Neyin translate French
21,871 parallel translation
Neyin ne zaman olacağını, insanların ne zaman öleceğini.
Quand ça se passera. Quand les gens mourront.
- Neyin?
C'est ton quoi?
Ama yine de van Gogh ile Van Damme arasında ince bir çizgi var Depp ile Grieco arasında Banksy ile Charlie arasında. Bu neyin iyi bir sanat olduğuna karar vermeyi zorlaştırıyor.
Et encore, c'est une mince frontière entre van Gogh et Van Damme, vous savez, entre Depp et Grieco, entre Banksy et Charlie, ce qui fait que c'est très difficile de déterminer ce qui est du bon art.
Ne yüksek sanattır? Neyin değeri vardır?
Vous savez, ce qui est du grand art?
Neyin anlamı vardır?
Ce qui a de la valeur? Ce qui a du sens?
Hiçbirimiz buranın ötesinde bizi neyin beklediğini bilmiyoruz.
Nous ignorons ce qui nous attend si ce lieu disparaît.
Neyin peşinde olduğunu biliyorum.
Je sais ce que tu mijotes.
Bay Woo size neyin parasını ödemedi dedin?
M. Woo ne paye pas quoi?
Kimmy, beni şu an da neyin neşelendireceğini biliyor musun?
Vous savez ce qui me redonnerait le moral, Kimmy?
Senin neyin var?
Que t'arrive-t-il?
Başka neyin var?
Quoi d'autre? - Trou de cul.
Sen geldin ve beş dakikada oyunda... tam olarak neyin yanlış olduğunu buldun.
Tu arrives, tu joues cinq minutes et tu trouves le problème.
Acaba bu herif neyin peşinde, ben bunu çözeceğim.
Si c'est le cas, je vais le découvrir.
Neyin yanlış gittiğini öğrendim.
Je sais ce qui s'est passé.
Eğer dinlemek zor gelmiyorsa neyin iyi gideceğini biliyorsun?
Tu sais ce qui est cool si on écoute de loin?
- Neyin kutlaması?
- Quoi?
O şekilde davranarak neyin peşindeydin sence?
À votre avis, que recherchiez-vous en vous comportant ainsi?
Neyin var senin?
Qu'est-ce qu'il y a?
Neyin peşinde olduklarını hepimiz biliyoruz.
On sait tous ce qu'ils cherchent.
Tut. Onları neyin yavaşlatacağını biliyorum.
Je sais ce qui va les ralentir.
Eminim Washington'daki en güçlü gruplardan birinin başkanı Majesteleri lütfedip o siktiğimin rakamlarına bakmayı kabul etti diye büyük onur duymuştur! - Neyin var senin?
Je suis sûr que le président de l'un des groupes les plus puissants sur la colline est honoré que Sa Majesté ait accepté de regarder les foutus chiffres!
Amiş tavuğu da neyin nesi?
Le poulet amish, qu'est-ce que c'est que ça?
Neyin var senin?
Qu'est-ce qui ne va pas avec toi?
Neyin var lan senin?
- C'est quoi, le problème?
Yaratığın hayvan kontrol memuruna burada saldırdığını söylüyorlar ama adam ona neyin saldırdığını görmemiş.
Enfin bref, c'est la zone où ils disent avoir vu la créature attaquer le garde-chasse, même si lui déclare ne pas avoir vu ce qui l'a attaqué.
Ajan Einstein, bu konuda fikrini neyin değiştirdiğini sorabilir miyim? Teksas'a geldiğimde Ajan Scully'nin burada Ajan Miller'la çalıştığını gördüm.
Je suis arrivée ici pour m'apercevoir que l'Agent Scully était ici au Texas travaillant avec l'Agent Miller.
Orada neyin iyi bakın.
Voyons ce qu'il y a de bon.
Bu neyin Bay Mükemmel yapar?
Il fait quoi, M. Merveilleux?
Senin neyin var?
Qu'est-ce qui ne va pas?
Neyin zararı dokunmaz?
Avoir un peu plus de quoi?
Lütfen yapma. Neyin bozuk olduğunu sen bilmiyorsun...
Tu ne sais pas ce que hors service veut dire,
Sen bu döngüyü gerçekten neyin sona erdireceğini düşünüyorsun?
À ton avis, qu'est-ce qui pourrait vraiment rompre la chaîne?
Neyin solu?
- A gauche de quoi?
Neyin var Spock?
Qu'y a-t-il, Spock?
Ayak izleri, lastik izleri gibi neyin nerede ters gittiğini...
Cherchons des empreintes, traces de pneu, tout nous aidant à comprendre ce qui a mal tourné
- neyin merkezine yönelir? "
- vers les centres des... "
Neyin gerçek olduğunu bilmiyordum.
Je ne savais plus ce qui était réel.
Senin neyin var?
C'est quoi, ton problème?
Senin neyin var?
Qu'est-ce qui va pas chez toi?
- Senin neyin var?
- Ça va pas la tête?
- Senin neyin var?
- C'est quoi, ton problème?
Senin neyin var?
Et toi? Je m'inquiétais pour toi.
Neyin var senin?
Tu as un problème?
Senin neyin var?
Qu'est-ce qui t'arrive?
Devlet için neyin iyi olmaması Kesilmesi gerekiyor.
Ce qui nuit à l'État... doit être éliminé.
Kanka senin neyin var?
C'est quoi ton problème?
Burada neyin yanlış gittiğini anlamamızı istiyorsanız erişim iznine ihtiyacımız var.
Pour démêler cette histoire, on doit avoir accès à l'hôte.
- Cidden mi? Neyin? Müshilin mi?
De quoi, du Metamucil?
Gus neyin peşindesin?
Qu'est-ce que tu fous, Gus?
Neyin varsa çalar, kokain parası için satar.
Elle te piquerait tes affaires et les revendrait pour acheter de la coke.
Bu da neyin nesi?
Qu'est-ce que c'est que ça?
neyin var 1293
neyin var senin 722
neyin peşindesin 89
neyiniz var sizin 95
neyiniz var 135
neyin peşindesiniz 20
neyin peşinde 20
neyin var senin 722
neyin peşindesin 89
neyiniz var sizin 95
neyiniz var 135
neyin peşindesiniz 20
neyin peşinde 20