Nimah translate French
83 parallel translation
Şu Nimah denen kız tek kişi mi kalıyor?
Cette fille Nimah a une chambre seule?
Nimah?
Nimah?
Nimah kazanacak!
Nimah pour la victoire!
- Nimah, Simon'ın sırrı bu değil.
Nimah, ce n'est pas le secret de Simon.
Nimah mıydı yoksa "Kaba şey" miydi?
C'est Nimah ou "Mean-ah"?
Ya sen Nimah? Tabii ki hayır.
Bien sûr que non.
Nimah, 2011'de Gazze'de yaşadığını söyledi ama o sıralar seyahat kısıtlamaları çok sertti, geçebilmenin tek yolu bir Filistinlinin giriş izni olmuştur, ki bu da adına uymuyor.
Nimah a dit que tu avais été à Gaza en 2011, mais les restrictions étaient strictes, fallait avoir un laissez-passer palestinien et il n'en existe pas à ton nom.
Nimah, ben sen gibi değilim.
Nimah, je ne suis pas comme vous.
Odamda görüşürüz.
Nimah : Je vais vous répondre dans ma chambre.
Yemin ederim Nimah!
Je vous jure, Nimah!
- Nimah?
Nimah?
Nimah grip oldu.
Nimah a la grippe.
Simon ve Nimah, arkadan gidin.
Simon et Nimah, passez par derrière.
- Merhaba Nimah.
Bonjour, Nimah.
Hakkındaki tek gerçek, Nimah Amin'e kimsenin bakmadığını düşündüğün andaki bakışın.
La seule chose vraie à propos de toi c'est la façon dont tu regardes Nimah quand tu penses que personne ne te regarde.
Tek bir ajan olarak hayatımızı sürdürüyoruz Nimah.
On s'est engagé à vie comme un seul agent, Nimah.
Kaybolmak istemiyorum Nimah.
Et je ne veux pas être perdue, Nimah.
Ciddi misin Nimah?
Tu es sérieuse, Nimah?
Öfkelendigim onlar degil Nimah.
Je ne suis pas énervé contre eux, Nimah.
Bu benim gecem Nimah.
C'est ma soirée, Nimah.
- Hafta sonun nasıldı Nimah?
Comment s'est passé ton week-end, Nimah?
Nimah ve Brandon, Langdon olayını gerçekten boş vermiyorlar değil mi?
Nimah et Brandon, ils n'encaissent toujours pas l'affaire Langdon.
Hamza Kouri... Nimah ile birlikte sızdıkları hücrenin lideri.
C'est Hamza Kouri, le leader de la cellule que Nimah et elle ont infiltrée.
Ne diyorsun Nimah?
De quoi tu parles, Nimah?
Nimah, lütfen.
Arrête.
O kayıp bir insan Nimah.
C'est un être humain perdu, Nimah.
- Nimah, dur artık.
Nimah, arrête ça.
Hayır, savaşlarına inanmıyorsun diye bir askere suçlu diyemeyiz Nimah.
Il n'est pas criminel parce que tu ne crois pas en sa cause, Nimah.
Nimah yüzünden mi?
À cause de Nimah?
Nimah, bize katıl.
Nimah, viens avec nous.
- Burada sizinle içiyorum değil mi?
- Je bois avec vous, n'est-ce pas? - Bois, Nimah.
- İç hadi Nimah. Güzel noktaya değindin.
Bon point.
Patlamadan iki gün önce Nimah veya Raina'nın Grand Central'daki görüntüleri!
Ce sont des photos de Nimah ou Raina dans tout Grand Central deux jours avant l'explosion!
Nimah'ı görmüşsünüz.
Vous avez vu Nimah.
Raina, Nimah'ın bombalama ile ilişkisi olabileceğini düşünüyor musun?
Raina, penses-tu que Nimah pourrait avoir quelque chose à voir avec l'attentat?
Peki, Nimah nerede?
OK, où est Nimah maintenant?
Evet, belki de Nimah'a anlatmışlardır ve bu yüzden ortadan kaybolmuştur.
Ouais, ou peut-être qu'ils l'ont dit à Nimah, et c'est à ce moment-là qu'elle a disparu.
Evet, kimse bir şey yaptırmak için Nimah'ı zorlamamıştır.
Personne n'a jamais forcé Nimah à faire quoi que ce soit.
İzliyorum, bir şeyler görmeyi umut ediyorum. Nimah'ın yaşadığına dair bilgi verecek bir şeyler.
J'ai surveillé, espérant voir quelque chose, pour savoir si Nimah est toujours vivante.
Nimah'ı bulmada iyi şanslar.
Bonne chance pour trouver Nimah.
Nimah olduğunu kim söyledi?
Qui a dit que c'était Nimah?
Nimah'ın evde yalnız olduğunu öğrendiğimizde sana işaret vereceğiz.
Dés qu'on a confirmation que Nimah est seule, on vous donne le signal.
- Nimah gibi davranmaya çalış.
Fais semblant d'être Nimah.
Nimah yerini aldı.
Nimah est en place.
Nimah iki dakika içinde sokak kapısından tekrar içeri girecek.
Niamh fait l'échange pour y retourner. Porte de l'allée. Deux minutes.
Umarım Nimah bu işi kıvırabilir.
J'espère que Nimah pourra en retirer quelque chose.
Kapıyı aç Nimah!
♪ [cogner sur la porte] SIMON : Ouvrez la porte, Nimah!
Nimah!
We all like blades of grass Nimah!
- Nimah.
Nimah.
Görüşürüz Nimah.
Au revoir, Nimah.
Evet, Nimah.
Oui, c'est Nimah.