English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ M ] / Montague

Montague translate French

191 parallel translation
- Montague ve Capulet'lerden. - Onları hiç duymadım.
- Les Montaigu et les Capulet.
Ben ve Kirk Edwards, filmin İngilteredeki gösterimleri için, Montague Brown'la konuşmak için gelmiştik.
J'étais allé avec Kirk Edwards voir S. Montague Brown, qui voulait le distribuer en Angleterre.
Montague Brown'un yiyip içmesini gören de seçimlerde bütün oyları İşçi Partisi almış sanırdı.
S. Montague Brown mangeait comme si les travaillistes avaient été élus.
Montague, bu halk denen şey hakkında biraz bir şey biliyorsam, o da perdede temiz insan görmek istedikleri.
Montague, je connais bien M. Tout-le-Monde. Il veut pour ses enfants des gens sans tache à l'écran.
Bay Montague.
M. Montague.
Ve Bay Manfred Montague.
M. Manfred Montague.
Tamamen iyileştim Bay Montague.
Absolument, M. Montague.
Görünen o ki bu, Montague-Capulet benzerliği, iki parti lideri arasında alevlenen düşmanlığa bir parça etki edecek.
- Il semble cependant... - Mon Roméo. ... que cet air de Montaigu-Capulet aura peu d'effet sur le conflit qui fait ainsi rage entre les deux politiques.
Montague Summers'ın Kurt Adam'ını nereye koymalıyım?
Le Loup-garou, de Montague Summers, où va...
Montague'ler ve senden nasıl tiksinirsem. bu sözden de tiksinirim.
Comme je hais les Montaigu.
Alçak Montague'yi öldürün!
Tuez cet infâme Montaigu.
Bir hiç yüzünden çıkardığınız kavgalar. siz Capulet ... ve Montague. üç kez dirliğini bozdu sokaklarımızın.
Trois affrontements provoqués par votre faute, Capulet... et par la vïtre, Montaigu... ont troublé la paix de nos rues.
Ve. sen Montague. öğleden sonra gel.
Montaigu, prèsentez-vous cet après-midi!
Montague de söz vermiş. benim gibi. Cezalarımız aynı.
Montaigu est menacé du même châtiment que moi.
Amca. bu bir Montague. düşmanımız.
Mon oncle, c'est un Montaigu.
Montague'lerden Romeo.
C'est Romèo! Un Montaigu.
Adı Romeo. o bir Montague.
C'est Romèo, un Montaigu.
Sen sensin. Montague değil.
Et non un Montaigu!
Montague'lerden Romeo değil misin?
N'es-tu pas Romèo et un Montaigu?
Gerçek şu ki güzel Montague. aşığım sana.
En vérité, je suis trop éprise.
- Tatlı Montague. beni unutma.
Sois fidèle, doux Montaigu.
- Prens. madem ki adilsiniz. kanımız için Montague kanı isteriz!
érince, pour notre sang, répandez celui des Montaigu!
Sen Romeo ve bir Montague değil misin? Hayır, ama bunu çok sık yapmak gerektiğini düşünmemelisin.
Non, mais on n'est pas censés le faire trop souvent.
Görevi sizin devralacağınızı duyduğunda, Dr. Montague'nün tepesi attı.
- Oui, novateur. Quand il a su que vous preniez la suite, le Dr Montague a pété un plomb.
Laf aramızda sanırım Montague, bu görevin kendisine verileceğinden çok emindi.
Entre vous, moi et le volant, je crois que Montague pensait qu'il avait le poste dans la poche.
Kendimi tanıtmama izin verin. Ben, Dr. Charles Montague.
Permettez-moi de me présenter :
Siz gelene kadar buranın yönetimi bendeydi.
Dr Charles Montague. J'ai pris la direction en attendant votre arrivée.
Dr. Montague, merak ediyorum. Bu klinikteki iyileşen hasta sayısı tam olarak nedir?
Dr Montague, pardonnez ma curiosité, mais quel est le taux de guérison, à l'Institut?
Dr. Thorndyke, Dr. Montague sizi görmeye geldi.
Dr Thorndyke, le Dr Montague pour vous.
- Dr. Montague sizi görmeye geldi.
- Le Dr Montague pour vous.
- Dr. Montague, biraz rahatsız oldum. - Evet, Dr. Thorndyke?
- Je suis un peu inquiet.
Dr. Montague'yü tanıyorsunuz, değil mi?
Vous connaissez le Dr Montague?
- Merhaba, Dr. Montague.
- Bonjour, Dr Montague.
- Montague, ne yapacağız?
- Qu'allons-nous faire?
Ben, Dr. Montague.
Ici le Dr Montague.
Diesel ve Montague'nun ne olduklarını ortaya çıkarmalıyız.
Il faut démasquer Diesel et Montague.
Montague'ye göre, zavallı adam, zihinsel çöküntü yaşıyor.
D'après Montague, il a fait une dépression psychique.
Artık sadece iki kişi kaldık, genç Aubrey Montague ve ben, yalnız biz gözlerimizi kapayınca, umutla dolu ve kanatlanarak, o bir kaç genç adamı hatırlayabiliriz.
À présent nous ne sommes plus que deux - le jeune Aubrey Montague et moi-même - qui pouvons fermer les yeux et nous rappeler cete poignée de jeunes hommes, avec l'espoir dans nos cœurs et des ailes à nos talons.
- Balo salonunda kriket var Montague! - Şimdi mi? Yine mi?
Cricket dans la salle de bal.
- Montague.
- Montague.
Ne?
- Pardon? - Montague.
- Londra'ya mı? - Avukatımı göreceğim.
Voir Montague, mon avocat.
Bu, Bay Montague'den Bay Smithson'a.
Ceci est de M. Montague... pour M. Smithson.
Bay Montague'nin özel habercisi getirdi.
Monsieur? Une lettre est arrivée pour vous... par courrier spécial. Elle vient d'arriver de M. Montague.
"Bayan Sarah Woodruff, bulunduğu yer hakkında Montague Chanchery Lane'i acilen bilgilendirsin."
"Que Mlle Sarah Woodruff... " donne signe de vie immédiatement... "à Montague, à Chancery Lane."
"Bulundu. Adı, Bayan Roughwood. Montague."
"Elle a été retrouvée sous le nom de Mme Roughwood."
Montague, 1796.
Montague 1796.
Montague'den Nash'e kadar 5 aile içinde aynı isimde ölü doğan bir çocuğun ölüm belgesini buldum.
Dans les 5 familles, de Montague à Nash... j'ai trouvé le certificat de décès d'un gosse mort-né du mème nom.
Montague'ler ve Capulet'ler.
Les Montaigu et les Capulet.
İşte Montague'lerden birileri geliyor.
Voici des Montaigu.
Hem Montague de nedir?
Qu'est-ce que Montaigu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]