Müdür skinner translate French
155 parallel translation
Müdür Skinner! Sürüngenleri Dokun ve Öğren Hayvanat Bahçesinden neden bu kadar erken ayrıldık?
Il y a beaucoup de blagues, mais à certains moments de l'épisode, il doit faire face à sa propre mortalité et l'accepte de façon inattendue pour un personnage de dessin animé.
Ben Müdür Skinner. Hepinizin unutmayıp, yıkım aletlerinizi getirdiğine inancım tam.
J'espère que vous avez apporté votre matériel de destruction.
Müdür Skinner, " Dünyanın En Mutlu Yeri'Disneyland şirketi adına tescillidir.
KERMESSE "LE BONHEUR SUR TERRE" Skinner, "Le bonheur sur terre" est un nom déposé de Disneyland.
Hayır, Müdür Skinner.
Non, M. Skinner.
Müdür Skinner, bu aralar moda olan bir çalışma yapalım.
Principal Skinner, essayons un travail de défoulement.
Her öğlen Moe'da, Şef Wiggum Müdür Skinner, Apu ve ben bir araya gelir ve şarkı söylerdik.
Chaque après-midi chez Moe le Chef Wiggum, le Principal Skinner, Apu et moi allions chanter.
Müdür Skinner. Bize eğlenceli biri olarak anlatıldınız.
Principal Skinner, on dit que vous êtes "Le Marrant".
- Elbette Müdür Skinner.
Oui, M. le proviseur.
Ben Müdür Skinner.
Ici le Proviseur Skinner.
Ve şimdi Müdür Skinner, bize okul gezisinde nereye gideceğimizi söyleyecek.
Le principal va nous dire où aura lieu - notre sortie.
Müdür Skinner'ı telefonda işletiyorum.
Je fais une blague à Skinner.
Müdür Skinner'a daha iyi davranabilirdin, anlarsın ya?
Tu aurais peut-être pu te montrer plus gentille avec Skinner?
Müdür Skinner'a pantolonunu indirmesi ve bütün bir sene öyle durması için 10,000 dolar ödesek?
en échange des 10 000 dollars, ton proviseur accepte de garder son pantalon baissé toute l'année.
Baksana Bart. Bu Müdür Skinner. Ve sanırım kafayı yemiş.
C'est Skinner, j'ai l'impression qu'il est devenu fou.
Müdür Skinner, köpeğim kovulmanıza sebep olduğu ve sizi ısırdığı için ve sonra bacağınızı da ısırdığı için özür dilerim.
M. le Proviseur, je suis vraiment désolé que mon chien vous ait fait renvoyer, qu'il vous ait mordu, et qu'il se soit acharné sur votre jambe.
Okumayı sizin sayenizde öğrendim, Müdür Skinner.
J'ai appris à lire grâce à vous, M. le Proviseur.
Müdür Skinner, ofisiniz bende alerji yapıyor.
M. le Proviseur, j'ai eu le mal des transports dans votre bureau.
Müdür Skinner'ın eski kafalılığını hiç kaybetmeyeceğini sanırdım ama işte kanıt.
Je ne pensais pas que Skinner pouvait tomber plus bas, mais si.
Ben Müdür Skinner müdürünüz, müdürün ofisinden size bir mesaj getirdim.
Ici le Principal Skinner... votre Principal, avec un message du bureau du Principal.
Müdür Skinner, sekreteriniz konuşuyor.
Principal Skinner, c'est votre secrétaire.
Müdür Skinner annesini burada bırakmış.
Le Principal Skinner a oublié sa mère.
Müdür Skinner'ın odasında, benim için sürpriz bir parti mi?
Une surprise-partie pour moi, dans le bureau de Skinner?
Merhaba? Merhaba, Müdür Skinner.
Non, Bart n'est jamais allé à Hong Kong.
Birlikte Krusy ile babasını barıştırdınız, Müdür Skinner'ın işini geri almasını sağladınız, ve Doktor Riviera'ya babanıza açık kalp ameliyatı yaparken yardım ettiniz.
Vous avez réconcilié Krusty et son père, aidé M. Skinner à retrouver son poste, aidé le Dr Riviera à opérer votre père à coeur ouvert.
- Selam Müdür Skinner. Burası Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi, değil mi?
Je suis bien au musée de l'aérospatiale, n'est-ce pas?
Müdür Skinner onu kendi gözleriyle görmüş.
M. Skinner l'a vu de ses propres yeux.
Müdür Skinner, bekleyin!
Monsieur Skinner, attendez!
Müdür Seymour Skinner.
Principal Seymour Skinner.
Müdür Skinner! Vay, vay, vay.
Bien, bien, bien.
Eğer Mulder'ı engellemekte zorluk çekiyorsanız Müdür Yardımcısı Skinner,... bizim bu konuda zorluk çekmeyeceğimizi bilmenizi isterim.
Si Mulder vous donne du mal, M. Ie directeur adjoint Skinner, vous savez que nous saurons y faire.
Müdür Yardımcısı Walter S. Skinner'a ;
Au Directeur adjoint Walter S. Skinner :
Müdür Yardımcısı Skinner onay verdi.
Le directeur adjoint Skinner l'a signé.
- Müdür Yardımcısı Skinner sizi istedi.
- Skinner nous l'a demandé.
Bir torbaya koyun ve Müdür Yardımcısı Skinner adına FBI'ya gönderin.
Ensachez-le et envoyez-le à Skinner, directeur adjoint du FBI.
Bugün Müdür Yardımcısı Skinner ile aranızda çok hoş bir sohbet geçmiş.
Tu t'es mis dans les bons papiers de Skinner, paraît-il.
Müdür Yardımcısı Skinner tarafından bir toplantıya çağrıldım.
- J'ai dû aller à une réunion. - Avec le directeur adjoint Skinner.
Beyler ve bayanlar, Bay Skinner'in ani ayrılışı dolayısıyla yeni bir müdür atamak zorunda kaldım.
Les enfants, à cause du départ soudain de M. Skinner, j'ai dû nommer un nouveau proviseur.
Müdür Skinner, biraz sabuu'ya ihtiyacım var.
Sainte Georgia Brown.
Eğitime kendini adamış Müdür Seymour Skinner.
L'éducateur dévoué qu'est le Principal Seymour Skinner.
- Müdür Yardımcısı Skinner sizi istiyor.
- Oui. M. Skinner vous cherche.
Adım Walter Skinner. FBI'da Müdür Yardımcısı olarak çalışıyorum.
Je m'appelle Walter Skinner.
Evet, Müdür Seymour Skinner'ım.
- Ici, M. Seymour Skinner.
Müdür Yardımcısı Skinner'la birlikte çalışıyorum.
J'aimerais lui parler.
- Bizi görevlendiren müdür yardımcısı Skinner'a göre yaraların detayları hiç açıklanmamış.
- D'après le directeur adjoint, Skinner, Les détails des mutilations n'ont jamais été divulgués.
Müdür Yardımcısı Skinner seni hemen görmek istiyormuş.
Le directeur adjoint Skinner veut vous voir immédiatement.
Şöyle ki, Dr. Charne-Sayre'ın ölümü, kendisinin uzmanlık alanıyla birlikte düşünüldüğünde gösteriyor ki, Doktor toksin hakkındaki bazı şeyleri, mesela kökenini biliyordu ve bu bilgi, Müdür Yardımcısı Skinner'ın apartmanındaki adamın ölümüyle direkt olarak ilişkilendirilebilir.
Que la mort du Dr Charne-Sayre, étant donné son domaine de compétence, suggère qu'elle savait quelque chose au sujet de la toxine, de ses origines, et que ces connaissances seraient liées au meurtre de l'homme dans l'immeuble du directeur adjoint Skinner.
Müdür Yardımcısı Skinner az önce bana konumuzla direkt ilişkisi bulunan bir kazayı bildirdi- -
M. Skinner vient de m'informer qu'il y a eu un accident lié...
Bu Müdür Yardımcısı Skinner'ın apartmanından aşağıya atılan adam mı?
C'est l'homme qui a été jeté de l'appartement du directeur adjoint? Oui.
Müdür Yardımcısı Skinner vurulmuş.
On a tiré sur M. Skinner. - Quand?
Holly, Müdür Yardımcısı Skinner'a neden saldırdığını açıklayabilecek bir şeyler söyleyebilir misin?
Que pourriez-vous nous dire d'autre qui explique pourquoi vous avez attaqué M. Skinner?
Burası Müdür Yardımcısı Skinner'ın ofisi... -... hatta kalır mısınız?
Agent Mulder, ici le bureau du directeur adjoint Skinner.