Medine translate French
37 parallel translation
Medine'ye saldırdılar.
Pourtant ils ont attaqué Médine.
Medine'ye 800 km. yakın bir yerlerde.
Dans un rayon de 450 km autour de Médine.
Türkler, Medine'de Arapların tüm azmini tabii eğer vardıysa, havan toplarıyla yok etti.
Leur moral, si tant est qu'ils en aient jamais eu un... les Turcs l'ont fait exploser au mortier devant Médine.
Türklerin Medine'deki topları gibi.
Les mêmes que les Turcs avaient à Médine.
Akabe Medine'yle bağlantılı.
Aqaba est reliée à Médine.
Onları Medine'den çıkarmalı mıyız?
Devons-nous les faire sortir de Médine maintenant?
Taif'te, Medine'de, hatta burada kendi evimde olan bir tanrı. O her yerdedir diyorsunuz ama göremiyoruz.
Un dieu invisible qui est censé être à Ta ¨ ï ¨ f, à Médine, ici, chez moi, à Jérusalem, sur la lune...
zengin ama fazla varlık gösterememiş Medine den bir heyet Onunla Akabe kayalılarında buluşup şehirlerine davet etti.
Une délégation de Médine, ville riche mais en conflit intérieur, vint le trouver, une nuit, prés des rochers d'Akaba, pour lui demander de venir.
Dünyayı değiştiren bir yolculuk oldu bu Hicret, yada Medine ye göç.
Ce voyage changea la face du monde. L'hégire, ou la fuite vers Médine.
Ve sen İbni Selül, Medine kralı olduğunu söyleyen sen dün gece uyurken krallığını kaybettin!
Et toi, Saloul, qui te disais roi de Médine, tu as perdu ton royaume hier alors que tu dormais!
Suriye ye bir damla esans satmak için, Medine'den O'nun önünden sürünerek geçmek
Dés que tu commerceras avec la Syrie, tu devras ramper prés de cet homme à Médine.
- Medine'de bir değişikliğe ihtiyaç var.
Médine vaut bien une conversion.
Medine kuzeyde.
Médine est vers le nord.
Medine'de müminleri O'nun yolunu gözlüyor, başına bir şey gelmesinden korkuyorlardı.
A Médine, ses fidéles l'attendaient, prêts à l'accueillir, mais trés inquiets pour son voyage.
Mukaddes şehir Medine'ye hoş geldin Allah'ın Resulü... bundan böyle bu şehir senin!
Bienvenue dans la ville de Médine la bénie, ta ville, messager de Dieu.
evim Medine'nin en güzel evidir.
J'ai la plus belle maison de Médine.
Bugün her bir Medine'li, her bir Mekke'li ile sarılacak!
Aujourd'hui, ceux de Médine embrasseront ceux de La Mecque.
Medine'den haber var!
Des nouvelles de Médine!
- Muhammed Medine'den yola çıktı. Büyük Kervana saldıracak!
Mahomet va attaquer la grande caravane.
Muhammed'i Medine'deki caminin yanına defnettiler.
Mahomet fut enterré prés de sa mosquée à Médine.
Medine'de uyuşturucu fabrikası işlettiğini biliyor muydun?
Il avait une fabrique de drogue dans la Médina.
Medine'de ki Hans'ın eski ilaç fabrikasında.
Dans l'ancienne fabrique de drogue de Hans, dans la Médina.
Sonra da Mekke ve Medine'ye git.
Puis va à La Mecque et à Médine.
Drina bizim Mekke ve Medine'mizdir!
La Drina est notre Mecque et notre Médina!
Medine'deyken gelen sonraki mesajı gayet açıktı.
Son dernier message de la médina était parfaitement clair.
Gerek var, biliyor musunuz 1400 sene evvel Peygamberimiz Muhammed Mustafa ( S.A.V. ), Mekke ve Medine'nin kölelerini satın alırmış. Ve sonra onları azat edermiş.
C'est nécessaire, savez-vous qu'il y a 1400 ans Le Prophète Mohammad, achetait les esclaves de la Mecque et de Médine à n'importe quel prix.
'Gerek var, biliyor musunuz 1400 sene evvel Peygamberimiz Muhammed Mustafa ( S.A.V. ), Mekke ve Medine'nin kölelerini satın alırmış.'
"C'est nécessaire, savez-vous qu'il y a 1400 ans le Prophète Mohammad, achetait les esclaves de la Mecque et de Médine à n'importe quel prix."
Eğer polis olamazsam, rap müziğiyle uğraşmak isterim. Ayrıca Bakar, Medine, Younes Marvin ve Mafiak1 Fry hayranıyım.
Sinon, je voudrais être rapeuse et je suis fan de Bakar, Médine,... Younes, Marvin et Mafiak1 Fry.
Medine Hahamlığı'nın hükmü gereği : 18 ay ayrı kalmak boşanma sebebidir.
Selon le Rabbin de Medina, 18 mois de séparation sont un motif de divorce.
Bağdat'ı, Medine-i Münevvere'yi her yeri gördüm.
J'ai voyagé de Bagdad à Médine.
"Burası benim tapınağım, Medine'm."
C'est ici que se passe mon pélerinage.
# Kesemi doldur, Medine'nin efendisi.
Exaucez tous mes vœux, ô Maître bienveillant
# Kesemi doldur, Ey Medine'nin Efendisi.
Exaucez tous mes vœux, ô Maître bienveillant
çöldeki göçebelerin üstüne, Medine'li işçilere, Oran'lı görevlilere,
Sur les nomades du désert sur les saisonniers de Médine sur les salariés d'Oran sur les petits employés d'Alger, j'écris ton nom,
Mekke ve Medine'den sonra, İslam için en kutsal üçüncü yerdir.
Et un lieu, par-dessus tout, est sous forte protection.
Onların inanışına göre, Peygamber Muhammed'in cennete yükselişi burada oldu. Kötü talihe bakın ki, Musevilerin inancına göre...
Pour les musulmans, le complexe qui comprend le Dôme du Rocher et la mosquée El-Aqsa est, après La Mecque et Médine, le troisième site le plus sacré de l'islam.