English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ M ] / Morgenstern

Morgenstern translate French

163 parallel translation
"Prenses Gelin", yazan S. Morgenstern.
" La Mariée Princesse. Par S. Morgenstern.
Morgenstern ameliyathaneye çağırıyor.
On vous demande en salle d'op.
Morgenstern'in önünde kendimi aptal durumuna düşürdüm.
Je me suis ridiculisé aux yeux de Morgenstern.
Morgenstern'i gördün mü?
- Vous avez vu Morgenstern?
Dr. Morgenstern.
- Dr Morgenstern.
Morgenstern buraya gelsin.
Faites venir Morgenstern.
Ya Harper, ya da Morgenstern'ün ceketini giyen adam olacak.
Ou Harper ou le type avec la blouse de Morgenstern.
Morgenstern'le konuşurum, bir şeyler ayarlamaya çalışırız.
Je verrai ce qu'on peut faire avec Morgenstern.
Morgenstern hemikolektomi yapıyor.
Le Dr Morgenstern a une colectomie.
Morgenstern'le konuştum.
J'ai parlé à Morgenstern.
Morgenstern'ü heyecanlı gördün mü hiç?
Tu l'as déjà vu emballé?
- Mesaj mı? Sub-İ evraklarını burada bırakmışım, Morgenstern bugün bakacaktı.
J'ai laissé mon dossier ici et Morgenstern veut le lire aujourd'hui.
- Morgenstern'e bir şey demedin mi? - Hayır, demedim.
- Alors, t'as rien dit à Morgenstern?
Biri Morgenstern'i çağırsın.
Appelez Morgenstern.
Morgenstern bana, gelecek yıI kadrolu olmamı teklif etti.
Morgenstern m'a proposé un boulot : médecin titulaire l'an prochain.
Morgenstern'in yerine geldim.
Je viens remplacer Morgenstein.
Sence Morgenstern'in dediği gibi seni kadroya geçirir mi?
Tu crois qu'il va te titulariser, comme Morgenstein le voudrait?
Morgenstern'la 20 : 00'de safra kesesi ameliyatındayım. 19 : 30'da hazır ol.
Morgenstern et moi, on a une vésicule. Sois au bloc à 7h30.
Dr. Morgenstern bu olaydan haberdar.
Le Dr Morgenstern est informé.
Telefon size Dr. Greene.
Dr Greene, c'est Morgenstern.
Morgenstern SAEM konferansında birinin bir tez sunmasını istiyor.
Morgenstern veut envoyer quelqu'un... à la conférence SAEM.
Ve Morgenstern seni görmek istiyor.
Et Morgenstern veut te voir.
- Mark Morgenstern'e söylemiş mi?
Mark a parlé du cas à Morgenstern?
Teklifinizi geri çevirmek zorundayım.
Je dois décliner votre offre, Dr Morgenstern.
Morgenstern'in yerine geldim. Tanıştığımıza sevindim, Dr. Swift.
Ca alors, je n'y vois plus rien.
Sence Morgenstern'in dediği gibi seni kadroya geçirir mi?
Pas seulement Rachel. - Elle veut habiter Milwaukee.
Morgenstern'e ne derim?
- Que dire à Morgenstern?
Morgenstern açıklama yapana kadar yayılmasını istemedim.
Je voulais que ce soit Morgenstern qui l'annonce.
Morgenstern Vennerbeck için aradı.
Morgenstein m'a appelée pour Vennerbeck.
Morgenstern bir saat sonra beni ofisinde istedi.
Morgenstein veut me voir dans une heure.
Dr. Morgenstern, Bay Vennerbeck'in geçmişini aktarmayı denedim.
J'ai essayé de lui présenter le dossier de M. Vennerbeck.
Neden? Morgenstern söyledi.
- Morgenstein me l'a demandé.
Bunu Morgenstern'a söyledin mi?
- Tu lui as dit?
Bu yüzden Morgenstern dosyalarını imzalamamı isterse yapacağım.
Si Morgenstein me demande de cosigner tes dossiers, je m'exécute.
Morgenstern'la her doktor hakkında konuşurum.
On parle de tous les internes.
Morgenstern hakkında uyarmalıydım.
J'aurais dû t'en parler, pour Morgenstein.
Morgenstern bana senin gördüğü en etkileyici doktor olduğunu söyledi.
On va devoir enlever ton vernis pour que je voie tes ongles.
Morgenstern etkilendi.
- Morgenstern était impressionné.
Morgenstern'ın seneye bana kadro önerdiğini söyledim mi?
Je t'ai dit que Morgenstein m'a offert un travail de titulaire?
İlk olarak, David Morgenstern'a sadık desteği için.
D'abord, David Morgenstern... pour son fidèle soutien.
Beni ilgilendirmez, ama Jane Pratt mi? Bence Morgenstern haklı.
Ça me regarde pas, mais pour J. Pratt, je crois que Morgenstern a raison.
Morgenstern başhekimliğe onu almamı istiyor.
Morgenstern me l'a conseillée pour le poste.
Morgenstern burada çok yardıma ihtiyacın olacağını söyledi.
D'après Morgenstern, vous allez avoir besoin de beaucoup d'aide.
Pek bilmiyorum Bay Morgenstren. Morgy.
- Pas vraiment, M. Morgenstern.
"Morgenstern yaşlandı." "Morgenstren'in kalp hastalığı var." "Morgenstren eskisi gibi değil."
"Morgenstern est vieux, cardiaque, il est fini."
Bay Washington'ı Bölge Savcısı Morgenstern'a teslim edeceğiz.
Nous allons livrer M. Washington au Procureur, M. Morgenstern.
Hayır Dr. Morgenstern.
Non, Dr Morgenstern.
Morgenstern bana senin gördüğü en etkileyici doktor olduğunu söyledi.
- On ne dirait pas. Je m'interroge : "C'est bien lui?"
Bana da borcu var.
- Merci, M. Morgenstern.
- Sağ olun Bay Morgenstern.
Morgy!
Bay Morgenstern.
M. Morgenstern...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]