New orleans translate French
1,594 parallel translation
Baba, New Orleans diye bir şehir mi vardı?
Papa, la Nouvelle Orléans a déjà existée?
New Orleans'ı tekrar inşa ederken ilk neyi yaptılar biliyor musun?
Tu sais la première chose qu'ils ont légiférée en reconstruisant la Nouvelle-Orléans?
O bana New Orleans'daki bir okula öğretmenlik için gelen birini hatırlatıyor.
Il me rappelle un autre homme qui est venu enseigner dans une école paroissiale de la Nouvelle-Orléans.
- New Orleans'tansın.
- Vous êtes de la Nouvelle Orléans?
- Dawn da New Orleans'tan.
- Dawn est de la Nouvelle Orléans aussi.
Bir seferinde New Orleans'a gitmiştim.
Je suis allée à la Nouvelle Orléans une fois.
Bana, New Orleans'ın, AIDS'in, şekersiz dondurmaların, hamileyken kokain kullanan kadınların, Hugh Jackman'ın ve kanserin bir hikmetinin mi olduğunu söyleyemeye çalışıyorsun?
Essayez-vous vraiment de me dire que La Nouvelle-Orléans, le sida, la crème glacée sans sucre, Hugh Jackman et le cancer, tout ça a sa raison d'être?
Ailesi? New Orleans'ta? Onun hakkında başka bir şey bilmiyorsun.
Famille, Nouvelle-Orléans et tu ne sais rien d'autre sur elle.
Darcy, senin dediğin gibi Sarah'nın New Orleans'a gittiğini söyledi.
Darcy a confirmé que Sarah était partie pour la Nouvelle-Orléans.
Suçlamaları düştüğü için de, New Orleans suçlunun iadesine karar vermiş.
Alors quand il l'a su, le procureur de la Nouvelle Orléans a accepté son extradition.
Beklenenden bir gün önce NYPD dedektifi, New Orleans'a gidip onu geri getirmiş.
Un jour plutôt que prévu, un inspecteur de NY se pointe à la N.O., avec papiers d'identité, badge, revolver et tous les papiers nécessaires,
Rozeti, silahı ve evrakları tamammış. New Orleans havaalanından tutukluyu teslim almış.
Donc la NO remet notre type à ce qui s'avère être un faux inspecteur.
New Orleans polisinden Buckley diye suçlu kaçırmakla suçlanan bir memurla konuştum.
J'ai parlé à un officier buckley, qui est un flic de nouvelle Orléans qui avait la charge du prisonnier handoff.
New Orleans'tan New York'a gelirken her ikisinin de uçak telefonundan arama yaptığı ortaya çıktı.
Attendez, la victime et son complice ont appelé du même téléphone de l'avion de la nouvelle Orleans en direction de NY.
New Orleans'ta Katrina kasırgasından önce en az 3 kişiyi öldüren bir seri katilimiz var.
AUJOURD'HUI On a un tueur en série à La Nouvelle-Orléans qui a tué au moins trois hommes avant Katrina.
New Orleans polis departmanı şu ana kadar seri katilin kasırgada öldüğünü düşünüyordu.
Le C.G. de la Nouvelle-Orléans pensait que ce tueur en série était mort dans l'ouragan.
Şu an New Orleans'ta yaşadığına eminim.
Je suis sûr qu'il vit à La Nouvelle-Orléans. Vraiment?
Burası New Orleans.
C'est La Nouvelle-Orléans.
Buna New Orleans'la kucaklaşma derdi.
Il appelait ça : "Communion avec La Nouvelle-Orléans."
New Orleans'taki bütün saldırganları veri tabanına araştırdım.
J'ai étudié la base de données des délinquants.
Katil, onun New Orleans'ta dolaşan bir modern zaman versiyonu olduğunu düşünmemizi mi istiyor?
Le coupable veut qu'on pense qu'il en est une version moderne à La Nouvelle-Orléans?
Ben New Orleans'ta bir caz müzisyeniyim ve biri iyi olmadığı zaman anlarım.
Je suis musicien de jazz à La Nouvelle-Orléans. Je sais quand quelqu'un ne va pas bien.
Burası New Orleans tatlım.
C'est La Nouvelle-Orléans.
New Orleans'a gidecek olan 121 uçuş sayılı yolcu uçağı için son çağrı.
Dernier appel pour le vol 121, à destination de New Orleans.
- Birlikte New Orleans'a uçtuk, bir araba kiraladık ve sürmeye başladık.
On est allés à la Nouvelle Orléans, on a loué une voiture et on a roulé.
Bilmiyor muydunuz? New Orleans'ın...
Vous ne saviez pas que la Nouvelle-Orléans
Yani, New Orleans'ta mı?
La Nouvelle-Orléans?
Mesela bazı kültürlerde, biri gittiği zaman, New Orleans.. kültürü gibi, gösteri yapılır. Müzik grubu tutulur.
Il y a des cultures, si quelqu'un part, comme à la Nouvelle-Orléans, ils font une parade, avec un orchestre et ils font la fête dans la rue...
Toby'e New Orleans usûlü cenaze mi düzenleyelim?
Tu veux qu'on fasse un enterrement Nouvelle-Orléans?
Ailen aradı, New Orleans'tan beri seni arıyorlarmış.
Ta famille a appelé un DJ de la Nouvelle-Orléans. Ils te cherchent.
Anlaşılan Bob Levitz, New Orleans gezimizin ardından ruhsal bir değişim yaşamış.
Il semble que Bob Levitts ait eu une illumination spirituelle, après notre voyage à la Nouvelle-Orléans.
New Orleans'tan boşaltılan insanların olduğu otobüsler geliyor.
Des bus avec des evacués de la Nouvelle Orléans arrivaient constamment.
- New Orleans. 9th Ward. Su altında şimdi.
- On est de la Nouvelle Orléans, la neuvième division, sous l'eau.
Konuştuğum tek bir meteorolog ya da uzman bana bu kasırganın New Orleans'ı büyük bir şekilde etkilemeyeceğini söylemedi.
Il n'y a pas un météorologiste ou un expert à qui j'ai parlé... qui dise que cette tempête n'impactera pas... la Nouvelle Orléans d'une facon majeure.
Sanki Tanrı New Orleans'a kızmış, öfkeli.
C'est comme si le seigneur était énervé, en colère contre la Nouvelle Orléans.
Şimdi eşyalarımı almaya New Orleans'a gidiyorum.
Là je suis en route vers la Nouvelle Orléans pour récupérer des affaires.
New York'tan gelen arkadaşlara New Orleans'ı göstereceğiz.
# # Les pillards seront abattus # # - On va montrer à nos amis de New York ce que la Nouvelle Orléans avait à offrir.
Tarih kitaplarına girecek olan kasırga şu anda direkt New Orleans'a ilerliyor. Şu anda rüzgârlar saatte 165 mille gidiyor.
Un ouragan historique... est en passe de frapper directement la Nouvelle Orléans... avec des vents soutenus de 265 km / h.
New Orleans Su Setleri Yıkılıyor
# # Le système de digues de la Nouvelle Orléans est en train de lâcher # #
Kasırgadan New Orleans'tan bildiriyoruz.
En direct de l'ouragan, à la Nouvelle Orléans.
New Orleans'daki kimse için durum hiç iyi görünmüyor.
Ca s'annonce mal, pour tout le monde à la Nouvelle Orléans.
New Orleans Polis Operatörü. 165.
- Police de la Nouvelle Orléans, opératrice 165
New Orleans'ta yaşam zordu.
Ca a été dur ici à la Nouvelle Orléans
- Ben Lesseps'deki evdeyim. - New Orleans hapishanesine ne oldu? - Nat'i çıkardılar şimdi.
Les prisonniers qui étaient à Orléans Parish, comment ça se passe?
Ama New Orleans'a geldiğiniz için teşekkürler.
On vous remercie d'être à la Nouvelle Orléans.
- New Orleans kalmamış.
- Il n'y a plus de Nouvelle Orléans.
- New Orleans bitmiş.
- La Nouvelle Orléans c'est fini.
New Orleans değil burası.
Il n'y a plus de Nouvelle Orléans.
New Orleans ölü görünüyor.
- La Nouvelle Orléans a l'air morte comme tout.
New Orleans'ta herkes daha yüksek yerlere çıkmaya çalışıyor.
Partout à la Nouvelle Orléans, les gens se dirigent vers des endroits surelevés... partout où ils peuvent les trouver.
New Orleans'taki ailesine falan mı ne...
Un rapport avec sa famille à la Nouvelle-Orléans.