Mürettebat translate French
3,466 parallel translation
Yani, Bill Bradford'un kitabını okudum. Mürettebatın bazıları boş kamaraları kendi ilişkileri için kullanıyormuş.
Je veux dire, j'ai lu dans le livre de Bill Bradford que certains membres d'équipage se servaient de cabines vides comme des lieux de rencontres.
Ne zaman bir gemi ekvatoru geçerse mürettebat kostümlerini giyer hiç geçmemişleri üyeliğe kabul eder.
Quand un bateau traverse l'équateur, l'équipage s'habille en costume et initie les personnes qui n'ont jamais traversé.
Mürettebatın yolculara görünmeden güverteler arasında geçmesini sağlar.
L'équipage s'en sert pour aller d'un pont à un autre sans être vus par les passagers.
Mürettebatınızı incelediniz mi, albay?
Avez-vous fini le contrôle de l'équipage?
Gemi mürettebatı tamam.
Tout l'équipage a été contrôlé.
Hemen yolcu ve mürettebat listesini istiyorum.
Je veux une liste des passagers et de l'équipage.
6'sı mürettebat. Alpha takımı da dahil 21 tanesi Amerikalı.
6 membres d'équipage, 21 américains, Alpha team comprise.
Mürettebat kabininin şifresi gerekiyor.
J'ai besoin du code pour les quartiers de l'équipage.
Mürettebatımız yedi kişiydi.
Nous étions sept à bord.
Mürettebatı mı yedin!
Est-ce que t'as mangé tout l'équipage?
İstediğin yirmi gemi mürettebatıyla birlikte hazır.
Les vingt bateaux avec l'équipage que vous avez requis sont prêts
Gemime bindi, tüm mürettebatımı öldürdü.
Il était sur mon vaisseau, il a tué mon équipage.
Mürettebatımı cesurca...
J'ai courageusement mené -
- Mürettebatımı cesurca uzayda...
- J'ai courageusement mené mon -
Asi mürettebat üyesi tutuklandı.
Membre de l'équipage mutin appréhendé.
Kaçırılan lufthansa uçağındaki teroristler... sürpriz bir biçimde yeni bir ültimatom vererek Ültimatomun dolmasıyla 3 yolcu ve mürettebatı ve sonrasında her 5 dakikada bir yolcuyu vurmakla tehdit etti.
Les terroristes ont lancé un nouvel ultimatum. Une fois le délai dépassé, ils abattront trois passagers. Ensuite, toutes les 5 minutes...
Aden havaalanında yolcuların ve mürettebatın mahkûmlarla takas edilmesi planlanıyor.
Un échange devrait se dérouler à l'aéroport d'Aden.
1708'de tüm mürettebatıyla Veracruz'da battı Kaptan Raphael Serrano da dahil.
Il a coulé au large de Veracruz en 1708, avec tout l'équipage dont Raphaël Serrano.
Kaptanınız ve otomatik pilotunuz, rotayı kesintisiz eğlenceye doğru çevirirken,... sizler 24 saat boyunca, tam otomatik mürettebatın hizmetlerinden yararlanın. Keyfinize bakın.
Service jour et nuit par une équipe automatisée, pendant que votre capitaine et le pilote automatique mettent le cap vers l'amusement et les mets rafinés.
Bütün mürettebat acil durum yerlerine!
La sécurité! Tous à vos postes!
Ba'al geçitten gemiye geldiğinde mürettebatı öldürmüş olmalı.
Ba'al a dû tuer l'équipage en arrivant à bord.
Mürettebatı engellemeye çalışıyorlar.
Ils essaient de restreindre le le mouvement de l'équipage.
7 mürettebat.
- pour protéger l'Émir?
Yeni mürettebat pazartesi gelecek. Bu birlikte geçirebileceğimiz son hafta sonu.
On nous remplace, c'est notre dernier week-end.
Bütün mürettebat, sıçrama için geri sayım, 10...
À tout l'équipage, saut dans dix...
Tüm mürettebat, sıçrama için geri sayım dört, üç, iki, sıçrayın.
À tout l'équipage, préparez-vous au saut... dans quatre, trois, deux...
Mürettebatınızı serbest bırakacağım. Dünya'ya beraber gideceğiz.
Je libère votre équipage, et nous allons sur Terre ensemble.
Galactica mürettebatı filodaki insanlar Amiral Adama konuşuyor.
Équipage du Galactica, membres de la flotte, ici l'amiral Adama.
Mürettebat şefi, koca, baba.
Chef de pont, mari, père.
Gemi mürettebatının hayatını riske atmana izin veremem.
Je ne peux pas vous laisser risquer les vies de cet équipage.
Bütün mürettebat, sıçrama istasyonlarınıza.
Tous à vos postes.
Onun mürettebatı, öldü, ve O bu adanın etrafını dolasan haline geldi
Son équipage est mort, et depuis elle erre sur cette île.
Mürettebat, orada başınıza ne geldiğine dair bir sürü soru soruyor.
L'équipage pose beaucoup de questions.
Mürettebat çok garip davranışlar sergiledi.
L'équipage se comporte bizarrement.
Suya, daha fazla adam kaybetmek istemediğim için atlamadım ve mürettebatımın da atlamasını emretmedim.
Je n'ai pas sauté ni demandé à mon équipage de sauter, car je ne voulais pas perdre quelqu'un d'autre.
Mürettebatımdan bazı adamlar en iyi şekilde tarif etmek gerekirse, kapalı alan korkusu çekiyor.
Certains membres de mon équipage semblent souffrir de ce qu'on pourrait qualifier de démence prononcée.
Uçak gemisi USS Roosevelt Doğu Kıyısı açıklarında battı. Tüm mürettebat öldü.
Le porte-avions U.S.S. Roosevelt coule au large de la côte est, sans survivants.
Mürettebatın seni terk etmedi.
L'équipage n'a pas abandonné.
Mürettebat, başlıyoruz!
Vikings... c'est parti.
Mürettebat hayaletlerden oluşmuyordu, tam aksine içindekiler artisti. – Artist mi?
Ce n'était pas des démons mais des artistes. Des artistes?
SARANG Maden Üssü Mürettebat : 1 Kontrat : 3 yıl
BASE DE SARANG EMPLOYÉS : 1 CONTRAT : 3 ANS
Mürettebatın geri kalanı nerede?
Où est le reste de l'équipage?
Ben uçuş mürettebatındanım.
Je suis avec l'équipage du vol.
Cidden, uçuş mürettebatındanım.
Sérieusement, je fais partie de l'équipage.
Toplama mürettebatındansınız, değil mi?
Vous etes de l'équipe d'extraction?
Evet, ben uçuş mürettebatındanım.
Oui, je fait partie de l'équipage du vol.
- Gerçekten uçuş mürettebatından mısın?
- Vous faites vraiment parti de l'équipage?
Uçuş mürettebatından geriye kimsenin kalmadığını sanıyordum.
Je croyais qu'il y avait plus d'équipage.
Uçuş mürettebatındanım.
Je fais partie de l'équipage du vol.
Mürettebatında mı?
Avec votre équipage?
Başka mürettebatın da kaldığını bilmiyordum.
Je croyais qu'il y avait plus d'équipage.