English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ M ] / Monterey

Monterey translate French

166 parallel translation
Ben de bir kere yapmıştım, Monterey'de.
- Je l'ai fait à Monterey.
Kaliforniya'nın kuzeyinde, karanlık ve kasvetli Santa Lucia Dağları, sakin tarım kasabası Salinas ile 15 mil ötedeki hareketli balıkçı limanı Monterey'i bir duvar gibi birbirinden ayırır.
En Californie, la chaîne de Santa Lucia se dresse comme une muraille entre la ville agricole de Salinas
1917 MONTEREY
Aux portes de Monterey
Monterey gazetesinde okuduğuma göre... savaşa girersek... çok para kazanmak mümkün olacakmış.
J'ai lu dans le journal qu'on va entrer en guerre. Il y a des fortunes à faire.
Merak ediyorsan, Monterey'de.
Il est à Monterey.
Seni çok seviyorum ve merak ettim sen, en az Sharon'ı sevdiğin kadar beni de sevebilir misin, lütfen?
- De Monterey, en Californie. - C'est chouette.
- Monterey, Kaliforniya.
- Edna? - Ce que vous avez.
Flagstaff, Monterey, Hondo, Onlarla çalıştığımızı hatırlıyorum.
Flagstaff, Monterey, Hondo... on y a travaillé.
Bu ne şimdi, kaçak bir çocuk... Monterey County'de polis devleti kurulduğunu mu doğruluyor?
Tu crois qu'un garçon en fuite justifie de faire venir la police ici?
Monterey'den yola çıkmış araba sürüyordum... ve posta kutunuzu fark ettim.
En quittant Monterey, j'ai aperçu votre boîte à lettres.
Ellie, sen Monterey Bölgesinin en büyük hilebazısın.
Ellie, vous êtes la plus grande arnaqueuse du comté.
- Monterey'de haftasonu, ha?
- On passe le week-end à Monterey?
Oh, San Francisco muhtemelen, veya Monterey.
Oh, sûrement à San Francisco, ou à Monterey.
Her yıl caz festivalinin yapıldığı muhteşem Monterey'in kapı komşusuyuz.
Tout près de la somptueuse Monterey, terre d'accueil du festival annuel de jazz.
Enine boyuna planlanmamış... dağınık yapıda, Monterey pop müziğiyle Woodstock tarzı bir şey.
Déstructuré, impromptu, pop, genre Monterey ou Woodstock?
Monterey Caz Festivali'nde çalıyorlar.
Ils jouent au festival de jazz de Monterey avec
İşte geldik Monterey!
Monterey, on arrive!
MoNTEREY MÜZİK FESTİVALİ, HAZİRAN 1967
FESTIVAL POP DE MONTEREY - JUIN 1967
Monterey'deki konserden önce... çıkış sırası hakkında konuşuyorduk.
A vant le show à Monterey, on discutait de l'ordre de passage.
Monterey, Kaliforniya
Monterey - Californie
Müthiş. - 1 2. yaş günümü Monterey'de kutlayacağım.
J'aurai douze ans à Monterey!
- Hayır. Monterey'e daha çabuk varırız.
- Non, on arrivera plus tôt à Monterey.
Yaş gününden önce seni Monterey'e götüreceğim. Eylül geldiğinde seni okula yollayacağım.
Tu seras à Monterey pour tes 12 ans et à l'école en septembre!
Monterey'e vardığımızda her şey daha iyi olacak.
Quand on sera à Monterey, tout ira mieux.
- Monterey, Kaliforniya'da.
- À Monterey, en Californie.
Seni Monterey'e götüreceğim evlat. Yemin ederim götüreceğim.
Je te mènerai à Monterey, je le jure devant Dieu!
Monterey'e gidecek kadar para kazanabilirim.
Et on ira à Monterey.
19 yaşındayken, Monterey'de çok güzel bir otelde iş buldum.
À 19 ans, j'ai été engagée dans un grand hôtel de Monterey.
O yüzden, çocuğun, işin, Monterey ya da benim hakkımda... karar veremiyorsun.
C'est pourquoi tu hésites entre ton fils, ton métier, Monterey, et moi!
Yaş günüme kadar Monterey'e gideceğimizi... orada her şeyin yoluna gireceğini söylemiştin.
Tu disais qu'on irait à Monterey et qu'une fois là, tout irait bien.
Hayır. Annem Monterey'e gideceğimizi söylüyor.
Ma mère dit qu'on va à Monterey.
Monterey mi? Tuscon'dan gideceğin için şanslısın.
T'as de la veine de quitter Tucson.
Monterey'e gitmek için biriktirdiğim bütün parayı... Tommy'nin yaş günü hediyesine verdim.
J'ai payé le cadeau d'anniversaire de Tommy avec l'argent pour Monterey.
Peki ya Monterey?
Et Monterey?
Monterey'de mutluydum şapşal!
J'étais heureuse à Monterey, imbécile!
Monterey'de küçük bir kızdın.
Tu étais une enfant, alors!
Sizi Monterey'e götüreceğim.
Je t'emmène à Monterey.
Anne, Monterey'e gidince Audrey'ye yazmama izin verir misin?
À Monterey, tu me laisseras écrire à Audrey?
Evet, biliyorum. Bak hayatım... okul açılmadan seni oraya götüreceğime söz verdim, biliyorum.
Je sais... que je t'ai promis de t'amener à Monterey avant la rentrée.
Yani, Monterey'e gitmezsek aldırmaz mısın?
Content de ne pas aller à Monterey?
Monterey'e hoş geldin.
Bienvenue à Monterey.
Özür dilerim, ama bu kadın daha önce Bay Wang ile birlikte olmadı mı? Monterey'deki varlıklı olan Çinli ile.
Excusez-moi, votre femme a pas vécu avec M. Wang, un Chinois riche de Monterey?
Meksika'da, Monterey kentinde, yaklasik bir ay önceydi.
C'était au Mexique. A Monterey, il y a quelque temps.
- Evet, biz artık Monterey'de yaşıyoruz.
- Nous vivons à Monterey.
Monterey polis departmanı adres ve telefonun sahte olduğunu bildirdi.
Selon la police, son adresse et son téléphone seraient faux.
Foster, Monterary Polisi Zack Gregory'yi soruşturmaya gittiğini söyledi. Motorlu Araçlar departmanı ruhsatını Lazy Acres Motel'e göndermiş.
Foster, les flics de Monterey m'ont dit que tu t'es renseigné sur Gregory, mais son immatriculation a été envoyée au Lazy Acres Motel.
Belki bilmiyorsun ama, Monterey'deki şu işi aldın.
Tu ne le sais peut-être pas mais tu as eu ce job à Monterey.
Monterey'de iyi eğlen, yalancı.
Amuse-toi bien à Monterey, menteuse.
Monterey sahili.
"La côte Monterey."
- Monterey'de mi?
À Monterey?
Monterey.
Monterey!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]