Nichol translate French
150 parallel translation
Doğru zaman, doğru yer deyince, Ed Nichol bugün Niagara Hava Ü ssü'ndeydi :
L'art de tomber à pic : Ed Nichol était à la base aérienne de Niagara, ce matin.
Kristy McNichol, televizyona geri dön, özledik seni.
Christi Mac Nichol, refaites de la télé. Vous nous manquez.
Nichol'un 40 milyon internet abonesine... gönderdiği raporda... sizin, üniversite zamanında... seksüel bazı durumlarınız... olduğu yazılıdır.
Dans la partie du rapport Nichols... transmis à 40 million d'abonnés Internet... il est prétendu que vous, Sénateur... avez été impliquée dans un imbroglio sexuel pendant que vous étiez au collège.
Size söylemek isterim ki... Tüm Amerikan kamuoyunu ve bu gezegende... yaşayan her bir insanı... Nichol'un raporunu boykot etmesi için ayaklandıracağım.
D'abord, laissez-moi déclarer... que j'encourage chaque Américain... et chaque citoyen de cette planète de boycotter... le rapport Nichols.
Seni tanıyorum. Sen Nichol sokağından Geordie'sin.
Je te connais, t'es Jody, celui de Nickel Street.
Nichol çetesinden sonsuza dek kaçamayız.
On pourra pas toujours éviter le gang de Nickel.
Doğru. Bak. Bir tane Nichol çetesi için, bir de benim için.
Regarde, une pour les mecs de Nickel, et une pour moi.
Bu Nichol çetesinden bir mesaj olmalı.
Et c'est censé être un avertissement du gang de Nickel, exact?
- Nichol sokağının patronu o mu?
McQueen, c'est lui le chef de Nickel Street?
Düşünüyordum da... asla Nichol çetesini tatmin edecek ve kendimizi doyuracak kadar... kazanamayız.
Je pensais à une chose... On gagnera jamais assez d'argent pour payer les gars de Nickel et manger à notre faim.
Nichol çetesinden değillerdi.
Ils sont trop bien pour être des types de Nickel.
- O zaman Nichol sokağından uzak durun.
Au moins évitons Nickel Street, ok?
Hala Nichol çetesinin yapmadığını mı söylüyorsun?
Vous persistez à dire que ce ne sont pas les types de Nickel?
- Evet. Nichol çetesini tutukla.
Vous allez me boucler le gang de Nickel Street.
En az bir hafta Nichol sokağını dert etmeyin.
Vous n'aurez plus à vous soucier du gang Nickel, pour au moins une semaine.
Oscoda-Michigan'da yaşıyorlar, Nichol'ün çiftliğinin yakınında.
Ils vivent à Oscoda dans le Michigan, pas loin de la ferme de Nichols.
Bunu sen basardın. Caleb Nichol'e. Newport Sahili'nin en cömert adamına.
A Caleb Nichol, l'homme le plus généreux de Newport Beach.
Hailey Nichol!
Hailey Nichol!
O bir Nichol.
C'est une Nichol.
Ya da kimsenin Hailey Nichol gibi parti veremediğini herkes iyi biliyor.
Ou alors tout le monde sait que personne ne fait de fêtes comme Hailey Nichol.
Caleb Nichol, batının Donald Trump'ı gibidir.
Caleb Nichol, est le Donald Trump de la côte Ouest.
Caleb Nichol, binlerce insana iş veriyor.
Caleb Nichol emploie des milliers de gens.
Caleb Nichol de bu kasabanın sahibi. Onun farklı düşündüğünü nereden çıkarıyorsun?
Caleb Nichol possède la ville, qu'est-ce qui te fais penser qu'il pense différemment?
Ekolojik tehlike değerlendirmesi de bizim iddiamızı destekliyor. Caleb Nichol'ün inşaat yapmayı düşündüğü alan sulak arazi.
L'évaluation des risques écologiques confirme que la zone que Caleb Nichol veut développer est une zone humide.
Eminim avukatınız size çoktan açıklamıştır. Devletin o alanları istimlâk etmesi an meselesi.
M. Nichol, votre avocat a dû vous dire que ce n'était qu'une question de temps avant que l'État n'use de son droit souverain pour acquérir votre terrain.
İstediğiniz gibi mukabele edebilirsiniz Bay Nichol.
Continuez donc à protester, M. Nichol.
Okula gelir gelmez Caleb Nichol'ün torununa asıImak zorunda mıydı?
La première chose qu'elle fait, c'est de courir après le petit-fils de M. Nichol!
Annen Caleb Nichol ile görüşüyor.
Ta mère sort avec Caleb Nichol.
Söylemem gerek ki bunları şuradaki adam olmadan...
- Nous n'aurions rien pu faire sans le soutien généreux de Caleb Nichol.
Çocuk Hastahanesi için yaptıkları onca şeyden sonra, eğer Romantik Kaçış Piyangosunu hakeden birileri varsa, bunlar annem ve Caleb Nichol olmalıdır.
Après tout leur travail pour l'hôpital pour enfants, si quelqu'un mérite ce voyage en amoureux, c'est ma mère et Caleb Nichol.
Ama Caleb Nichol'ü kafesledi.
Elle a Caleb Nichol dans la poche...
Durma. Herkese Caleb Nichol'ün beni sepetlediğini, kocamın hapse gireceğini ve kalacak bir yerim olmadığını anlat.
Vas y. Dit à tout le monde que Caleb m'a laissé tomber et que mon mari va en prison et que je n'ai nulle part où habiter.
Bay Nichol.
- M. Nichol.
Bu yüzden Caleb Nichol seni tuttu.
C'est sûrement pour ça que Caleb Nichol t'a engagé.
Bay Nichol, konuşma sırası sizde. Bu taraftan.
M. Nichol, c'est l'heure de votre discours.
- Bay Nichol değerinizi bilmiyor...
- Et si M. Nicol ne vous apprécie pas...
Julie Cooper Nichol, Newport Group un CEO'su. Merhaba.
Julie Cooper Nichol, PDG du groupe Newport.
Julie, bu SC kısmı değil. Benim bir kaç sorum olacaktı Bayan.
- Et bien j'ai en effet quelques questions Mme Cooper Nichol.
Cooper Nichol. Bizim ilk endişemiz Caleb Nichol potansiyonel suçlaması bizim gelişimimizi nasıl etklier?
Notre principale inquiétude est de savoir comment la probable mise en accusation de Mr Nichol va affecter la mise en place de notre projet.
Keşke bu mutluluğun sebebi Caleb Nichol değil de,... bu yer olsaydı.
- Eh bien j'aurais préféré que ce soit le restaurant qui le fasse, pas Caleb.
Başınıza gelen onca şeyden sonra annen Caleb Nichol gibi bir adamı hak etmişti.
Après tout ce que ta mère a traversé, elle mérite quelqu'un comme Caleb Nichol.
Aslında, restoranı Caleb Nichol'a sattık.
En réalité, nous avons vendu le restaurant à Caleb Nichol.
O halde, Caleb Nichol bir servet sahibi olacak.
Alors c'est Caleb Nichol qui touchera une fortune. Une autre fortune, n'est-ce pas?
Demek, bizim kaybımızdan faydalanıyor.
Alors, il tire profit de nos pertes. C'est Caleb Nichol.
O, Caleb Nichol.
C'est son truc.
Yani bizim zararımızdan kâr ediyor.
Il profite de ma perte. C'est Caleb Nichol...
- Nichol çetesi...
- Le gang Nickel...
- Nichol çetesine.
Du gang de Nickel...
Bay Nichol.
M. Nichol, les Heights sont bien à vous?
Peki ya Caleb Nichol için?
Et Caleb Nichol.
- Bay Nichol.
- M. Nichol.