English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Neşelen

Neşelen translate French

754 parallel translation
Seni yargılayacak son kişi benim. - Tamam, tamam hadi neşelen.
C'est abominable!
Neşelen biraz.
Remets-toi.
Şimdi, neşelen.
Allez, courage!
Üzüntülüysen neşelen, çünkü şansın dönecek
Tout est morose, chantez quelque chose Et la vie redeviendra rose
Neşelen, Guy, neşelen.
Courage, Guy, courage.
Neşelen dostum, neşelen.
Oh, courage, mon vieux, courage.
Haydi, neşelen biraz.
Allons, courage!
Şimdi, neşelen, Gülümse, Bu gerçek
Allez, courage. Un sourire, c'est très bien.
Neşelen Ebenezer.
Allez, Ebenezer.
Hadi bakalım, neşelen.
Allez. Souris.
Neşelen, o kadar da ciddi bir durum yok.
Allons, ce n'est pas si sérieux.
Neşelen Johnny.
Courage, Johnny.
Hadi neşelen, oğlum. Nasılsa, La Cour bu işi düşünecek.
La Cour va y réfléchir.
Ama neşelen.
Courage!
Neşelen.
Allons, courage.
Neşelen.
Rassure-toi.
Neşelen, David. Öğrenmek için sekiz yılımı harcadım ben.
Courage, il m'a fallu 7 ans.
Neşelen belki teğmen bilet satmana izin verir.
Allons, Macy. Vous vendrez peut-être des billets.
Neşelen biraz.
Rien de grave.
Neşelen Curtis. Birkaç ay sonra çıkıyorum.
Je sors dans quelques mois.
Neşelen.
Courage, Gladys.
Neşelen. Daha ölmedim.
Je ne suis pas encore mort.
Öyleyse neşelen, ha?
Allez, reprends-toi.
Neşelen iyi adam.
A la tienne, mon brave.
Neşelen biraz. Bir düğünün ertelenmesi dünyanın sonu değil.
Ce n'est pas dramatique de repousser un mariage.
Neşelen, Martha. Hayat o kadar kötü değil.
Voyons, Martha, la vie est belle.
Haydi, neşelen koca adam. Doğum günü partim bu benim.
Allez, fêtons mon anniversaire!
Bruno, neşelen.
Allons Bruno, souris.
Sen de biraz neşelen artık, Kathie.
Ne t'en fais pas, Kathie.
Haydi, neşelen, Pindalest.
Courage, Pindalest.
O zaman neşelen.
Mais sois donc heureux, merde.
- İstediğin zaman. Neşelen. Kadınlarla aranın daha iyi olacağı hakkında çok güzel şeyler hissediyorum.
Souris, j'ai l'impression que tu as plus de chance avec elle que tu ne le penses.
Haydi neşelen.
Allez, courage.
Boş yere mi uğraşıyorum? Neşelen!
Et j'aurais fait tout ça pour rien?
Neşelen artık.
Allons... courage!
Başka yönlerin de uygun değil. Neşelen.
Le reste de l'équipement n'est pas très adéquat.
Neşelen, gençsin, güzel bir gün... ve yarın başka bir gün olacak.
Soyez de bonne humeur. Tu es jeune. C'est une belle journée.
- Haydi tatlım. Neşelen.
- Ne fais pas cette tête!
- Cesaretli ol. - Neşelen, bir şey yok.
C'est rien, mets-toi là.
Neşelen şekerim.
T'en fais pas, mon chou.
Lütfen neşelen.
Ne pense pas que tu sois la seule malheureuse. Reprends-toi.
Neşelen, Jim.
Haut les cœurs!
Neşelen. Carnatic'ten yola çıkmadan önce onu Hong Kong'ta yakalamak için 20 saatin var.
Tu as 20 heures pour agir à Hong-Kong.
Lütfen sus artık! Neşelen, pek yakında...
S'il vous plait, taisez-vous!
Neşelen biraz, Kızıl.
Souris.
Ayrıca neşelen biraz.
- Ça va aller?
Neşelen biraz. Onlar senin gaydacılar.
Profitez-en!
Neşelen biraz Packy.
Te bile pas, Packy.
Neşelen, John.
Remets-toi, John.
Hopla, zıpla, hopla, zıpla Hayal et ve neşelen
En haut en bas En bas en haut
Hadi neşelen biraz.
Ne boude pas. Fais-moi un sourire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]