English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ M ] / Messenger

Messenger translate French

71 parallel translation
Adrian Messenger'in Listesi Çeviri :
Le dernier de la liste
- Sadece bir çanta mı Bay Messenger?
- Un seul bagage?
Messenger, Messenger...
Messenger... Messenger...
- Adrian Messenger verdi.
- Messenger me l'a donnée.
Yolcu listesinde bir Messenger vardı.
Il y avait un Messenger dans les passagers.
Hislerim bana Messenger'in adının da o listede olduğunu söylüyor.
C'est pour ça que j'ai ajouté Messenger à la liste.
Messenger'in, bir çiftçi, bir veteriner, örtücü çırağı ve bir araba satıcısı ile ne bağlantısı olduğunu düşünüyorsun?
Quel rapport entre Messenger, un paysan, un vétérinaire, - un marchand, un garagiste?
Messenger yazardı, değil mi?
Messenger était écrivain, non?
Messenger'in kendi ölümü de kazara ölüm sütununda listelenebilir. Bu da 11'de 7'lik bir ölüm oranı olur, % 63'ten biraz daha fazla.
Si Messenger est mort accidentellement ça ferait un taux de 7 pour 11, un peu plus de 63 %.
Bay Messenger'in akrabası olduğunu söylüyor.
Elle dit être une parente de M.Messenger.
Bay Messenger sudaydı sala ulaşmayı başardı, ben sadece üzerine çıkmasına yardım ettim.
M.Messenger était dans l'eau, il avait atteint une planche, je l'ai seulement aidé à l'attraper.
Messenger hakkında pek çok soruya muhatap olmuşsundur diye düşündüm.
On a dû vous poser mille questions sur Messenger.
Herhangi bir anlamı olsa da olmasa da aynen söylediği düzende Messenger'in tüm söylediklerini öğrenmek istiyorum.
- Tout ce qu'il a dit dans l'ordre même si ça n'a aucun sens.
Adrian Messenger'dan ne tür bir ses çıktı?
Messenger avait quel genre de voix?
Messenger...
"Messenger..."
Haydi gidelim. Bay Messenger'in evini bir ziyaret edelim.
Eh bien allons visiter la résidence de Messenger.
Bay Messenger'in kedisi acıklı bir şekilde miyavlıyordu. Muhtemelen açlıktan. Ona mama vermek için uğradım.
Le chat de M.Messenger miaulait désespérément, je suis venue le nourrir.
Bay Messenger'in listesindeki isimleri askeri kayıtlarda araştırdım... Ortak paydamızı verdi bize.
Suivant votre suggestion j'ai épluché les noms de la liste, j'ai trouvé le dénominateur commun.
Messenger hiç yaralanmamış.
Messenger n'a jamais été blessé.
Messenger'ın listesinde bulunanların hepsinin hesabı görüldü.
On sait maintenant ce que sont devenus tous les noms de la liste de Messenger.
Mösyö LeBorg Adrian Messenger ile aynı uçaktaydı.
M.Leborg, il était dans l'avion de Messenger.
Bay Messenger'in kitaplarını okudum.
J'ai lu les livres de Messenger.
Eşim Bay Messenger ile beraber askerlik yapmıştı.
Mon mari a servi avec M.Messenger.
Bay Messenger'in çevresi genişmiş. Bruttenholm ailesinin iyi bir dostu.
M.Messenger était introduit, un grand ami des Bruttenholm.
Messenger " in söylediklerinin çoğu bitti, birden şöyle bir şey söylüyor...
Messenger ne parle plus. Soudain il dit quelque chose comme
- Adrian Messenger'dan bir hediye.
Un cadeau d'Adrian Messenger.
- Bay Messenger onu ne zaman satın aldı?
- Il l'a achetée quand?
Diğer bir kuzenim, Adrian Messenger o kadar şanslı değildi.
Mon autre cousin Adrian n'a pas eu cette chance.
Messenger'in ölmeden önce çalıştığı taslaktan sayfalar.
Le livre que Messenger écrivait quand il est mort.
Messenger kendisi bir şeyi değiştirmek istedi belki ve...
Messenger aura voulu changer un mot.
Hedef Messenger olabilir mi diye merak ediyorum.
Je me demande si ce n'était pas Messenger.
Burton'ın verdiği bilgilerin doğru olabileceğine inanan Profesör Messenger'ın öne sürdüğü ve titizce incelenmesi gereken bir başka kanı var.
Le docteur Messenger déclare ne pas partager du tout cette opinion. Selon lui, ce que rapporte Burton a toutes les chances de correspondre à un phénomène réellement observé. Et doit en conséquence être analysé avec toute la rigueur nécessaire.
Profesör Messenger'ın hislerini anlayabiliyorum, yine de aldığımız bu uzun yola bir göz atalım.
Je comprends la position du docteur Messenger, mais retournons-nous un instant sur le chemin parcouru.
Prof. Messenger'ın bakışı karşısında nasıl bir tavır alacaksınız?
Et l'avis personnel du docteur Messenger aura-t-il des conséquences?
Onunla şu toplantıda farklı bir görüşü olan Messenger hakkında konuşmalıydım.
Messenger, son intervention contradictoire à la Commission...
Messenger'la Fechner'ın karısını ziyarete gittik.
Avec Messenger nous sommes allés rendre visite à la veuve.
Ve bunu 1609 Eylül'ü ve 1610 Mart'ı arasında gerçekleştirdi, ..'The Starry Messenger'adlı muhteşem kitabını Venedik'te yayınladı.
et cela il i ´ a fait entre septembre 1609 et mars 1610, quand il a édité, à Venise, le livre splendide le messager des étoiles.
Messenger'da bu konuyu yazmışlardı.
En 1944. Tout a été relaté dans Le Messager à cette époque.
Messenger'ın paskalya sayısı dediğimde aklınıza ne geliyor?
Si je dis Le Messager, Édition de Pâques, que répondez-vous?
Messenger'ın bilgisayarda yazılması fikrini kabul edemezdim.
Je ne pouvais pas me faire au travail sur ordinateur au Messager.
Messenger'da yazarken Anna Gram takma adını kullanıyordum!
Anna Gramme était mon pseudonyme quand j'écrivais au Messager.
Ben bütün yaz Indiana'da Muncie Messenger için çalışarak k.çımı yırttım. Sen Star Trek kongresinden Boba Fett Hayran Kulübü Sempozyumuna gittin ve hale bak.
C'est incroyable que j'aie passé tout l'été dans l'Indiana à me casser le cul au Muncie Messenger et que tu sois allé de la convention Star Trek au symposium du fan club de Boba Fett et pourtant... wow...
Benim sayemde Bob Woodward olacak. Bunu ben yaptım. Bir gün, ben Muncie Messenger'ın tiraj bölümünü yönetirken,..
C'est grâce à moi qu'il va être Bob Woodward, c'est moi qui ai fait ça, alors un jour, quand je m'occuperai de la rubrique "circulation" au Muncie Messenger et quand Glenn acceptera son prix Pulizer
Numaranı hızlı aramasına kaydeden bir ulak tanıyorum.
J'ai un employé de vingt ans de Liaison Messenger Service qui vous a en numéro abrégé.
Bir yandan bunu düşünürken Melinda Messenger geldi. - Güzel kız.
Puis Melinda Messenger est arrivée, une fille adorable.
Gece mesaj atarım. Hoşçakal.
Je te retrouve sur Messenger ce soir.
Selam, selam, ben Tim Messenger.
Bonjour, bonjour, Tim Messenger.
Bay Messenger, az sonra bir beyanat yayımlanacak.
Mr. Messenger, une déclaration sera faite plus tard.
- Bay Messenger.
- Mr. Messenger.
Zavallı Bay Messenger.
Pauvre M.Messenger.
Messenger'da köşe yazarıydım.
Kolumnist!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]