Melegim translate French
948 parallel translation
Hayir melegim. Senin evine gelmeden çok önce onu atlatmistim.
Non, je l'avais semé.
Şerefine, meleğim.
Á vous, mon ange.
Meleğim!
Mon ange!
- Değil mi, meleğim?
- N'est-ce pas, mon ange?
"Yaşa ve öğren Connie, meleğim" dedim.
"On apprend à tout âge, Connie." Voilà ce que je me suis dit.
" Seni seviyorum meleğim. Benim ol.
Je vous aime, mon ange.
Meleğim, ne kadar iyi görünüyorsun.
Mon ange, quelle beauté!
- Meleğim.
Mon ange!
Meleğim, sana böyle hitap edeceğim.
C'est le nom que je vous donne.
Meleğim.
Ange.
Haklısın sevgili dostum, ama Kleopatra Meleğim değildi.
Mais Cléopâtre n'était pas Ange.
Eğer Sezar, Meleğim ile tanışmış olsaydı, Roma İmparatorluğu'nun tarihi kökten değişirdi.
Si César avait rencontré Ange l'empire romain se serait...
Ama Meleğim ile geçen bir saat... 60 dakika.
Mais une heure avec Ange... 60 minutes.
Merhaba Meleğim.
Bonjour Ange.
Burada biz bizeyiz Meleğim.
On est seuls.
Meleğim değilsiniz.
Vous n'êtes pas Ange.
Şu yaramı sar, meleğim.
Vas-y ma colombe, arrange-moi ça.
Ve benim yardımcı meleğim
Et mon ange gardien.
Rhebacığım, sen olmasan ne yapardım meleğim?
Petite Rhebishka, que deviendrait Kolenkhov sans vous?
Benim tatlı küçük meleğim.
Mon petit chérubin.
Küçük meleğim, birşeyler duymuş ya da görmüş.
Notre chérubin a vu ou entendu quelque chose.
İşte benim meleğim.
A mon ange!
İşte koruyucu meleğim.
Tiens, voilà mon ange gardien.
İyi görünmüyorsun, tatlı meleğim?
Déjà sortie du puits, mon ange et ma douceur?
Son zamanlarda yeni kurban var mı, Pierre-Francois? Yok, meleğim.
- Et vous avez tué beaucoup de monde, ces temps-ci?
Neden bu kadar üzgün ve durgunsun, meleğim?
- Pourquoi cette tristesse?
Benim ispiyoncum sen olacaksın, meleğim. Bu senin hakkın.
C'est vous qui me trahirez, mon ange, ça vous revient de droit.
Evet, olacaksın, meleğim, ve gerekirse, benim yardımımla. Beni rahat bırak.
- Si, vous me trahirez, et au besoin, je vous aiderai.
İyi akşamlar, meleğim.
Oui, ça me rappelle...
Asla arkaya bakma, meleğim.
- Vous voyez, il y a des gens désintéressés.
Onu da düşündüm, meleğim. Matrak bir bahaneyle ona uğradım bile. Ne bahanesi?
Lacenaire, que la police recherche en province alors qu'il est là, avec son ange gardien.
Kim olduğunu sanıyorsun, koruyucu meleğim mi?
Pour qui tu te prends? - Pour mon ange gardien?
Git haydi, meleğim.
Vas-y, mon ange.
Haydi artık, meleğim.
Allez, mon ange.
Merhaba, meleğim.
Salut, mon ange.
Bana bir sigara yak, olur mu, meleğim?
Tu m'allumes une cigarette, mon ange?
Boşver, meleğim.
Laisse, mon ange.
Bak, meleğim.
Ecoute, mon ange.
Bak meleğim, çok yorgunum.
Ecoute, mon ange, je suis fatigué.
Korkuyorum, meleğim.
J'ai peur, mon ange.
Meleğim, yere yat!
A terre, mon ange!
Bu yüzden 2. sınıf bir meleğim.
C'est pour ça que je suis un ange AS2.
- Ben bir meleğim.
- je suis un ange.
- Bir meleğim.
- je suis un ange.
- Teşekkürler meleğim.
- Merci, mon ange.
Düşürürsen meleğim, iki kolunu da kırarım.
Si tu fais tomber ça, mon cœur, je te casse les deux bras.
Fazla mesai yapar koruyucu meleğim
Mon ange gardien travaille comme vingt
Bir saniye meleğim.
Une minute, mon ange.
- Meleğim, bir şey söylemek...
- Mon ange, j'aimerais te dire...
- Hadi meleğim. Rahatla.
- Relaxe-toi, mon ange.
Sen dalga geç bakalım, meleğim ancak bir gün dostunun gerçek yüzünü göreceksin.
Plaisante toujours, mon ange. Un jour, tu découvriras qui est ton ami.