Medium translate French
1,529 parallel translation
Hisliydi.
Elle était medium.
Sen gerçekten psişiksin.
Vous êtes vraiment medium.
Çocukları okullarına gidip, arkadaşları "baban dün akşam Medium'da harikaydı" dediklerinde bu çok hoşuna gidecek.
et ses enfants iront à l'école, et leurs amis diront qu'ils l'ont aimé dans l'épisode de "Medium" d'hier soir, et il... Il va adorer.
Medium'da önceki bölümler...
Précédement dans Medium...
Ruhsal danışman olarak Bölge Savcılığı ile ilişkinizden bahsedebilir misiniz?
Peut-on parler de votre situation en tant que medium pour le bureau du procureur?
Hamburgerinizi orta mı iyi kızarmış mı istersiniz?
Vous voulez le hamburger medium ou maxi?
Bu kitapta da, psişik bir adama yer yok.
Et les règles n'incluent pas un medium.
Hayır ; ama ben psişik değilim.
Non mais je ne suis pas médium.
Evet, evet. Adı "Dial-A-Psychic".
Ça s'appelle "Appelez un médium".
Belki bizi tanımışsınızdır. Santa Barbara polis departmanının baş medyumuyum.
Je suis médium en chef pour la police de Santa Barbara.
Medyum bir şair olduğum söylenebilir.
Je suis un médium un peu poète.
- Angela bu konularda medyum sayılır.
Angéla est presque médium à propos de ces affaires là, ok?
- Ne kullanarak?
- À l'aide de quel médium?
Bize yardım edecek bir psişiği nasıl bulacağım ben?
Comment se fait-il que je doive chercher un médium pour nous aider?
Kurbanı video kasette izleyip de cesedinin gömülü olduğu yeri gösteren bir psişik vardı.
Il y avait un médium qui avait trouvé... un corps enterré, après avoir vu le suspect sur une vidéocassette.
Greg Stillson'ın peşindeki psişik mi?
Smith. Le médium qui harcelait Greg Stillson?
İşaret ve orta parmağı arasında bir ayırma yapacağız, ve bir tane de yüzük ve serçe parmağı arasında.
On procède à la libération de l'index et du médium, et aussi à celle de l'annulaire et du petit doigt.
Medyum'da önceki bölümler.
Précédemment dans Medium
Belki de adli muhasebeci yerine bir aracı tutmalıyız.
On devrait engager un médium au lieu d'un comptable expert en fraudes.
Medium'da önceki bölümler.
Précédement dans Medium
Peki o halde, madem iddia ettiğin gibi gerçekten medyumdun bunu bilmen gerekmez miydi?
Okay, mais alors, si tu étais vraiment une médium tu aurais du le voir, n'est-ce pas?
Tamam ama medyum olduğunu iddia ediyorsan bunu bilmen gerekmez miydi?
Okay, mais alors, si tu étais vraiment une médium tu aurais du le voir, n'est-ce pas?
- Medyum mu oldun?
Tu es médium? Parquets cirés, tu te rappelles?
Bir medyum bana medyum olduğumu söylemişti.
Un médium m'a dit une fois que j'étais médium.
Bir medyumdan bahsediyorsunuz.
On parle d'un médium.
Medyumsan, neden Aceveda'nın yalan söylediğini anlamadın?
Si t'es médium, pourquoi t'as pas vu qu'Aceveda mentait?
Orta olsun.
Médium.
1930'larda yaşayan İngiliz bir medyumdu.
Une médium anglaise des années 30.
Çok güçlü titreşimler algılıyordum.
Je suis le médium en chef du département.
Bir ay önce Wilmette, Illinois'te kalpazanı neredeyse yakalıyorduk.
Mr Spencer est notre médium, j'ai pensé qu'il pourrait être utile.
- Lindsay... - Leikin.
Mais, nous avons déjà notre propre médium.
İsmimin Garrison olduğunu nereden bildin?
Je m'appelle Shawn Spencer. Je suis médium, pour la police.
Sen de problem olacağını düşünmüştün!
Il y avait déjà un médium ici hier soir.
-... altta yakalarım. - İşte burada.
Vous savez, honnêtement, si la jolie médium n'a rien trouvé, je ne crois pas que vous aurez plus de chance.
- O bir matkap. Tabii ki öyle. Gülünç olma.
Peut-être qu'elle est plus médium que toi.
- Para kontrol edildi. Gerçekmiş.
Dites-moi, M. le Médium.
Söylesene, Shawn.
Vous comptez être le médium de la police pour toujours?
- Gerçekten mi? Belli bir medyumun bununla ilgisi var mı?
C'est à cause d'un médium que vous venez de rencontrer?
- Lassiter, gevşe. Medyumumuz cesedi yalamıyorsa bu bizim şansımız.
On a de la chance quand notre médium ne lèche pas le corps.
O, ya çok iyi bir medyum ya da benden daha iyi bir dedektif.
Soit c'est vraiment un médium de talent, soit, c'est simplement une meilleure enquêtrice que moi.
Kimmiş o, bir medyum mu?
C'est un médium?
Bir medyum.
Un médium.
Hala medyum işini mi yapıyorsun?
Quoi de neuf? Tu fais toujours tes trucs de médium?
Doug, medyum olarak işe alındım.
Doug, je suis employé en tant que médium.
- Ben medyum değilim.
- Ce n'est pas moi le médium.
İşin aslı ben bir medyumum.
La vérité c'est que... je suis médium.
Hızlı Dinozor, medyum paleo-dedektif Shawn Spencer tarafından keşfedildi!
Ou Chompy. Zippy le dinosaure, découvert par le médium paléontologue Shawn Spencer.
Psişik adam bilmiyor bile.
Le médium n'est même pas au courant.
Psişik olan sensin.
C'est vous le médium.
Evet, psişik.
Un médium.
Ben psişiğim.
Je suis médium.