Mount translate French
565 parallel translation
Mount Wilson Gözlemevinde çalışmamız olmuştu.
On a beaucoup travaillé pour l'observatoire du Mont Wilson.
Mount Vernon 2940.
Mount Vernon 2940.
Mount Auburn Kabristanı'ndaki aile mezarlığına gömülmesini talep etti.
Elle a demandé à être enterrée dans le caveau de famille.
- Öyleyse neden vasiyetine öldüğünde Mount Auburn'a gömülmek istediği maddesini koyma zahmetine katlandı?
- Pourquoi... aurait-elle demandé par testament à être enterrée?
Labernum Mount buradan fazla uzakta değil.
L'autre maison n'est pas loin.
Gelin, Labernum Mount'a gideceğiz.
Allons voir une autre maison.
Ancak Güney Afrika'nın bu bölümünde yer alan... Mount Kenna Gözlem Evi kadar hiçbiri daha uzağa kurulu değildir.
Mais le plus retiré est l'observatoire du Mont Kenna, dans cette partie d'Afrique du Sud.
Ben Mount Kenna Havaalanından Russ Curtis.
Ici, Russ Curtis, de la zone du Mont Kenna.
Teşekkürler Mount Kenna Havaalanı.
Merci, zone du Mont Kenna!
Mount Kenna Havaalanı seni geciktirmiş olmalı. 2 saat önce geldiğini biliyorduk.
Quelque chose vous a retenu. Vous devriez être là depuis deux heures.
Olympic, Mount Temple'ın daha yakında olduğunu söylüyor.
Le Mount Temple, moins loin.
Mount la Difensa bu bölgedeki çok önemli bir yer.
Le mont la Difensa est le point clé du secteur.
Mount Remetanea, Sammucro, Radicosa, Anzio ve sonunda Roma.
Le mont Remetanea, Sammucro, Radicosa, Anzio, et enfin Rome.
Bu akşam Mount Sinai Hastanesine gitmek ister misin?
Voulez-vous entrer ce soir en clinique?
BBC 2'de az önce üçüncü bölümün yarı finali başlayan Kierkegaard'ın Güncesi var. Başrollerde Richard Chamberlain, Peggy Mount ve Billy Bremner oynuyor.
Sur BBC 2, la demi-finale du troisième épisode du "Journal de Kierkegaard", avec Benny Hill, Jane Birkin et David Beckham.
- Mount Holyoke matematik bölümü.
- Maths nouvelles, à Mount Holyoke.
Mount Rushmore anıtı gibiler.
Quelle galerie!
O'Brien, Mount Emiliamena'yı biliyor musun?
O'Brien, connaissez-vous le mont Emiliamena?
Irma Albay Fitzhubert ve Mount Macedon'un... evinde sağlığına kavuştu.
Il a été décidé qu'Irma se reposerait quelque temps chez le colonel Fitzhubert, au mont Macedon.
Hepimiz Mount Diablo'yu hatırlıyoruz.
On se souvient tous du Mont Diablo.
Mount Diablo'yu kim unutabilir?
Qui pourrait oublier Mont Diablo?
Mount Diablo'dan bu yana iş yok.
Je suis au chômage, depuis le Mont Diablo.
- Mount Diablo'da domuz söylemedin. - Hay aksi.
Vous n'avez pas mangé de cochon au Mont Diablo.
- Mount Diablo'da domuz olan sendin.
- C'était vous le cochon.
Mount Diablo'yu hatırladım.
Je me souviens de Mont Diablo. Oui.
Mount Diablo tekrar yaşanıyor.
C'est le Mont Diablo qui recommence.
Mount Vernon Lisesi'ni yenmeliyiz.
Faut battre le lycée de Vernon.
On dakika kaldı, havalandırmalı vagonlar, Mount Vernon, Poughkeepsie...
Dix minutes d'arrêt. Voitures climatisées.
Bunu geçen ilkbaharda Mount Prospect Şehri Polis Mezadından aldım.
Je l'ai eue à la vente des surplus de la Police.
Eski bir Mount Prospect polis arabası.
C'est une voiture de flics.
Bana Polis Daniel ve Mount'u bul.
Appelez les policiers Daniel et Mount.
Mount Wilson'ın dışında.
À quelques minutes de Mount Wilson.
Sanki Meryem Ana, Mount Palmer'da okul bahçesindeymiş gibi.
On dirait la cour de récré de Notre Dame des Oliviers.
İşte orda Benim küçük Mount St. Helens volkanım.
Je te présente mon petit Mont Saint Hélène.
Mount Holyoke Koleji'nde antropoloji okuduğunu öğrendim ve birbirimize çok benzediğimizi.
Que vous avez étudié l'anthropologie à l'Université... et que nous avons... beaucoup en commun.
Freddy, bir hafta sonra Melleray Dağı'na gideceğini söyledi mi? - Sahi mi?
Freddy vous a-t-il dit qu'il part pour Mount Melleray dans 1 semaine?
Bebek de bu sonbaharda Holyoke Universitesinde başlıyor.
Baby va s'inscrire à Mount Holyoke à la rentrée.
Ne düşünüyorsunuz, Bayan Mount? Ondan hoşlandım.
- Qu'en dites-vous, Mlle Mount?
Hikâye, 1980 Ağustos'unda Avustralya, Queensland'ın Mount Isa şehrinde başladı.
Elle a commencé en août 1980, à Mt Isa, dans l'Etat australien du Queensland.
Yarın Ayers Kayası'ndan ayrılarak Mount Isa'daki evlerine gidecekler. Yüce İsa. Buna inanamıyorum.
Ils doivent rentrer demain chez eux, à Mt Isa.
Kızları Azaria'nın esrarengiz kayboluşundan sonra... Mount Isa'nın Yedinci Gün Adventist papazı Michael Chamberlain ve eşi Lindy'nin bugün geç saatlerde evlerine varmaları bekleniyor.
Après la mystérieuse disparition d'Azaria, le pasteur adventiste et sa femme sont attendus à Mt Isa tard ce soir.
Mount Isa'daki doktorun iddiaları.
Je sais. Ce docteur de Mt Isa?
Sana on kez karımın kayıtlarını Mount Sinai'ya transfer etmeni söyledim.
J'ai demandé dix fois le transfert du dossier de ma femme.
Mount Pyramid, büyük kanallar ve tabii ki... Venusville!
Le Mont Pyramide, les Grands Canaux, et bien entendu, Vénusville.
Bu yüzden efendimiz kiba-no-hoko'nun talimat sayfasının bir tek kopyası kalmayacak bir şekilde gizledi Dağ Kajiiki yamaçlarında ki bin mağaradan birine.
Le maître cacha le seul manuscrit des instructions de kiba-no-hoko dans une des mille grottes du Mount Kajiiki.
- Mount Vernon çiftliğinde yetiştirmiştir.
- Il le fais pousser au Mont Vernon.
Bronx'taki Mount Israel mezarlığında.
Au cimetière du Bronx.
Frigid Falls, Mount Seldom, Lake Flaccid.
Chutes Frigides, Mont Rarement, Lac Flasque.
Mount la Difensa.
Mont la Difensa.
Başkası olmalı. Sağ ol çavuş. Hemen harekete geçeceğiz.
Sur BBC 2, la demi-finale de l'épisode 3 des Mémoires de Kierkegaard, avec Richard Chamberlain, Peggy Mount et Billy Bremner.
Mount Haven Hastanesi. Ve aptalca sorular sormaktan vazgeçip bir şeyler yap lütfen. South Bay'de.
Mount Haven, à South Bay.