolu. Bir kalp atışı için onlara bağlanmak.
Ou que la médication qui retarde la mort d'un malheureux battement de cœur.
Uyuşturucunun etkisini yoketmek için içinde ilaç var.
De la médication pour éliminer les drogues.
Ben sadece ilaçlarımı değiştirmek istiyordum.
Je voulais juste changer de médication.
Bilirsin işte, ilaçlar bana tekmeyi basmadan, bir umut bir tabut bulurum dedim.
Et vous savez... avant que la médication démarre... Heuresement...