English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Neo

Neo translate French

568 parallel translation
Neolo... Anladım.
C'est un néo... ça va!
Unutma... neoempresyonizm.
N'oubliez pas... Néo-impressionnisme.
Neoempresyonist. Neoempresyonist.
Néo-impressionniste...
Şimdi benim geleneklere karşı çıkan biri olduğumu düşünebilirsiniz, ama Neoempreyonizmle, tutkuyla ilgileniyorum.
Vous allez me prendre pour une hérétique, mais... je m'intéresse passionnément aux... néo-impressionnistes.
Aslına bakarsanız, ben kendim de neoempresyonistim.
En fait, je suis moi-même néo-impressionniste.
gülünç olacaktı, inanılmaz, sosyalist bir gelecekte, yada neo-kapitalist bir gelecekte bile.
Cela aurait semblé risible inconcevable dans un avenir socialiste ou même dans un avenir néo-capitaliste.
Alo? Beş odaya Neo-Gotik mobilya lazım.
Livrez-moi un intérieur néogothique.
Hayır, kardeşlerim o neo-realistleri boşverin.
Mes frères... ne faites pas attention à ces ces vulgaires néoréalistes.
Neo-realistler tamamen bana zarar veriyorlar.
Et puis ces satanés néoréalistes ont causé ma perte
- Neo-realist bir film.
- Un film néoréaliste. Fais-le monter.
Yukarıya gönder. Neo-realizm nedir?
C'est quoi, le néoréalisme?
Belki yabancı bir dil konuşursun. Neo-Boolean matematiğinden bir problem çözersin.
Parler une langue étrangère, peut-être, résoudre un problème de mathématiques néo-booléennes.
Bir anda sözde entellektüel, neo faşist,... -... Hegelci, Freudcu bir canavara dönüşsün.
Miss Pseudo-lntello, Néo-Fasciste, Hégélienne, Monstre Freudien.
Paraguay'daki Neo-Nazi organizasyonunun üyeleri.
Membres d'une organisation néonazie au Paraguay.
Bir matematikçi, astronom ve fizikçi... ve İskenderiye'deki Neo-Plato felsefe okulunun başı... Herhangi bir yaşta olabilecek bir kişi için inanılmaz başarılara imza atmış..
C'est une mathématicienne, astronome, physicienne... qui dirige l'école de philosophie néo-platonicienne d'Alexandrie... un éventail d'activité incroyable pour tout individu, peu importe l'époque.
Maximegalo Enstitüsü tarafından Neo-Matematik profesörlüğüne layık görülmüştür. Uzay zaman süreminin eğri değil, tamamen bükülmüş olduğunu bulmuştur.
Grâce à ses théories de la Rentabilité restreinte et généralisée des revenus imposables tirés de Disaster Area avec lesquelles il démontre que la trame même du continuum espace-temps est non seulement courbe mais en fait complètement tordue.
"Neo", yani "yeni" ve "litik", İ-T-İ-K, "taş" demek.
De "néo -", qui veut dire "nouveau", et "lithique", avec un h, qui veut dire "pierre".
3. DÜNYA SAVAŞINDAN 31 YIL SONRA MİLATTAN SONRA 2019 NEO TOKYO
Néo-Tokyo
Neo Tokyo yakında değişecek.
Néo-Tokyo s'apprête à changer.
"Barış ve Düzen'i" bile Neo Tokyo'da kimse duymadı, sonra?
alors?
Albay, lütfen sakinleşin ve Neo Tokyo'yu daha fazla sizin... sağduyulu pencelerinize bırakamayacağımızı anlamaya çalışın.
nous ne pouvons plus laisser la paix de... Néo-Tokyo à votre seul discrétion.
Böyle bir zamanda Neo Tokyo'yu o gerizekalıların eline bırakacağıma inanıyor musunuz?
Vous croyez que je vais livrer Néo-Tokyo à ces imbéciles?
Şehir merkezinden çok önemli haberlerimiz var. Neo Tokyo Televizyonu, bu gece basın özgürlüğüne güvenerek savaşın kinini gösterecek.
La télévision de Néo-Tokyo couvre en exclusivité l'actualité... en dépit de la loi martiale au nom de la liberté de la presse!
Burada Neo Tokyo'da neler oluyor?
Pourquoi ceci se passe à Néo-Tokyo?
Postmodernist, neo-kübist.
Post-moderniste, néo-cubiste.
- Ne? Amerika'da neofaşizmin yayılmasını durdurdum...
J'ai jugulé le néo-fascisme aux USA, et tu...
- Sovyet istihbaratının oradaki bir Neo-Nazi grubuyla iş birliği yaptığına inanıyoruz.
Pour faire quoi? Nous pensons que les services secrets russes opèrent dans un groupe néonazi.
Neo-Nazi fanatiği, psikopat.
Un psychotique néo-nazi.
Burası geç neoklasik barok dönemin... bir örneğidir.
On retrouve ici le baroque néo-classique tardif.
Shaker mı yoksa Neoklasik mi?
Shaker ou néo-classique?
Şu Yeni Zelandalının adı neydi? Bardia'da beraberdik.
Vous vous souvenez du commandant néo-zélandais?
Yeni Zelanda'nın savaşçıları Orta Doğu'da savaşırken cesur ülkeleri, çapadan başka bir şeyle silahlı değildi.
Tous les Néo-Zélandais combattaient au Moyen-Orient... loin de leur courageux petit pays pratiquement sans défense.
Yeni Zelanda'nın güzel insanları yeşilli çocuklara bayıldı ve bizim için, aynı evdeymişiz gibiydi.
Les Néo-Zélandais nous aimaient bien... et nous nous sentions un peu comme chez nous.
Jean'in Yeni Zelanda kızlarıyla çok ortak yönü var.
Elle a beaucoup de points communs avec vous, les Néo-Zélandaises.
Yeni Zelandalı, Amerikalı, İskoç ve İsveçli.
Néo-Zélandais, Américain, Suédois, Ecossais.
İkinci devrede Yeni Zelandalılar oldukça zorlanacaklar.
Les Néo-Zélandais vont avoir bien des problèmes lors de la seconde mi-temps.
O kendi kendini yetiştirmiş bir burjuvadır... İçinde gerçek tutku ve drama olmayan bir duygusallığı kim satın alırki?
C'était un néo-bourgeois... qui aimait peindre la sentimentalité sans passion ni drame.
- Evet, Yeni Zelanda'lı.
Un Néo-Zélandais.
California, Meksika, Yeni Zelanda yoksa İskoç balı mı?
Fleur d'oranger californienne, mexicain, néo-zélandais - ou bruyère écossaise?
Yeni İspanya'nın güneşli kıyılarından ehlileşmemiş bir yerli. Bu vahşi, tüm Avrupa'daki, meşhur ve efsanevi Kaffir ve Yerli Gösterisi'nin kalan son üyesidir.
Indien du royaume du soleil néo-hispanique, ce sauvage est le dernier spécimen de l'ancien spectacle de Cafres et d'Indiens.
Polis şefinin dediği gibi, kocanızın seferi.. otoriteler tarafından onaylanmış değil.
L'expédition de votre mari a été montée, comme vous l'a dit le chef de la police, sans l'autorisation du gouvernement néo-guinéen.
Umuyorum bir gün muhteşem bir bale grubu olacak
Mais un jour, j'espère monter une grande troupe de néo-ballet.
Bir de Yeni Zellandalı'ları görün!
Attendez de voir les Néo-zélandais!
Ama itiraf et, azami derece yoğunlaşmış bir aptalsın.
T'es un néo-maxi-énorme crétin.
Analitik dekonstrüksiyonla, bilgisayar oyunlarıyla, soyut resimle uğraşabilirdin.
Tu pourrais faire de la déconstruction analytique, du néo-géo, du hard edge.
İki Yeni Zelandalı da pilot olarak çalışıyor. Eğer kaçabilirsem hayatının haberini sana vermek beni kahredecek.
La compagnie appartient à un Canadien et les pilotes sont néo-zélandais.
Yeni-Pavlovcu defol-git tekniği... hızlı gerilim azaltma için.
Technique néo-pavlovienne pour atténuer le stress.
Sorumluluğunu alacak mı 26,000 dolar değerindeki postmodern soyut sanat eserlerinin?
Est-ce qu'il remboursera 26000 $ de néo-abstraction post-moderne?
O eski Nazi konularına kahkaha efekti koymazlardı ki bu iyi bir şeydi.
Je crois qu'il ne faut pas donner aux néo-nazis... accès aux ondes comme il a fait.
Empresyonizm, yeni emprestonizm, şuna ne deniyordu, puantilizm mi?
L'impressionnisme, le néo-impressionnisme. Comment ça s'appelle, le pointillisme?
Bıçkın gangsterler için bıçkın polisler lazım.
Des néo-flics pour un néo-gangster.
neon 28

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]