Millicent translate French
205 parallel translation
Millicent bu sabah beni aradı.
Millicent m'a invitée à dîner vendredi.
Ben Millicent Jordan.
Millicent Jordan.
Sakıncası yok, değil mi? Millicent, susuzluktan ölmek üzereyim.
Je meurs de soif.
Millicent, ayakkabılarımı çıkarırsam rahatsız olur musun?
Je peux me déchausser?
Millicent'e hoşça kal dediğimi iletir misin?
Salue Millicent pour moi.
Millicent, bu akşam tiyatroya gitmezsem olur mu?
Ça t'ennuie que je n'aille pas au théâtre?
Millicent, sevgilim.
Ma chérie, pardonnez-moi!
Ben iyiyim Millicent. Lütfen endişelenme.
Ne t'inquiète pas.
Benden daha iyi sürersin. Unutma, Millicent'in yemeğini mahvetmemeliyiz.
Ne gâchons pas le dîner!
Millicent, ne oldu?
Qu'y a-t-il?
- Güle güle Bayan Millicent.
Au revoir, Mme Witherspoon.
Olağanüstü yaşlı kız, Leydi Millicent.
Une femme remarquable, Lady Milicent.
Millicent çok hoş görünüyorsun.
Millicent, vous êtes ravissante.
Ve vaftiz kızım, Millicent.
Ah, voici ma chère filleule Millicent.
Bana bir boyun atkısı, Bay Baldrick için bir çift eldiven ve Millicent için de bir şapka.
Un cache-col pour moi, des gants pour M.Baldrick et un chapeau pour Millicent.
Sevgili Millicent, akşam yemeğine gelmiş.
Ah, ma chère Millicent qui vient déjeuner.
- Leydi Millicent Castle Vaughan'u duymuş muydunuz?
Avez-vous entendu parler de Lady Millicent du Château de Vaughan?
- Leydi Millicent benim.
Je suis Lady Millicent. - Compliments.
- Leydi Millicent'ın 20 bin sterlini yok.
Lady Millicent ne possède même pas la moitié de 20 000 £.
Leydi Millicent, güçlükle 5 bin sterlinlik bir miktar toplayabilir.
Lady Millicent aura du mal à trouver 5 000 £. 5 000 £?
Leydi Millicent'ın ucuza kurtulmasına izin vereceğim.
Elle est si charmante que je lui ferai un rabais.
- Leydi Millicent söyledi ya.
Lady Millicent a dit qu'il réside à Wimbledon.
Leydi Millicent hakkında öyle kötü konuştu ki onu merdivenlerden itmek istedim.
II a parlé de Lady Millicent avec vulgarité. J'ai envie de le corriger.
Leydi Millicent'ın mektubu mu?
C'est la lettre de Lady Millicent?
Arayan Leydi Millicent.
C'est Lady Millicent.
Millicent Smith.
Millicent Smith.
Pastamın üzerine "Mutlu Yıllar Millicent" yazıyorsun.
Tu écris "Joyeux anniversaire Millicent" sur mon gâteau.
- Bugün Millicent'in doğumgünü.
- C'est l'anniversaire de Millicent.
Millicent, kapıyı aç.
Millicent, ouvre la porte.
Millicent?
Millicent?
Partinin tadını çıkarmaya bak. Umarım eğlenceli olur.
Profite bien de cette fête pour Millicent.
Millicent Carter'la tanışmanı istiyorum.
Je voudrais te présenter à Mme Carter.
Büyük babanı kaybetmişsin ama bu konuda bir şey söylemedin bile
Tu as vu Millicent? Non.
- Millicent'i gördün mü John?
Abby, je te présente Eléanor, ma mère. - Enchantée. - Enchantée.
Millicent Bulstrode'un.
Millicent Bulstrode.
Millicent Bulstrode'un pelerininden aldığım kedi tüyüymüş.
C'était un poil de chat, sur la robe de Millicent.
Norman Tucker, Millicent'e geçmiş hediyesi olarak kırk yıllık bir Bordo şarabı yollamış.
Norman Tucker a offert à Millicent une bouteille d'un excellent bordeaux.
Millicent için tüm öğleden sonramı çocukların merkezinde geçirdim.
Et tu l'as aidée un peu à la boire? J'ai passé tout l'après-midi à ce centre pour les enfants cancéreux.
Eve geldim ve Millecent'le fizik terapi uzmanı arasındaki tartışmaya girme hatasını işledim.
En rentrant à la maison, j'ai commis l'erreur d'arriver au beau milieu d'une dispute entre Millicent et son kinésithérapeute.
Millicent temiz hava iyi gelir diye tutturdu. Bütün kış evdeydi.
Millicent était certaine qu'il lui fallait un changement d'air.
Nasılsın Millicent?
Comment allez-vous Millicent?
Ben de onu evine erken yolladım. Sabah altıda gelecek.
- Elle exaspérait Millicent, alors je lui ai donné son après-midi.
Adım Millicent Carter. John'nun büyük annesiyim. - Merhaba.
Je suis la grand-mère de John.
Merhameti sonsuz olan Tanrım kulun Milicent için dualarımızı kabul et. Ve azizlerinle birlikte onun ışık ve neşe diyarına girişini kabul et.
Seigneur, accepte nos prières pour le salut de ta servante Millicent et accorde-lui le privilège d'entrer dans un monde de lumière aux côtés de tous tes saints.
Veronica
Véronique, Millicent
- Millicent
- Agnès
Hey, Doris. Millicent.
Doris, Millicent, venez au Golden Cherry.
Ah, Millicent!
Millicent!
Kusuruma bakmayın, Leydi Millicent.
Pardon, Lady Millicent.
- Millicent'in doğumgünü var.
- C'est l'anniversaire de Millicent.
Millicent'i kızdırıyordu.
- Quoi?