Niece translate French
47 parallel translation
Benim yeğenim.
- C'est ma niece.
- Eniştem.
- Mademoiselle. Ma petite niece.
Yeğenini benden vebalıymışım gibi kaçırıyor.
Elle a ecarte sa petite-niece Laure, comme si j'avais la peste.
Teyze değil, onun yeğeni.
C'est pas la Tante. C'est sa niece.
Yeğeni de olmaz, Bay Broz.
Meme pas une niece, Mr. Broz.
Rusya'ya geri gönderilmemek için kuzeninin Çek kimliğine ihtiyacı var.
cette niece a besoin de papiers tcheques... pour éviter d'etre renvoyée en Russie.
Çavuş Niece'in kızı.
C'est la fille du sergent Lee.
Gelinimin niye buraya gelmemde ısrar ettiğini anlamıyorum.
Je ne sais pas pourquoi ma niece insiste pou m'amener ici.
Sanırım gelinimi kaybettim.
Je crois que j'ais perdue ma niece.
Şuradaki gelinime sorun, o size söyleyecektir.
Demandez a ma niece, elle vous expliquera.
Kuzenimin Cuma günü ona bir mezuniyet resmi yolladığını söyle. Postadadır yani.
Dis-lui que ma niece lui a envoye la photo vendredi.
Bir daha yeğenimin elinden yemeğini kapmaya kalkarsan kıçına tekmeyi basarım sonra da, şartlı tahliyeni yakarım.
La prochaine fois que tu refuses de la nourriture a ma niece, je te botte le cul, et je brule ton certificat de liberation.
Bu, 90 yaşındaki yeğenim.
C'est la niece de 19 ans.
Yeğenim bunları internetten alıyor.
Ma niece, elle les a trouvé avec son ordinateur.
Buraya bak, Bayan Angela küçük yeğenim, kötü öksürüyor.
Ecoutez, Miss Angela, ma petite niece, elle a une mauvaise toux.
Yeğenin 12 yaşından büyük mü?
Est-ce que vôtre niece a plus de 12 ans?
Yeğenim şimdi çok daha iyi, sana teşekkürlerini sunuyor.
Eh bien, ma niece va beaucoup mieux maintenant, grâce à vous.
WONG : Bu benim yeğenim, Maggie Wong Mei Fei.
Voici ma niece, Maggie Wong Mei Fei.
İlk kural hayalet, yeğenime sarkma.
Regle numéro un, gweilo. Ne touche pas a ma niece.
Yeğenin, Michelle.
Ta niece, Michelle.
Orada olup güzel yeğenimizi, vaftiz kızımızı görmeyi çok isterdik.
J'aurais souhaité être là pour voir notre belle niece et filleule en son jour spécial.
Ben senin tek yeğeninim.
Je suis ta seule niece.
Yeğenim Niece'yi aramamanın bir sebebi oldugunu biliyordum.
Je savais qu'il y avait une raison pour ne pas appeler ma nièce.
- Evet, biliyorum.
- et elle est notre niece. - Oui, je sais.
"Walt Whitman's Niece," yuvarlak içine alınmış.
"Walt Whitman s Niece", encerclé.
Daha çocuklar. Benim yeğenimden daha yaşlı değiller.
Des enfants, de l'âge de ma niéce.
Yeğenimin bu oğlanlarla dışarı çıkmasına izin verir miydim?
Laisserais-je ma niéce sortir avec des types comme ça?
Kardeşim, son zamanlarda Sophie'de olağandışı bir durum sezmedin mi?
Avez-vous remarqué quelque chose d'extraordinaire chez ma niéce Sophie, derniérement?
Hislerim beni kandırmıyorsa yeğenim körkütük aşık.
Je l'aime plus que mon âme. Si je ne m'abuse, ma niéce est éperdument amoureuse.
Şimdi bakalım bu kız nerede olabilir?
Où peut être ma niéce?
Yeğenimin Lord Fellamar gibi bir centilmene hayır demeyeceğine eminim.
Je sais que ma niéce fera bon accueil aux faveurs d'un gentilhomme comme lord Fellamar.
Siz gider gitmez, bunu yeğenime göstereceğim.
Si vous le permettez, je montrerai ceci à ma niéce.
Niece ve Lyon'dan sosisler...
Regardez, ma petite réserve! Ça arrive tout frais.
- Yeğenim söyledi.
- D'aprés ma niéce.
Güle güle, yeğen Cindy.
Au revoir, ma niéce.
Gördüm onu, küçük yeğenim!
J'ai vu ça, ma petite niéce!
Beni yaraladın, yeğenim.
Tu m'as coupé, ma niéce.
- Yeğenimin arkadaşı olduğu için.
- C'est une amie de ma niéce.
Peki ne için?
Montrer aux hommes qu'il n'a pas gagné ses galons en épousant la niéce d'un membre du Politburo. Pour quoi?
Yeğenim olduğunu söyleyen kadın beni almaya geldi.
La femme qui se prétend ma niéce est venue me voir.
Durdurulmuş Gelişme.
son FRÉRE AINÉ son FILS sa NIÉCE son FRÉRE BENJAMIN son BEAU-FRÉRE son PÉRE sa MÉRE Voici Arrested Development.
Çeviri : Aziz Karakaş "scarface21"
son FRÉRE AINÉ son FILS sa NIÉCE son FRÉRE BENJAMIN son BEAU-FRÉRE son PÉRE sa MÉRE
Anlaşmamız vardı. Evet yaptık. Sen kasedini aldın, ben de yeğenimi.
on avait un accord. oui c'est vrai tu as l'enregistrement, j'ai ma niéce
Bayanlar baylar, karşınızda Deacon'ın yeğeni Scarlett O'Connor ve Gunnar Scott.
Bon, Mesdames et Messieurs, levez-vous pour la niéce de Deacon, Scarlett O'Connor et Gunnar Scott.
Yeğenim de yapıyor.
Ma niéce fait cela.
- Bu güzelde kimin yeğeni?
- C'est la niéce de qui?