Meşğul translate French
8,650 parallel translation
Bu ara aklınızı meşgul edecek bir sürü şey olduğunu biliyorum, tamam mı?
Je sais qu'il y a eu beaucoup de distractions dernièrement, ok?
Sen Danimarka'dayken beni epey meşgul etti.
Il m'a bien occupée pendant votre séjour au Danemark.
- Onu bilerek meşgul ediyodun?
Vous faites exprès de l'occuper!
Farketmişsindir seni son zamanlarda meşgul tutuyordum.
Vous avez dû remarquer que je vous ai tenue occupée.
Yani seni meşgul tutmaya çalıştım.
Alors... Je vous ai tenue occupée.
Beni bu yüzden meşgul tuttuğunu biliyordum.
Que c'était pour ça que vous me teniez occupée.
Mystic Falls dışında dolaşan bir psikopatı avlamakla meşgul olduğumuzu söyledin mi?
Tu lui as dit qu'on était occupés à traquer un psychopathe rôdant hors de Mystic Falls?
Çünkü bir ikiz olarak geçireceği son birkaç haftasını sevimli radyoloğuyla geçirmekle meşgul. Ayrıca ben de kalan zamanımı değerlendirmek istiyorum.
Car il profite de ses dernières semaines comme un singulier jumeau avec son charmant radiologiste, et j'aimerais profiter du mien.
Babana olanlar için kendini suçluyorsun. Sana yardım etmeye çalışmak için çok meşgul olan bendim, baban değil.
Parce que tu t'en veux de ce qui est arrivé à papa, parce que j'étais trop occupé à essayer de t'aider, pas lui,
Her neyse yılın bu zamanlarının meşgul olabileceğini biliyorum eğer yardıma ihtiyacınız olursa, ben buradayım.
Bref, je sais que cette période de l'année peut être chargée, donc si vous avez besoin d'aide, je suis là.
Bundan sonra ne kadar meşgul olursak olalım zaman zaman böyle buluşmaya çalışalım.
réservons un peu de temps à partir de maintenant.
Önümde iki tane yozlaşmış polis varken neden telefon şebekesini meşgul edeyim?
Pourquoi déranger les secours alors qu'il y a deux ripoux ici?
Seninle konuşmak için asla çok meşgul olmayan.
Et qui n'est jamais trop occupé pour parler avec toi.
Benim zamanımda, herkes yiyecek bulmakla o kadar meşgul ki beysbol oynamaya vakit bulamıyorlar.
Moi de mon temps, les gens étaient trop occupés... À se battre pour de la nourriture, ils ne jouaient pas au baseball.
Kocanın ihtiyaçlarıyla ilgilendiğini, meşgul olduğunu söyle.
Dis-lui que tu prends soin de ton mari.
Bu yüzden meşgul olacak şeyler buluyoruz.
Il faut donc trouver des façons de nous occuper.
Savaş başladığından beri başka şeylerle meşgul oluyor.
Depuis la guerre, il est très pris.
Çünkü bankalar, bu tahvilleri satmak için uçuk ücretler almakla çok meşgul.
Car les banques sont occupées à se gaver sur les ventes de MBS.
Göz doktorum her zaman meşgul.
Mon ophtalmo n'a jamais de place.
Danique aşırı meşgul.
Danique est tellement occupée,
Savaş muhabirimiz ortada hiçbir neden yokken çıkan savaşlardan dolayı çok meşgul olduğunu ve yorum yapamayacağını bildirdi.
Notre correspondant de guerre est indisponible. Il est occupé à couvrir toutes les guerres qui ont éclaté sans aucune raison.
Aynı, meşgul.
Occupé, comme toujours.
Neden burada kalıp Bay Sweet'in sana çünkü ben meşgul bir adamım demesini dinlemiyorsun.
Tu restes ici et M. Sweet se tire. Je suis un homme occupé.
Ona sahip olmak bir bayanı meşgul eder, değil mi?
Ça me tient occupée.
Meşgul müsün? - Evet, ekilmekle meşgulüm.
- Oui, avec le lapin qu'on m'a posé.
Biz de meşgul etmek için bir haber yazarız. Sonra da gözümü Herald'dan ayırmayız.
Eh bien on écrira un petit article et on... maintiendra un oeil sur le Herald.
Beni bir süredir meşgul ediyor.
On tourne dans 6 pays. Ça va m'occuper un bout de temps.
Bu yeni iş onu bayağı meşgul ediyor.
Son nouveau projet l'accapare beaucoup.
Johnny,.. ... kızları meşgul etmeyi bırak da buraya gel.
Johnny, arrête d'embêter les filles et approche.
Bay Bishop çok meşgul bir adamdır.
M. Bishop est un homme très occupé.
Ona yemekler pişirdim. O ise bana, "Kendini meşgul etmek için.. .. bir çocuk kreşi kur" dedi.
Je n'ai jamais préparé une tasse de thé pour mon père.
Zihnimi yalnızca sen ve Tanrı ile meşgul ediyorum.
Tu es devenu spirituel.
Artık kendinle meşgul olmalısın.
J'ai mis ma foi en toi et en Dieu.
Şu an meşgul.
Il est occupé.
Meşgul görünüyorsun.
Tu as l'air occupé.
Meşgul olduğunuzu biliyorum ama senaryomu okuyacak zamanınız oldu mu?
Vous avez pu lire mon scénario?
Zum özelliği bozuk ve kimseyi meşgul etmek istemem ama bir ricam olacak.
Le zoom est en panne, c'est une priorité, mais j'ai besoin d'aide.
Bu arada eminim ki C hepinizi meşgul tutacaktır.
En attendant, je suis certain que C trouvera quelque chose à vous faire faire.
Meşgul olduğuna eminim ama mektupların yüzlerce sayfa bile olsa yine de annen için yeterince uzun olmaz.
Je suis sûre que tu es occupée, mais même si tes lettres faisaient 200 pages, elles ne suffiraient pas à maman.
Beni meşgul ediyor.
Ca me tient occupé.
Bayağı meşgul olmalılar anlaşılan. Bir araya gelişinizi kaçırmayı hiç istemezlerdi.
Elles doivent être très occupées, elles doivent détester manquer de passer du temps avec vous deux.
Bay Wran şu anda çok meşgul.
M. Wran est très occupé en ce moment.
Çok önemli ve meşgul birisiniz.
Vous êtes un homme important, et très occupé.
Meşgul birisiniz.
- Vous êtes un homme très occupé.
Şey, evet, ne var biliyor musun? Sanırım meşgul veya öyle bir şey olduğunu söyledi.
Oui, elle a dit qu'elle était occupée.
Bunlar gerçek satışlar Joy. Hatlar meşgul mü?
Les lignes sont saturées?
Sen büyüyünceye kadar babanı meşgul edecek yeterince ağaç var.
Il y a assez d'arbres pour me tenir occupé jusqu'à ce que tu grandisses.
Onun oldukça.. meşgul olduğuna eminim, açılış gecesi neticede.
Je suis sûr qu'il est très... occupé, c'est soirée d'ouverture.
Belki o kadar da meşgul değildir.
Peut-être pas si occupé.
O zaman çocuğu daha canavarımsı şeylerle meşgul etmen gerekiyor olabilir.
Le petit doit vivre plus de choses monstriques.
Krallık kutlamalarla meşgul olacak.
Le royaume entier sera occupé avec les célébrations.
meşgulüm 281
meşgul 95
meşguldüm 69
meşgulsün 16
meşgulüz 22
meşgul müsün 55
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21
meşgul 95
meşguldüm 69
meşgulsün 16
meşgulüz 22
meşgul müsün 55
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21