English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ M ] / Miniğim

Miniğim translate French

39 parallel translation
Cesur ol, miniğim.
Courage, mon lapin.
Sanırım onlara günlerini gösterdik, değil mi, miniğim?
On leur a montré, hein, chaton?
Olabildiğince hızla geldim, miniğim.
Je suis revenu aussi vite que possible.
Hayır miniğim.
Non, le petit oiseau.
Sevgili miniğim Tricard, Berlicot.
Mes petits Tricard, Berlicot.
Sakın çekinme lütfen, miniğim benim.
Ne te retiens pas, mon petit.
Sevgili miniğim...
Ma toute petite...
Miniğim!
Ma jolie!
Miniğim benim.
Pauvre bébé.
Tırmalama mesafesinden uzak dur. - Miniğim, geldin. Mesajı aldığından emin değildim.
- Gare aux coups de griffes.
Ama miniğim...
- J'en ai assez de cette vie.
Neyin var miniğim? İyi misin?
Qu'est-ce qui ne va pas, ma petite?
Her şey mükemmel görünüyor miniğim, neden bu kadar gerginsin?
Tout est parfait, mon chou. Y a pas de raison d'être nerveuse.
Çok miniğim.
Je suis minuscule!
O kadar miniğim ki kimse beni bulamaz.
Je suis si petit que personne ne peut me trouver.
benim miniğim nerede?
Où est mon petit moko?
Ay, zavallı kara kara düşünen miniğim.
- Mon pauvre petit bonhomme.
Tatlı rüyalar, miniğim.
Bonne nuit, chérie.
Ne yapıyorsun miniğim?
Ca va, ma puce?
Seninle ilgili endişem yok, miniğim.
Je ne m'inquiète pas pour toi.
Bir dakika miniğim.
- Dans un instant, mon petit.
Sanırım evet, miniğim.
J'en ai peur, petit bouchon.
Miniğim mi? Tanrım...
Petit bouchon!
Onu kurtaramadım, miniğim. Kurtaramadım.
Je ne l'ai pas sauvée, petit bouchon.
Ya sen miniğim, neler yapıyorsun?
Et mon petit Ty-Ty. Quoi de neuf?
Miniğim nasılmış benim?
Comment va ma petite?
- Merhaba buraya gel, miniğim.
- Salut, viens ici, petit garçon,
Miniğim.
Jujube.
Kızım, miniğim içten içe biliyor ki canı ne zaman isterse evine dönebilir.
Mon petit ange sait au fond son cœur qu'elle peut revenir à la maison dès qu'elle le voudra.
Her zaman biraz aşk için zaman vardır değil mi miniğim?
Oh, il y a toujours du temps pour l'amour, mon Chéri, non?
- Beatrice lütfen miniğim. Biraz daha yumurta ye.
Béatrice, mon enfant, s'il te plait, un peu plus d'oeuf.
Evdekilere göre miniğim, buraya göre dev.
Je suis trop petit pour rentrer chez moi Je suis trop grand pour ici
Sorun yok miniğim, geliyorum.
Ça va, mon chou. Maman arrive.
Miniğim.
Trop mignon.
Miniğim.
Petite, petite...
Ah benim miniğim.
Mon petit trésor.
Merhaba miniğim.
Coucou toi!
Kara kara düşünen miniğim benim.
Mon pauvre petit bonhomme.
Buraya gel, miniğim.
Viens!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]