Morgan translate French
5,829 parallel translation
Lütfen, tamam! Morgan, Jake, sorun yok.
Morgan, Jake c'est bon!
Her Perşembe anneni ararsın, aynı gün Jake'nin Tae Kwon Do'su var Brian, çikolatadan nefret eder ve Morgan'ın en sevdiği renk kırmızı.
Vous appelez votre mère tous les jeudis, Jake a taekwondo ce jour-là, Brian déteste le chocolat et la couleur préféré de Morgan est le rouge.
Morgan, sen iyi misin?
Morgan, ça va?
biliyormusun, güçlerini elinden alabilirim, Morgan.
Je pourrais te retirer tes pouvoirs, Morgan.
Adams Morgan Caddesi'nde yeni açılan Meksika restoranı bulunuyor.
Il y a un Yucatan qui vient d'ouvrir à Adams Morgan.
Piers Morgan ve Rihanna saç kesimi konusunda Twitter'da tartışmış.
Piers Morgan et Rihanna se sont battus sur Twitter à propos de ses cheveux.
Daha da önemlisi, size geleceğin Bayan MacKenzie Morgan McHale McAv...
Plus important encore, je voudrais vous présenter la future Mme MacKenzie Morgan McHale McAv...
Morgan, katilin elinde. Ellie de.
Le tueur a kidnappé Morgan.
Russell, Morgan gitmiş.
Russell, Morgan n'est pas là.
Morgan'ın SUV'si Hill ile Decatur arasında bir depo tesisinin dışında park halinde.
Le 4x4 de Morgan est garé à l'extérieur d'un entrepôt à la sortie de la vallée et Decatur.
Morgan değil.
Ce n'est pas Morgan.
Çocuk, Morgan'ın yerini biliyor, Jim.
Le gamin sait où est Morgan, Jim.
Hayır, sadece Morgan'ı. Ama Ellie'nin hala hayatta olduğuna inanmamız gerek.
Non, seulement Morgan mais on doit croire qu'Ellie est toujours en vie.
Morgan yukarı baktığı her sefer, ses kaydında ani bir yükseliş var.
À chaque fois que Morgan lève les yeux, il y a un pic sur la piste audio.
Ellie, Morgan'ın kızları oradan çıkardığını ama Matthew'ın onları yakaladığını ve Morgan'ı arkasından vurduğunu söyledi.
Ellie a dit que Morgan a fait sortir les filles de là, mais Matthew les a poursuivis, a tiré dans le dos de Morgan.
Takip raporlarını sonuçlandırdım.
Fini les rapports de trace. Morgan est en chirurgie,
- Morgan da ameliyatta, düşündüm ki...
- je pense que je devrais... - Vas-y.
Morgan, gerçekten konuyu oraya çekmek istiyor musun?
Tu es sûre de vouloir rester?
Morgan ve Jake, evdeki yeni misafirlerle nasıl anlaşıyorlar?
Morgan et Jake s'entendent bien avec vos nouveaux invités?
Bayan Morgan yeralti kumarhanesiyle ilgili bir bilgi verdi.
Mlle Morgan m'a parlé d'une maison de jeu clandestine.
Jake! Morgan! Beş dakikada gidiyoruz.
Jake, Morgan, on part dans 5 minutes.
Teşekkürler, Morgan.
Merci, Morgan.
Buraya son geldiğinde de bulantılardan şikayet ediyordun Morgan.
Tu t'es plainte de nausées, la semaine dernière.
Ot içmiyordum, Morgan.
Je ne fume pas d'herbe, Morgan.
Jake ve Morgan'a bakmıştım.
Je passe prendre Jake et Morgan.
Morgan, bence sen "Good Luck Chuck" filmini anlatıyorsun.
Morgan, je pense que tu décris le prologue de Charlie, les filles lui disent merci.
Hey, Morgan, Morgan.
Hey, Morgan, Morgan.
- Morgan. - Ne oluyor?
Morgan, qu'est-ce qui se passe?
Morgan...
Morgan...
Morgan, haklıydın.
Morgan, tu avais raison.
Aslında seni tamamen unutmuştum ta ki çalışanın Morgan Tukers ofisime gelip...
En fait, je vous avais complètement oublié jusqu'à ce que votre employé Morgan Tukers vienne à mon bureau, et...
Morgan Tookers ofisime gelip sana cinsel tacizden dava açacağını söyleyene kadar.
Morgan Tookers est venu à mon bureau et a dit qu'il voulait vous poursuivre pour harcèlement sexuel.
Mindy, Morgan'la çıktığına çok mutlu olur saygı ve nezaket çerçevesinde.
Mindy serait heureuse d'emmener Morgan à un rencard pullulant avec respect. Et décence.
Morgan'a 200 bin dolar öderiz, olur biter.
On paiera juste les 150,000 euros à Morgan.
O yüzden neden bu harika elbiselerden birini seçip dışarı çıkarak Morgan'a hayatının gecesini yaşatmıyorsun?
Alors, pourquoi tu ne choisirais pas juste une de ces superbes robes pour sortir et offrir à Morgan la nuit de sa vie.
Vay! Şuna bak.
( Morgan ) Regarde ça.
Morgan, beni buraya öldürmek için mi getirdin? Tanrım.
( Mindy ) Morgan, est-ce que tu m'as amené ici pour me tuer?
Seni öldürmeyeceğim!
( Morgan ) Mon dieu non, je ne vais pas te tuer!
Morgan, neden sırt egzersizlerini yapmıyorsun?
Morgan, pourquoi tu ne fais pas tes exercices pour ton dos?
Morgan sihri.
Magic Morgan.
Bayan Morgan.
Mme Morgan.
- Bayan Morgan.
Mlle Morgan.
Oğlunu gören son kişi o. JJ, sen ve Morgan, Jesse'yi takip edeceksiniz.
JJ et Morgan gardez un œil sur Jesse.
Morgan?
Morgan?
- Morgan'dan ne haber?
Pour Morgan?
Morgan... Şuna bakman gerek.
Tu dois regarder ça.
Ben Morgan!
[On frappe à la porte] C'est Morgan.
Hadi Morgan!
( Mindy ) Allez, Morgan!
- Bayan Morgan geldi.
Mlle Morgan.
Hayır!
Morgan, donc... il n'y en avait qu'un. - Non!
Morgan vermişti, yani...
il venait de...