Mm translate French
9,779 parallel translation
Hala canın yanıyor değil mi kahraman?
Mm, ça fait toujours mal, n'est-ce pas, héro?
Uçak geliyor.
Mm-Hmm. La catapulte arrive!
Bu bir ata binmiş geliyor.
Mm. Mm-hmm. Celle là arrive à dos de cheval
Anne şakaları artık çok eskidi.
Mm. Les blagues "ta mère", elles commencent à se faire vieilles.
Kılıcını al.
Mm-Hmm. Ramasse ton épée.
Söylentilere göre iyi bir başlangıç yapmışsın.
Mm, la rumeur court que vous aimez bien vous échauffer.
Nedir bu?
Mm. Mnh. Qu'est-ce que c'est?
Bir şey yok.
- Rien. - Mm-hmm.
Bu gece işi pişireceğiz.
Mm-mmm. On va jusqu'au bout ce soir.
Bunu duymuş muydun?
Hum, vous l'aviez déjà entendu. Mm!
Hadım öne çık.
Mm! Eunuque, viens au centre.
Sadece dans kısmına ihtiyacı var.
- Il y a juste besoin d'un peu de danse - Mm.
Affedersiniz.
Mm-hmm. Excusez moi.
Değil mi millet?
- N'est-ce pas, tout le monde? - Mm...
Aynen, aynen.
Mm. Ouais, ouais.
- Hmm, teşekkür ederim.
- Mm, je vous remercie.
- Bana 300 mm'lik zum lens gerek. - Ne?
Un quoi?
- Tamam. 300 mm.
- OK. 300mm.
- Bir an önce terziye gitmemiz lazım çünkü takımın için pantolon paçalarının kıvrılması gerekiyor. - 300 mm zum lens.
- Un zoom de 300mm.
Adam'la başlarken bu işe inandığını söylediğini hatırlıyorsun, değil mi?
Hey, tu disait que tu croyais dans l'entreprise - quand c'était moi et Adam. - Mm-hmm.
Aman Tanrım.
- Putain de merde. - Mm-hmm.
Bu gece kondom kullanmak yok.
Pas de préservatifs ce soir. Mm, mmmh.
Başka biri daha mı oldu?
- Il y avait un autre type? - Mm-hmmm
- Evet, evet.
- Mm-hmm, ouais.
- Mm-hmm.
- Mm-hmm.
Mm, kalçasına doğru.
Mm, dans les fesses.
- Düşündüm ki bir şeyler yapabilirz Mm-hmm. bir şeyler..... mm-hmm... mm!
- Je me disais qu'on pourrait manger du quinoa et n'importe quoi d'autre qui aille avec du quinoa, et...
- Mm-hmm.
- Vraiment?
- Sence sonraki sefer olacak mı?
Mm, tu penses qu'il va y avoir une prochaine fois? J'espère, en quelque sorte.
- İyi değiller.
Mm, pas bonne.
Sahi mi?
Est-ce vrai? Mm-hmm.
Mm-hmm.
Mmm.
Sey, yardim icin ne yapabilirsem.
Mm. Je ferai tout pour aider.
- Bilmem ki.
Mm, Voyons voir.
- Peki.
- Mm.
Seveceğini biliyordum.
Je savais que tu aimerais. Mm-hmm.
- Kadın country şarkıcısı K.D. Lang?
K.D. Lang, la chanteuse country? - Mm-hmm.
Devam et.
Mm-hmm. Continue. Continue.
Mason Heady ve Joan Tapford. Dükkân çalışanları. Kapanışı yapıyor olmaları lazımmış.
Mason Heady et Joan Tapford, salariés censés assurés la fermeture, d'après le propriétaire qui est juste là
- Hmm-hmm.
- Mm-hmm.
İspanyolca mı?
- En espagnol? - Mm-hmm.
- Hepimiz bizim esrardan tam anlamıyla kafayı bulmuştuk.
- Mm-hmm, oui. - Nous étions tous complètement stoned de nos arbres.
Ancak yeni bir tasma ve sosis gelmeden vermem.
Et après Morpheus arrive avec un MM's bleu et un MM's rouge, et après Keanu Reeves dit : " Mon Dieu.
En çok seni seviyorum. Bu da yalan mıydı?
Comment tu penses que Keanu Reeves aurait ressenti dans Matrix s'il n'avait jamais mangé le MM's?
- Yani Henry geri dönecek... bunu biliyorum.
- Mm-Hmm. Donc, Henry va revenir. Je le sais.
Şerefe kardeşim.
- Santé, frère. - Mm!
9 mm'lik bir mermi çekirdeğiydi...
Si vous voulez tout savoir, c'est du 9 mm...
Hayır.
Mm. Non, ne soyez pas bête.
Ağzınızı açın!
Mm. Ouvrez le pont-levis!
- Doğru. - Mm-mm.
- Mm-mm
Siz gidin.
- Mm-hm.