Movement translate French
19 parallel translation
Efendimiz öylesine kendinden geçti ki neredeyse canlı sanacak onu. Gözlerin bir noktaya bakışında kımıldanma var.
Son oeil n'est pas figé, il a le movement
Bu şey senin REM kayıtlarını tutacak. ( ÇN : REM = rapid eye movement, uyku esnasında gözün göz çukuru içinde ki hareketleri )
Ce dispositif enregistrera vos cycles de sommeil paradoxal.
Büyük Devrim 80'lerde başladı Free Software Movement and GNU projeleriyle.
Cette révolution a commencé en 1980 avec le mouvement des logiciels libres et le projet GNU.
Yıldırım fırtına bulutları içindeki aşırı hava hareketlerinin sonucudur.
La Foudre est le fruit du movement d'air dans les nuages De la tempete.
Lavın hareketi, belirli bir yolu takip ediyor.
Le movement De lave Suis une Forme Tres distinctive.
Bu enerji hareketi çok etkilidir.
Et ce movement d'énèrgie est si efficace qu'il pourrait continuer ainsi pour toujours
And those hippies would have worn themşelves out dancing in the müd... Ve bu hippiler sacmaliklari büt, no, she had to revitalize their dying movement... by göing to North Vietnam and hümanızing the enemy.
Et ces hippies se seraient épuisés à danser dans la boue... mais, non, elle a décidé de revitaliser ce mouvement qui s'éteignait... en allant au nord Viêt-Nam et en humanisant l'ennemi!
Republican Clubs Hareketi eylemlere ara verdi ve üyelerini..... geçen geceki saldırılar konusunda dikkatli olmaları için uyardı.
"Le'Republican Clubs Movement'a suspendu ses réunions " et conseille à ses membres de se tenir sur leurs gardes. " après les attaques généralisées de la nuit dernière contre leurs membres.
There been movement on the satellite or traffic cams in the parking garage?
Du nouveau sur les vidéos du parking?
Movement'dan Bayan Orth "yüreğinin sesini dinle" diyor, ama yüreğimde o kadar çok ses var ki, ama en gür olanı sürekli "Delanté uzaklaşıyor!" diyor.
Écouter ma "voix intérieure". Il y en a beaucoup. Elles crient "Delanté va te larguer"!
Şey hakkında yazardı oldukça meşhurdu, bilirsiniz çünkü bu İnsan Hakları Hareketi'yle ilgili yazıları vardı. Fakirlerle ve haksız yargılananlarla ilgili yazıları vardı.
Il avait l'habitude d'écrire sur... de plus, il était un peu connu, vous le savez, parce qu'il a écrit pour le Movement des Droits Civils et pour les pauvres et les accusés à tort.
Relation in Movement adlı 16 saat boyunca kamyonla bir daire çizip megafondan numaraları haykırdığınız çalışmanızda temel efekt sesti.
Et Marina, l'élément sonore est important dans "Relation in Movement" où vous conduisiez un van autour d'un carré durant 16 heures en déclamant des nombres à travers un mégaphone.
Occupy hareketini destekliyor çocuk hakları eylemcisi ve evsizlere yemek veren bir organizasyon yürütüyor.
Elle supporte le "Occupy movement" elle est une activiste du droit des enfants et dirige une organisation qui nourrit les sans-abris.
Blame all the movement to give it away
[ "Blame all the movement to give it away" ]
Son 10 yılda 30'dan fazla National Liberation Movement eylemiyle bağlantılı.
Il est lié à plus de 30 actions du Mouvement de Libération Nationale pendant ces 10 ans.
Dizaynı "Movement" adındaki hükümet karşıtı bir milis grubunun kullandığı bombayla aynı.
La fabrication est identique aux bombes utilisées par un groupe de milice anti gouvernementale appelée le Mouvement.
Gitmemiz gerekiyor.
On doit rester en movement.
80lerin başlarında... Amerikan Yerli Hareketi isimli grupta epey aktifmiş. Evet.
Au début des années 80, il était actif dans un groupe appelé American Indian Movement
"Hindistan'ın Mücadelesini Durdurma" sloganı ilk kez Bombay'da duyuldu.
C'était en 1942 les slogans du'Quite India movement ont été criés à Bombay.