Miner translate French
126 parallel translation
Patlatmamız gereken bir dağ var.
On continue de miner la montagne.
- O 15 km'nin mayınlanmasını isterim.
Il faut les miner.
Yani Batı'nın savunma stratejisini tamamen çökertebilirler.
En somme, ils peuvent miner notre stratégie de défense occidentale.
Onların altını kazmak gerekir.
Ils devraient le miner alors.
Endişelenmeni istemedik.
On voulait pas te miner.
Yeter artık, bıktım endişelenmekten.
Rien à foutre. J'en ai marre de me miner.
Ev işgalcilerini boşver, aileni düşün.
Votre boulot, votre retraite... Au lieu de vous miner pour ces squatters, pensez donc à votre famille.
Neden mayınlayalım ki?
Pourquoi le miner?
Baba bu başvuru formlarının seni yıldırmasına izin verme.
Ne te laisse pas miner par ce formulaire d'inscription.
Vickie Miner.
Vickie Miner.
Mona olayının moralini bozmasına izin verme.
Ne te laisse miner par l'affaire Mona.
Miner'ı bu işe verin. Ve Genetti'yi de.
Que Miner et Genetti s'en chargent.
Bu soruşturmayı engellemek için yüreğinizde hiçbir ihtiras da yok mu?
N'y a-t-il aucun désir caché qui vous pousse à miner ces enquêtes?
İnsanlarım bu yüzden geldiler Federasyonun temellerini oluşturan güven ve karşılıklı anlayışa darbe vurmak için.
C'est dans ce but que mon peuple est venu. Ils veulent miner la confiance sur laquelle la Fédération repose.
Gizlice YıIdız Sistemlerini mayınlamak bir savaşçıya yakışmaz.
Miner les systèmes stellaires n'est pas digne de guerriers.
Sistemleri mayınlamak sadece başlangıç, biliyorsun.
Tu sais que miner le système n'est que le début.
McCool yıllar önce petrol platformuna girerken yakalanan adamı hatırlıyor musun?
Tu te souviens, ce type capturé en train de miner une plate-forme?
Nasıl engelleyeceğiz? Solucan deliğinin girişine mayın döşeyeceğiz. Dominion'ın Cardassia'ya daha fazla takviye güç getirmesini engelleyeceğiz.
Nous allons miner l'entrée du vortex pour empêcher l'arrivée de renforts.
Solucan deliğinin girişine mayın döşeyeceğiz. Böylece Dominion'un Cardassia'ya takviye göndermesini önleyeceğiz.
Nous allons miner l'entrée du vortex pour empêcher l'arrivée de renforts.
Neden bana işkence ediyorsunuz?
T'essaies de me miner?
Anlamadın mı? O, bunun için oradaydı.
Ca va te miner, mais elle était là pour ça.
Neden bu kadar önemsiyorsun ki?
Pourquoi te miner?
Çünkü ben de kendime onu isteyip istemediğimi sormak zorunda kalacağım.
Parce que si ça doit me miner à vie, je veux que lui aussi.
KıskançIık, lago'nun Othello'yu yok etmek için kullandığı haraçtı.
- C'est ce qu'utilise Iago pour miner Othello.
Şu evi patlatmalıyım.
Moi, j'ai une baraque à miner.
Günlük yaşamın baskıları, onun ruhsal dengesini bozmaya başlamıştı.
La vie ordinaire commencait... à le miner, psychologiquement.
O çirkef çocukların canını sıkmasına izin veremezsin.
Te laisse pas miner par ces affreux jojos.
İsçilerimize olan otoriteme zarar verdiğin için sağ ol ve kendimi bu işe ve bu aileye adamamın aptalca olduğunu açığa çıkardığın için de sağ ol.
Merci de miner mon autorité sur nos employés... et de me prouver que mon dévouement... à cette affaire et à cette famille était idiot.
Neticede ona bunu yaptıran bu oldu.
Ça a fini par le miner.
- Ben olmasam senin için tetiği kim çekerdi Frankie?
Sans parler de miner le port. Qui va appuyer sur la gâchette, Frankie?
Moralini bozmalarına izin verme.
Ne les laissez pas vous miner.
Neden o kadının beni bu hâle getirmesine izin verdim ki?
Pourquoi je me laisse miner?
Kıçınsa bahse girerim...
Tu le verras cul-miner...
Bu kadınların senin moralini bozmasına izin vermemelisin.
Tu ne devrais pas laisser ces femmes te miner le moral.
80'li yıllarda bölge isyancılarla dolup taşmış ve Dr Zuwanie yolları mayınlamak zorunda kalmış.
Dans les années 80, les montagnes étaient infestées de rebelles et le Dr Zuwanie a dû miner les routes.
Bu insanlar buraya geldiğimden beri beni küçümsekten başka bir şey yapmadılar.
Ce genre personnes ne font rien d'autre que de me miner depuis que je suis là.
Onu benim tanıdığım şekilde tanımıyorsun ve Julie'yle ilgilenmesinin tek nedeni bana işkence etmek istemesi.
Tu ne la connais pas comme moi et la seule raison pour laquelle elle s'intéresse à Julie, c'est pour me miner.
Kendini kötü hissetmeni istemezdim, tamam mı?
Je ne voulais pas te miner, ok?
Bak, ya takımın bir parçası olursun, ya da sinirini bize saldırarak çıkaran... kendine acıyan kurban olarak kalırsın.
Ecoute, soit tu fais partie de l'équipe, soit tu restes une victime s'apitoyant sur son sort qui brandit son agression pour nous miner.
... düşürme çabalarına göz yummayacağım.
... pour miner l'autorité d'un gouvernement légitime.
Torunumu ücra yerlere sürükleyip daha fazla sefalete tanık etmene de hiç ihtiyacım yok.
Cesse de passer ton temps à miner le moral de ma petite fille.
Şablonda kara delik açan bir IPS imzası koyalım.
Introduisez une signature IPS, histoire de miner le système.
İnsanlık tarihinin en eziği olma ünvanı Sonunda Koç Fields'ın oldu, Ve dibe battı.
Se faire traiter de pire perdant dans l'histoire de l'humanité... finit par miner l'entraîneur Fields... et il toucha le fond.
İnsanlar kara madde ararken yeterince Alaska'daki vahşi yaşama dikkat ediyorlar mı?
Les gens veulent-ils vraiment miner la matière noire même au milieu d'un refuge faunique en Alaska?
-... kömür toplayarak ya da her neyse.
- à miner du charbon, et tu le sais.
- Kayaları aralayamaz mısınız?
Tu peux forer ou miner!
Evet, ben Charles Miner Michael Scott ile görüşecektim.
- Charles Miner, pour Michael Scott.
- Michael, Charles Miner görüşmek istiyor.
- Charles Miner pour vous.
- Kendine kızmayı kes.
Arrête de te miner.
Bir oyun bile kazanamazlar. Çok acımasızlar.
Ça doit les miner.
Sadece beni sinir etmeye çalışıyorlar.
Elle essaie de me miner.