Mellie translate French
377 parallel translation
Bu kadar çok gece elbisesini ne yapıyorsun hiç anlamış değilim, Mellie.
Je ne comprends pas à quoi te servent toutes ces robes, meille.
Eğer torunların olsaydı, Mellie, Tanrı korusun... iki öğün arasında hiç bir şey yemeyen iç bayıltıcı çocuklar olurdu.
Si tu avais des petits-enfants, dieu m'en garde, ils n'auraient pas mangé entre les repas et auraient été maladifs.
Oh, şekerlemelere dikkat et, Mellie.
Fais attention avec les bonbons.
Üst dişlerini yenilemelisin, Mellie.
Ii faut que tu changes de dentier.
ne demek Mellie, anlatmak istediğin şeyi anlatacak yaştasın.
Tu es assez vieille pour dire les mots.
Paketlere dikkat et, Mellie.
Fais bien attention aux paquets.
- Bu öğleden sonra Mellie Sewell aradı.
Mellie sewell a appelé, cet aprês-midi.
Mellie espriden hiç anlamıyor.
Mellie n'a pas d'humour.
Dediğim gibi, Mellie Sewell bana... senin Alman elçiliğinde genç Phili von Ramme ve.. Benim akrabam olan skandallarıyla ünlü Sam Chandler ile... kumar oynadığını söyledi.
Je disais donc, meille sewell m'a dit que vous aviez joué aux cartes à l'ambassade d'allemagne, avec le jeune phili von ramme et sam chandler, qui est un parent et a toujours fait scandale.
sana Millie diyebilir miyim?
Je peux vous appeler Mellie?
Oh, Tanrım, Mellie.
Bon sang, Mellie.
Mellie, babanı gördün mü?
- Mellie, tu as vu ton père?
Yemek artığı demek için bir kısmını yenilmesi gerekir, Millie.
Pour que ça soit des restants, il faut en avoir mangé, Mellie.
- Mellie.
- Mellie. Salut.
Mellie, zarfı veren adamı bir daha tarif etsene.
Mellie, décris encore l'homme qui t'a donné ça.
Yeniden teşekkürler, Mellie.
D'accord. Merci encore, Mellie.
Mellie?
Mellie?
Merhaba, Mellie.
- Bonjour, Mellie.
Adın Millie.
Tu t'appelles Mellie.
Mellie'nin tek var oluş sebebi sensin.
Mellie existe seulement à cause de vous.
İzleme aygıtını kaldırdığın için Mellie daha da çok bağlılar.
Leur surveillance découverte, ils compteront encore plus sur elle.
Araştırman hakkında Mellie'e bir şey söyleme.
Ne lui dites rien au sujet de l'enquête.
Bunları Mellie'e anlatamazsın.
Vous ne pouvez rien dire à Mellie.
Bu işi de Mellie'e yaptırırlar.
Et c'est Mellie qui s'en occupera.
Mellie böyle bir şey yapmaz.
- Elle ne ferait pas ça.
Sizinleyken adı Mellie'ydi.
Eh bien, Madeline, en fait, mais elle était Mellie quand elle était avec vous.
Mellie'nin var olma sebebi sensin. Anlaşmamızı unutma.
Mellie existe seulement à cause de vous.
Suikastçı yani?
- Un assassin? - Comme Madeline, en Mellie?
Mellie'nin bebek olduğundan haberim yoktu.
J'étais du F.B.l. et j'ignorais que Mellie était une poupée.
Mellie, hata yapıyor olacaksın.
C'est une ruse. Mellie, si tu le fais, tu commettras une erreur.
Paul Bey, eski komşunuz Mellie'yi hatırladınız mı?
M. Ballard, vous souvenez-vous de votre ancienne voisine, Mellie?
Uyuyan ajan mı? Eski komşunuz Mellie'yi tanıyabildiniz mi?
Vous souvenez-vous de votre ancienne voisine, Mellie?
Neden Mellie'yi bulamıyorum?
- Pourquoi je ne trouve pas Mellie?
Mellie'nin uykucu protokolünü aktive mi ettireceksin?
Activer le protocole en veilleuse de Mellie?
Mellie, kulaklarını kapat!
Mellie! Couvre tes oreilles!
Mellie, hatırla bizi!
Mellie, souviens-toi de nous.
Onları kurtarın ve Paul'le Mellie'yi bulun.
Libérez-les, puis trouvez Paul et Mellie.
Mellie'yi öldürdü.
Elle a tué Mellie.
Mellie'yi harekete geçirdi ve o da intihar etti.
Adelle a activé Mellie, et elle s'est suicidée.
- Mellie.
Mellie.
- Mellie.
- Mellie.
Mellie ve Fitz birlikte mutlular, Liv.
Mellie et Fitz sont heureux ensemble.
- Eğer vaktim olursa, eğer yalnız olursak- - - Amanda.
Troisièmement, où est Mellie Grant bon sang?
Mellie.
Mellie.
Mellie.
- Mellie, je te promets...
Mellie.
Mellie?
- Kimi? - Mellie.
- Qui?
Madeline aslında.
- Mellie.
Mellie'yken Madeline gibi mi?
- Je vous en prie.
Adı Mellie'ydi. Komşumdu.
Elle s'appelait Mellie.
Ben Mellie değilim.
Je ne suis pas Mellie.