Micah translate French
522 parallel translation
O Micah'a 20 gümüşe maloldu ve neredeyse kalbine bir mızrak yiyecekti.
Il a coûté 20 pièces d'argent à Micah, et une lance a failli perforer son cœur.
Gezi Micah için öğretici oldu.
Pour ce qui est de l'apprentissage de Micah, il a beaucoup appris.
İyi fırçala, Micah.
Frotte bien, Micah.
O zaman benimle birlikte değilsin, Micah.
Pas en ta compagnie, Micah.
"Micah ben Eli ve Ruth bat Tobiah arasında kutsal nişan yapılacak."
" des fiançailles sont arrangées entre Micah, fils d'Élie, et Ruth, fille de Tobiah.
Bizim duygularımıza uygun bir isim var mı, Micah?
Y a-t-il un nom pour le sentiment que nous partagerons, Micah?
Micah'ın Ruth'a ilk hediyesi.
Voici le premier présent de Micah à Ruth.
- Hiçbir şeye ihtiyacım yok, Micah.
- Je n'ai besoin de rien, Micah.
O zaman, Micah, rica etsem, Smyrna'dan bir güvercin getirir misin?
Alors, si tu le veux bien, Micah, rapporte-moi une colombe de Smyrne.
- Micah!
- Micah!
- Micah.
- Micah.
Şimdi, Micah...
Micah...
Micah.
Micah.
Micah!
Micah!
Sen, Micah, orada senin yüzünü resmeden ne var?
Toi, Micah, quel visage vois-tu?
Evet, bizimde öyle yapmamız gerekir ve Micah'ın alçakgönüllülüğünü denemeliyiz.
Oui, nous allons apprendre l'humilité à ce Micah.
Micah mı?
Micah?
Micah?
Micah?
Micah, Astarte Başrahibesine takıldı, pagan tanrılarına ibadet eden bir kadın.
Que Micah a posé le regard sur la grande prêtresse d'Astarté, une femme qui s'adonne à l'adoration de dieux pa ïens.
Micah, sana kendi yolunu bulman için izin verdim, ama bu doğru değil, sana söylüyorum...
Micah, je t'ai permis de faire ce que bon te semblait, mais pas cette fois, je t'ordonne...
Micah, ben On Emir tarafından, Musa'nın öğretisiyle, İbrahim, İshak ve Yakup'un yollarında sizi getirdim.
Micah, je t'ai élevé selon les dix commandements, les enseignements de Mo'ïse et les lois d'Abraham, d'Isaac et de Jacob.
- Sen benim oğlumsun, Micah.
- Tu es mon fils, Micah.
Micah, doğruluk için uzaklara gitmeyi seçtin.
Micah, tu as choisi de t'éloigner de la vertu.
Micah, yapman gereken bir şey daha var.
Micah, il y a une dernière chose que tu dois faire.
Git, Micah.
Pars, Micah.
Bu cesurca değil, dikkat et, Micah.
Je... Je te respecte pour cela, mais... C'est courageux, mais prends garde, Micah.
Samarra Bir Gümüş Micah
- UNE piéce D'ARGENT MICAH
Yafa'lı Micah mı?
Micah de Joppé?
Ama Micah, en tatminkarı sen olmalısın.
Mais tu devrais être le plus reconnaissant de tous.
Micah ile ilgili planların için elverişli mi?
Est-ce un chiffre favorable pour les plans concernant Micah?
- Micah'a ne olmuş?
- Qu'en est-il de Micah?
Ve Eli'nin oğlu, Micah şanlı bir İbrani, .. inancından feragat edip, önce halkımın önünde ayakları üzerinde duracak.
Et Micah, fils d'Élie, un illustre Hébreu, se tiendra debout devant mon peuple et abjurera sa foi.
Micah, gel, gel, gel!
Micah, viens, viens, viens!
Ne söylemek istiyorsun, Micah?
Que souhaites-tu me dire, Micah?
Evet, Micah, hakkında çok şey düşündüm, ne zaman yalnız olsam.
Oui, Micah, j'ai beaucoup pensé à toi quand j'étais seule et même quand je ne l'étais pas.
Oh, Micah, bir adam söyle, erkekler arasında bir adam, onun sanatındaki ustalığını kim dinlemez!
Oh, Micah, on raconte qu'un homme, un homme parmi tous les autres, n'aurait pas trouvé le repos avant d'avoir trouvé le plus grand art.
Micah, o iyi mi?
Est-ce que Micah va bien?
Micah hissesinden kalanları göndermem için izin istiyor.
Micah me demande de lui envoyer le reste de son héritage.
Micah yapılanları biliyor olmalı.
Dis à Micah qu'il ne me demande plus rien.
Zengin bir adam mısın, Micah?
Es-tu riche, Micah?
Micah, yanlış olan ne?
Micah, qu'est-ce qui ne va pas?
Ve şimdi, Micah, göreceksin.
Maintenant, Micah, tu vas voir.
Micah günlerdir seni bekliyor.
Micah attendait ton retour il y a des jours.
Ama Micah tümüyle uykuda.
Tout le monde dort sauf Micah.
Kafir, Micah, villasına dönmek üzeredir.
L'infidèle, Micah, est en route pour sa villa.
"Okuyun! Ben Micah söyledim. Okuyun!" Ama çok sabırsız.
"Lis-le", ai-je dit à Micah, "Lis-le." Mais il était tellement impatient.
- Micah'ı ben satın alacağım.
- Je vais acheter Micah.
Bizim gerçek tanrılar Baal ve Astarte'yi Micah'a öğretmemiz gerekir.
Nous devons apprendre à ce Micah que les seuls dieux sont Baal et Astarté.
Ben Micah için dua ettim.
Je priais pour Micah.
Ve orada bir süre Micah'ı görebilirsin.
Et pendant que tu y es, tu pourrais voir Micah.
Ben Micah'a gitmiş olsam bile o asla tanrısından vazgeçmez.
Même si j'allais voir Micah, il ne renoncerait pas à son dieu.